I don't care what he says Çeviri Türkçe
66 parallel translation
I don't care what he says.
Ne derse desin, vız gelir.
- I don't care what he says!
Dediğine göre-- - - Ne dediği umrumda mı sanki?
I don't care what he says.
Ne dediği umurumda değil.
I don't care what he says.
Ne dediği benim umurumda değil.
- I don't care what he says.
- Ne derse desin.
- Colonel Travis, that is - he says that I should I don't care what Travis said.
Travis'in sözleri umurumda değil,... kapıyı aç, yoksa seni duvarın üstünde mıhlarım!
I don't care what he says.
Ne söylediği umurumda değil.
I don't care what he says, Doc.
Onun ne dediğinin önemi yok, doktor.
I don't care what he says, I'm gonna marry her.
Artık her istediğimi yapabilirim. Bud.
He's a good man. I don't care what logic says.
Arkama bakmadan onu edeceğim.
I don't care what he says.
Onun ne dediğinden banane.
I don't care what he says.
Ne dediği umrumda değil.
I don't care what he says, David.
Onun ne dediği umurumda değil, David.
- I don't care what he says.
- Ne dediği umurumda değil.
I know he had an appointment to fill his cavity, and I don't care what Wesley says,
Diş çürüğüne dolgu yaptırmak için bir randevusu olduğunu biliyorıum,
I don't care what he says, he's gonna need you.
Ne söylediği umurumda değil, size ihtiyacı olacak.
I don't care what anybody says. He hit her.
Ne dediği umurumda değil.
He says it takes time. - Well, I don't care what he says!
Onun ne söylediği umrumda değil!
- I don't care what he says, Upham.
- Ne söylediği umurumda değil, Upham!
I don't care what he says.
Er ya da geç bana ihtiyacı olacak, ben en güçlüyüm.
And I don't care what he says or does, I'm not going to this wedding.
Ne söyleyeceği ve ne yapacağı umurumda değil, bu düğüne gitmeyeceğim.
I don't care what he says, we're going out for a beer.
Ne dediği umurumda değil, bira içmeye gidiyoruz.
I don't care what he says to God, I only hope it's soon and in person.
Tanrıya ne dediği umurumda değil. Bu adamdan artık sıkıIdım.
Well, I don't care what he says.
Ne dediği umurumda değil.
I don't care what he says.
O ne derse desin.
Well, I don't care what he says.
Aslında ne söyledği pek umrumda değil.
I don't care what he says. I know he misses being on stage.
Ne dediği umurumda değil, sahneye çıkmayı özlüyor.
- I don't care what he says.
- Onun ne dediği umurumda değil.
"I want him to turn me into what he is." "He says it's dangerous, but I don't care."
"Beni dönüştürmesini istedim tehlikeli olduğunu söyledi, ama umurumda değil"
- I don't care what he says.
- Freud'un ne dediği umurumda değil.
I mean I don't care what he says.
İyiyim dese de.
I don't care what he says.
Ne derse desin.
I don't care what he says.
Ne dediği beni ilgilendirmez.
I don't care what he says!
Ne dediği umrumda değil!
You know what? I don't really care what he says.
Ne söylediği umrumda değil.
Eve, i don't care what he says.
Eve, ne dediği umurumda değil.
She ordered him, and i don't care what he says.
Babama emir verdi ve babamın ne dediği umurumda değil.
I don't care what he says.
Söyledikleri umurumda bile değil.
I don't care what he says.
Ne söylediği umrumda değil.
I don't care what he says or does, but there's no child that doesn't want to know their parent.
Ne söylediği ya da yaptığı umurumda değil, ama ailesini tanımak istemeyen hiçbir çocuk yoktur.
I don't care what he says.
Dedigi umurumda degil.
Yeah, well, I don't care what he says.
Tabii, ne dediği umurumda değil.
Do as he says. I don't care what went on here before.
Daha önce nasıl olduğu umrumda değil.
I don't care what he says. All right? I'm not gonna do it right now.
Ne söylediği umurumda değil.
I don't care what he says about his client's state of mind, he was stone-cold sober.
Müvekkilinin durumu hakkında ne derse desin... -... o kesinlikle ayıktı.
I don't care what your book says. He's not a stick-up man.
senin küçük defterinin ne söylediği pek umrumda deği.o sopalık herifin teki değil.
Look, I don't care what he says.
Bak, ne dediği umurumda değil.
'Cause I don't care what he says, Donna, you can't let work get in the way of that glow.
Ne söylediği umurumda bile değil, Donna ama senin böyle parıldamana engel olmasına izin veremezsin.
I don't care what he does or he says.
Ne yapar ya da ne der umurumda değil.
I don't care what the law says, Cleaver, he's our son!
Kanunun ne dediği umurumda değil, Cleaver, o bizim oğlumuz.
Well, I don't care what he says.
Ne dediği umurumda bile değil.