I don't know what you mean Çeviri Türkçe
1,454 parallel translation
- I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
I mean, I don't know what the hell you guys talk about.
Eddie! " Neden bahsettiğinizi ben bilmiyorum!
- What do you mean? - I don't know, I got chills and a fever.
Bilmem, üşüyorum ve ateşim var.
- I don't know what you mean.
- Ne demek istediğinizi anlamıyorum.
- l mean, I think you can kill them. Because I don't know what else he would have been burying when we showed up.
Yani, onları öldürebilirsin... çünkü bu gece geldiğimizde... ne gömüyordu bilmiyorum.
I don't know what you mean.
Ne demek istedin anlayamadım.
I mean... You darling children don't know what you're talking about.
Demek istediğim, siz sevgili çocuklar ne dediğinizi bilmiyorsunuz.
I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
I don't know what the fuck you mean.
Tek kelime bile anlamadım.
- I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
- I don't know what you mean!
- Ne istiyorsunuz anlamıyorum!
I don't want to be that guy. You know what I mean?
O adam olmak istemiyorum, anlıyor musunuz?
You know what I mean. You don't love her the same way, you know.
- Aynı şekilde sevmiyorsun.
I don't know. What do you mean you don't know?
Ne demek "bilmiyorum"!
So if you know who you are why don't you make yourself seen take a chance with my love you'll find out what I mean
Eğer eminsen kendinden gel de tut elimden dene şansını aşkımla pişman olmazsın asla
- I don't know what you mean. - Yes, you do.
- Ne demek istediğini bilmiyorum.
- I mean, what, don't you fucking know that?
- Lanet olsun bunu biliyorsun - Gidebiliriz
I don't know what you mean? - I thinkyou do.
- Ne demek istediğini anlamıyorum.
I don't know what you mean, sir.
Ne demek istediğinizi anlamıyorum, beyefendi.
I do, but, I mean, don't you want to see what's going on in the world, you know? What's going on in the world, you know? Anything?
İstiyorum.Ama, dışarıda neler olduğunu merak etmiyor musun?
I don't know what you mean.
- Ne demek istediğini anlamıyorum.
I mean, I don't know what you're thinkin'about.
Yani ne düşündüğünü anlayamıyorum
Don't you want to know what he said? Joep, I mean?
Joep'in ne söylediğini bilmek istiyor musun?
I mean, you don't know what I've had to deal with.
Neyle uğraşmak zorunda kaldığımı bilmiyorsunuz.
The reason I've succeeded in this business, I don't squat where I eat, you know what I mean?
Bu işte başarılı olmamın nedeni, yemek yediğim yere pislememem. Anlıyorsunuz değil mi?
I don't know what you mean.
Ne demek istiyorsun?
- I don't know, what do you mean?
- Bilmiyorum, ne demek istiyorsun?
- No, I don't know what you mean.
Anlatabildim mi?
Abby, I know that you mean well but don't try to tell me what to do with my life, okay?
Abby iyi niyetli olduğunu biliyorum ama hayatımda neler yapmam gerektiğini söylemeye çalışma, tamam mı?
I don't know about you, honey, but I'm a little tense, know what I mean?
Seni bilmem tatlım ama ben biraz gerginim, demek istediğimi anlıyor musun?
- I'm sorry, don't you mean my tips? - What? - You know where I was this morning?
Neredeydim biliyor musun?
I mean, you don't even know what you wanna do yet.
Daha ne yapmak istediğini bile bilmiyorsun.
WHAT DO YOU MEAN? WELL, I DON'T KNOW.
- Ne demek istiyorsun?
Doesn't mean that i... you don't know what i think!
-... bu, durumun böyle olmadığı... - Ne düşündüğümü bilmiyorsun!
I don't know what you mean. I was late today, but...
Bugün geç kaldım fakat...
I just don't want a thing. You know what I mean?
- Bir şey olsun istemem.
I don't mean to be rude, Mr. McCallum but even if I did believe your story, I don't know what you want me to do.
Kaba olmak istemem, Bay McCallum ama hikayenize inansam bile, ne yapmamı istediğinizi bilmiyorum.
I don't know what you mean.
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
I don't know the things that you know but I do know this... no one's coming to get us, know what I mean?
Senin bildiğin şeyleri ben bilmiyorum fakat şunu biliyorum... Kimse önümüze geçemez, ne dediğimi anlıyor musun?
I don't mind you looking at these pictures, but it's important that you know what they mean.
Bu resimlere bakmana bir şey demiyorum. Ama ne anlama geldiklerini bilmen önemli.
I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
Speaking of which, how'd I do? What do you mean? I don't know.
Yeri gelmişken nasıl olmuşum?
I don't know what you mean.
Neden bahsettiğinizi anlamadım? Emin misiniz?
It's just, if I change my style up and people really don't dig it, I mean, what am I left with, you know?
Ama, eğer tarzımı değiştirirsem ve insanlar bunu beğenmezse yani, elimde ne kalır o zaman?
I don't know. What do you mean?
Ne demek istiyorsun?
Don't ever let the same dog bite you twice. You know what I mean?
- A ynı köpeğin seni iki kere ısırmasına izin verme.
- Then you don't know what I mean.
O zaman ne dediğimi anlayamazsın.
You know, it was like... I don't know what they call it. I mean, there was pain.
Yani acı vardı.
Well, I'm sure I don't know what you mean.
Ne kast ettiğini anlamadım.
Why don't you just try being honest, and tell your friend that the hotel is under new management and that they have to vacate the premises. You know what I mean.
Neden dürüst olmaya çalışıp, arkadaşına otelin, yeni bir idare altına girdiğini... ve binaları boşaltmak zorunda kaldıklarını söylemiyorsun.
- I don't know what you mean.
- Ne anlamda söylediğinizi bilmiyorum.