I feel bad for him Çeviri Türkçe
104 parallel translation
- No, I feel bad for him.
- Hayır, ona acıyorum.
I feel bad for him.
Ona acıyorum.
Look, I feel bad for him too, but he'll get another job.
Bak, ben de onun için üzülüyorum, ama başka bir iş bulacaktır.
I feel bad for him.
Onun için üzülüyorum.
I feel bad for him, but he's not a part of our lives.
Onun için üzülüyorum, ama hayatımızda yeri yok.
I feel bad for him.
Onun için endişeleniyorum.
I feel bad for him but, It's still better than for him to see his mother jump off the building.
Onun için üzülüyorum ama bu, onun annesini binanın tepesinden atmasını görmesinden daha iyi.
- I feel bad for him...
- Onun için üzülüyorum.
I feel bad for him, but what am I supposed to do?
Onun adına üzüldüm ancak ne yapabilirdim ki?
But I feel bad for him, you know?
Ama onun için üzüldüğümü, biliyor musun?
I feel bad for him, but what the fuck?
Onun için üzülüyorum ama ne yapılır ki?
I feel bad for him.
Onun için üzüldüm ya.
I feel bad for him too.
Onun için ben de üzülüyorum.
- I feel bad for him now.
- Onun adına üzüldüm.
Yeah, I mean, I feel bad for him.
Evet. Yani, onun için kötü hissediyorum.
I feel bad for him.
Ne? Haline üzüldüm.
I mean, I feel bad for him, but things have been running smoother since he drowned.
Onun için üzülüyorum, ama o boğulduğundan beri işler daha iyi. Sanırım bunu hep duyuyordur.
I feel bad for him, but this was meant to be.
Üzücü ama böyle olması gerekiyordu.
- I feel bad for him.
- Kahretsin!
I feel bad for him.
Onun adına kendimi kötü hissediyorum.
I feel so bad for him, laying there all by himself in that little room.
Onu orada yalnız başına bıraktığım için kendimi kötü hissettim.
I feel very bad for him!
Haline çok üzüldüm!
Otherwise, I'll feel so bad for him...
Ama Conan-kun için çok üzülüyorum.
I feel bad for the woman who ends up with him.
Onunla birlikte olacak kadınlara acıyorum.
- I don't feel bad for fuckin'him over.
Ona biraz ot sattım. Parasını hiç ödemedi, yani lanet olsun!
- I really feel bad for him.
- Ona çok üzülüyorum.
You know, I kinda feel bad for him with his sister losing her mind and all.
Kız kardeşi aklını kaçırdığı için ona acıyorum.
And then I don't hate him, and I feel bad for hating him...
Ondan nefret ediyorum ve nefret ettiğim için kötü hissediyorum.
I feel so bad for him.
- Biliyorum. Ben de onun için üzülüyorum.
We were kind of rough on him. I feel bad for the guy.
Evet, onun için olanlar zordu.
I feel really bad for him. Let's make his last night here one he'll always remember.
Bayanlar, aracınız hazır.
I feel bad, he asked me for a favor, and I can't reach him.
Kötü oldu, benden bir şey istemişti ama onu nasıl bulacağımı bilmiyorum.
I don't want him to feel bad for leaving.
Gittiği için kendini kötü hissetmesini istemiyorum.
I feel so bad for him.
Ondan hiç hoşlanmıyorum.
Please don't make me look very bad...'cause then I'll feel bad. All right, I'll vouch for him.
Lütfen beni rezil etme çünkü kendimi iyi hissetmiyorum.
I just feel bad for him, being locked up in a cage...
- Kilitli olduğu için kötü hissediyorum.
But I feel kind of bad for him, Dad.
Ama onun için biraz üzülüyorum Baba.
Naw, I f - I feel kind of bad for him.
Hayır, ona acıyorum biraz.
I just feel so bad for him, sweetie pie.
Onun adına öyle üzülüyorum ki şekerim.
Guys, I feel so bad for him.
Çocuklar, onun için çok üzülüyorum.
I feel bad for Yuri, I care for him.
Yuri için üzülüyorum, onun adına endişeleniyorum.
I don't want to make him feel bad, but it's a little early for me.
Onu kötü hissetirmek istemem ama benim için biraz erken.
I feel bad for Michael, but we have a way without him.
Michael için üzülüyorum ama onsuz da bir yol var.
"Let's take back our symbol" I feel bad for not believing him back then.
O zamanlar ona inanmayarak hata etmişim.
You can joke all you want, but I feel kind of bad for him.
İstediğin kadar şaka yap, ama kendimi kötü hissediyorum.
When you turned me down, I was desperate, so I hired someone else and I'd really feel bad making him come all the way from Hollywood for nothing.
Sen beni reddedince, çaresizlikten başkasını tuttum onu Hollywood'dan buraya boş yere getirtmiş olmayı istemem.
Yeah, well, I don't feel bad for him.
Evet, onu kınamıyorum.
Well, that was the weirdest 26 minutes of my life. Honestly, I feel a little bad for him.
Hayatımın en tuhaf 26 dakikasıydı.
I just feel bad for him.
Sadece onun için endişeleniyorum.
I feel so bad for him.
İçim bozuldu valla.
I'm saying this because I feel bad for you, but there are a lot of good men in this world, why date someone like him?
Bunu söylüyorum çünkü sizin adınıza kötü hissediyorum. Lakin bu dünyada bir sürü iyi erkek var. Neden onun gibi biriyle çıkıyorsunuz ki?