I got it from here Çeviri Türkçe
212 parallel translation
I got it from here.
Ben devam ederim.
- Thanks, George, but I got it from here.
Teşekkür ederim, George, ama ben buradan taşıyabilirim.
- I got it from here. Thanks.
Sonrasını ben hallederim.
I got it from here.
Buradan sonrasını ben hallederim.
I got it from here.
Bundan sonrasını ben hallederim.
- I got it from here.
- Burası.
I got it from here, Kerry.
Bundan sonrasını hallederiz Kerry.
- I think I got it from here.
- Buradan sonrasını yalnız giderim.
I got it from here.
Ben hallederim.
I got it from here, thanks.
Buradan sonra kendim giderim. Teşekkürler.
I got it from here.
Bundan sonrası kolay.
Really, I got it from here, okay?
Buradan sonrasını ben hallederim, tamam mı?
I got it from here.
Buradan gidebilirim.
- Thanks, but I got it from here. - Whoa, whoa.
- Teşekkürler, ama buradan sonra hallederim.
Just like it is, sir but when I got here from the head of the stairs the door was bolted.
Öyle efendim, efendim. Fakat merdivenlerin başından buraya geldiğimde, kapı sürgülenmişti.
Mr. Turner, I've got all my luggage, my stage gear it's all coming here from the continent.
Sorun şu ki Bay Turner, bütün eşyalarım, sahne teçhizatım hepsi Avrupa'dan buraya gelecek.
I would find it a little easier to cope with some of the cretins we get in here, my little nest of vipers, if I got a smidgen of cooperation from you.
Azıcık işbirliğinde bulunsan, gelen gerzeklerle başa çıkmak... biraz daha kolay olabilirdi... küçük engerek yuvam benim.
And the story, this part of the story, well, it's how I got from there to here.
Ve hikâye, ya da hikâyenin bu bölümü oradan buraya nasıl geldiğimle ilgili. "Ya da belki, buradan buraya nasıl geldiğimle ilgili demem gerekirdi."
From what I've heard here, you've got it and you're stuck with it.
Bu kasette duyduklarıma göre, evet, sen olayı anladın ve çok çalışıyorsun.
I got it here in town. Uh, you're not from here, are you?
ben bu kasabalıyım.siz burdan degilsiniz galiba.
I got a guy in here from Pittsburgh who'll help me move it.
Burada Pittsburgh'lu bir elemanım var, dağıtıma yardımcı oluyor.
You wouldn't be here at all if it weren't for a call I got from Dr. Aurelius Hogue.
Dr. Aurelius Hogue olmasaydı burada olamazdın.
I appreciate all your help, but I got to do it from here. Take this.
Tüm yardımlarını taktir ediyorum ama bunu burda yapmalıyız bunu al
I ordered the remote boat from a catalog and it got here on time.
Bende kumanda kutusunu katalogdan sipariş ettim ama tam zamanında buradaydı..
I just got a bad go of it from here.
Sadece kötü bir zamandayım.
I'm not even from here and I got it.
Buralı olmadığım halde ben bile anladım.
Yeah. It says here that the king's alchemist from Persia... Got the jinn back into the gem through an incantation.
Burada İran Kralının Simyageri'nin Cin'i mücevhere büyü ile hapsettiğini yazıyor.
I never really get a chance to leave my office, but I got a phone call from my good buddy Bruce Taylor, who said I had to come up here- - by the way, it's a lovely city, very European charm.
Ofisimden ayrılma şansım gerçekten hiç yoktu ama buraya gelmem gerektiğini söyleyen yakın arkadaşım Bruce Taylor'dan bir telefon aldım bu arada, çok güzel, Avrupa tarzı, çekiciliği fazla bir şehir.
I've got it from here. - Okay.
Gerisini ben hallederim.
From the minute I got here, I Ioved it.
Buraya geldiğim ilk andan itibaren burayı sevdim.
I think we got it pretty well covered from here.
Sanırım buraya kadar herhangi bir pürüz yok.
It doesn't matter where you came from, or how you got here.
Nereden geldiğin, nasıI geldiğin fark etmez.
It's a madhouse here, I just got in from Florence.
Burası deli evi gibi, Florenceden yeni geldim.
I haven't got that much here, I must get it from the vault.
Kasadan almam lazım yanımda o kadar para yok
Hey, when I first got here, I heard this story from a senior officer. Do you want to hear it?
Buraya ilk geldiğimde bu hikâyeyi kıdemli bir memurdan dinlemiştim.
I don't know if it's true cause he heard it from his senior when he first got here.
Doğru mu bilmiyorum çünkü buraya geldiğinde o da kıdemli memurundan duymuş.
Hold on here. If you tell me it's got a roof... I'm stealing that baby from you.
Bir de çatısı var derseniz, onu sizin elinizden alırım.
Well, after I got expelled from my last school, it was either here or home schooling.
Son okulumdan atıldıktan sonra, ya buraya gelecektim, ya da evde eğitim alacaktım.
I think I've got it from here.
Sanırım odamı ben bulurum.
I'm trying to do the right thing here, and I got it coming at me from all sides.
Ben sadece doğru olanı yapmaya çalışıyorum.
No, boys. I just used it when I got here to, to call a name from the help list.
Buraya vardığımda yardım listesinden birini aramak için telefonu kullanmıştım.
You're the adult here. I was counting on you to know the mechanics, because - Well, let's face it, as a baby all I've got to go on is beer commercial innuendo and that myth about where babies come from.
Mekanik konusunda sana güveniyordum, bir bebek olarak tek bildiğim bebeklerin nereden geldiği hakkındaki efsane.
I'll take it from here. I got it.
Bu taraftan, gelin.
i've got a 20 right here, if you think you can take it from me.
- Yanımda 20 dolar var, alabiliyorsan al bakalım.
Okay, I've got it from here, Sookie.
Sonrasını ben hallederim Sookie. Seni seviyorum.
I've got some very special medicine here. It's from Hershey, Pennsylvania.
Pensilvanya, Hershey'den çok özel ilaçlarım var.
The individual I got this from assured me that the treasure it describes is here on Earth.
Bunu aldığım kişi bana hazinenin Dünya'da olduğunu yazdığını söyledi.
I've got it. I know what to do to stop you from coming here.
Artık yeter, buraya bir daha gelmemen için, ne yapacağımı çok iyi biliyorum ben.
I like to be here because this is where the music came from. This is what influenced my whole life and got me where I am today, as it were.
Burada olmayı seviyorum, çünkü müziğin geldiği yer burası bütün yaşamımı etkileyen ve bugün bulunduğum yere gelmemi sağlayan şey.
Right, the bad smell... the bad smell, it's from the drain... but come back when you've got something more worthwhile... because "mi casa, su casa", and I'll always be here...
Evet, bu kötü koku... Kötü koku giderden geliyor. Daha değerli bir şey bulduğunda yine gel.
I've got it from here.
Onu buradan aldım.