I got this for you Çeviri Türkçe
796 parallel translation
Here, Mick. I got this for you.
Baksana Mick, sana getirdim.
I got this for you, man.
Bu, senin için.
- Yes, I've got a job for you this morning.
- Evet, bir işimiz var.
You know, if it wasn't for Gottlieb, I wouldn't have got this room.
Gottlieb olmasaydı, böyle bir odaya düşmezdim.
I dare say you've got your price for even this.
Korkarım bunda bile fiyatını belli ettin.
And I've got a hunch this place is gonna be good for you.
Burası sana iyi gelecek, bunu hissediyorum.
Well, I've got you to thank for this.
Bütün bunlar senin yüzünden.
You can tell him from me, any husband who stays away from a wife at a time like this... I can't say I've got any use for him.
Böyle bir zamanda karısının yanında olmayan bir koca... işe yaramaz biridir.
Hey, you, here, I got no use for this.
Hey, sen, al, benim işime yaramaz.
I hate this as much as you. But it's got to be, for the children.
Bundan en az senin kadar ben de nefret ediyorum.
If you do stay there's going to be a lot of hard work, because I've got ideas for this place.
Eğer kalırsan yapılacak bir sürü iş olacak, çünkü burası için düşündüğüm fikirler var.
You see I got this craving for sweet things.
Senin anlayacağın, benim tatlılara karşı zaafım var.
Leo, Leo, this is your chance, The one I got for you.
Leo, Leo, bu senin şansın, senin için elimdeki tek şans.
And I'm sorry for you, that I got you into this -
Seni de bu işe sürüklediğim için çok üzgünüm.
You think I'd have got this place for the price I did if the first owner hadn't gambled and lost the whole works to the bank?
Buranın ilk sahibi kumar yüzünden iflas edip bankalara borçlanmasaydı, bu kadar ucuza ben burayı nasıl alırdım sanıyorsun?
I've got a feeling that down deep you're hoping for a miracle - some piece of magic that'll restore this man to you as he was.
Bir sihir esintinin falan onun size eski hâlini getireceğini düşünüyorsunuz.
This is something I've got to work out for myself, with you or without you.
Bunu tek başıma halletmek zorundayım, sensiz ya da sensiz.
You see, if you got this money from someone you didn't know I mean, that might be the very person we're looking for.
Eğer bu parayı tanımadığınız birinden aldıysanız o kişi aradığımız kişi olabilir.
I'll introduce you as an old army buddy of mine and then I'll cut out, because I got this other girl waiting for me by the hatcheck, and I'll pay you $ 5.
Seni eski bir asker arkadaşım olarak tanıtacağım, sonra da ayrılacağım öbür kız beni vestiyerde bekliyor çünkü. Sana 5 Dolar vereceğim.
I've got a bunch of real beauties for you this time!
Bu kez getirdiklerim çok güzel.
Look, this wardrobe you got, I think I better send it to the laundry for you.
Bak, sanırım elbiselerini çamaşırhaneye göndersem iyi olur.
You know, I got a name for this valley.
Bu vadiye bir isim buldum.
You got me off and I can't be tried again for this.
Beni sen çıkardın ve bu suçtan bir daha yargılanamam.
I ain't got no more stomach for this than you have,
Midem bunu seninkinden daha fazla kaldırmıyor, yapacak bir işimiz var.
I'm sorry to keep popping in like this but I've got some news for you.
Sohbetinizi böldüğüm için üzgünüm ama sizin için bazı haberlerimiz var.
I got this list of voters for you.
Sana seçmen listesini getirdim.
No, this is the most important night. I've got no spare time for you guys.
Horie'yi göreceğim diye bu önemli maçları kaçıramam.
Yeah, I'll bet he has. Where have you been all this time? I've got some information for you too.
Sana iyi haberlerim var.
Uh, there's no easy way to tell you this, but I got the feeling that it's dangerous for you here.
Bunu söylemenin kolay yolu yok ama burada olmanızı tehlikeli hissediyorum.
You know, I got this Uncle, he lives in Detroit, he's been in business for 42 years.
Bir amcam var. Detroit'te yaşıyor. 42 yıldır ticaret yapıyor.
When you've got over this, for you, bad experience, and certain questions arise, I would urge you to put them to us.
Bu kötü tecrübenin üstesinden gelince veya belli başlı problemler baş gösterdiğinde, bunları bizimle paylaşmanızı şiddetle öneririm.
The police are governed by the laws of this town as authorised by the commonwealth, and unless you got a federal warrant superseding that, keep yourfat mouth shut, or I'll throw you in jail for disorderly conduct, got that?
Polis, eyalet tarafından oluşturulan bu şehrin yasaları ile yönetilir ve sen, federal yetkin olmadıkça bu işi alamayacağından o tombul çeneni kapat yoksa düzeni bozma suçuyla kodese tıkarım, anladın mı?
He tears this ship apart, I hope you got eight million to pay for it.
Bu uçak parçalanırsa, umarım 8 milyon doları ödeyebilirsin.
I'm just obliged to you for letting us off like this - I mean, givin'us time, no matter what reason you got.
Bizi böyle göndermen makbule geçti yani sebebin ne olursa olsun, zaman tanımanı diyorum.
If you've got any salt, I'll trade this for it.
Eğer tuzladıysanız, bunu takas edebiliriz.
You got something for this old nigger? Thank you, I'm doing real well here.
Şu yaşlı zenciye verecek neyiniz var?
I've got this fellow you're looking for here.
Aradığınız adam burada.
I want you to beat the life they got all laid out for you in this place, cause...
Burada senin için hazırladıkları bu hayatı yenmeni istiyorum.
I still wouldn't quit no job for you, not after this mess you got me in.
- Başıma açtığın belalar...
You know, I got a funny feeling this bullet was meant for you.
Biliyor musun, bu kurşunun senin için ateş edildiği gibi tuhaf bir his var içimde.
I've got nothing else planned for this afternoon. ( HORROCKS LAUGHING ) I told you, you should've had the bloody thing out.
Bu öğleden sonrası için başka planım yok.
All of a sudden, I had this feeling, I got scared for you.
Birden kötü bir hisse kapıldım. Senin için endişelendim.
If you'll excuse me, I've got this bug problem so we'll have to defer your charming conversation for another time.
Şimdi bana izin veriseniz, böceklerle uğraşmam lazım. O yüzden bu cazibeli konuşmayı başka zamana ertelemek zorundayım.
When I came down here scoping you out for burial... I found out you got this slide-rule genius with the system.
Seni gömmek için buraya geldiğimde şu sistemi bulan hesap dehası adamın elinde olduğunu öğrendim.
This is my big chance, so if you screw it up for me, I'll put cockroaches in your hamburgers, you got it?
Bu benim büyük şansım, tadını kaçırırsanız, hamburgerlerinizin içine karaböcek koyarım, anlaşıldı mı?
This job I have for you it's got to do with Kirsch.
Sana bulduğum işte Kirsch'le ilgili.
I've no special purpose to bring her along today I just want to see if you've got planned for this
Kızımı yanımda getirmemin amacı, bu konuda bir planınız var mı öğrenmek istediğim içindir.
So I guess you got plans for this morning.
O halde bu sabah için planların vardır.
Good. I got some real tough ones for you this time.
Sor bakalım. Güzel. Bu sefer sana çok zor sorularım var.
You know what I got for Christmas this year?
Noel için ben ne aldım biliyor musun?
You know, this is really hard for me to say, but I got to tell you something, man.
Biliyorsun, bunu söylemesi benim için gerçekten zor. Ancak sana birşeyler söylemeliyim.