I have one question for you Çeviri Türkçe
125 parallel translation
I have one question for you.
Tek bir sorum olacak.
I have one question for you
Sana bir sorum var.
I'm a psychic here at the department, and I have one question for you.
Bu departmanda bir medyumum ve size bir sorum var.
But before that I have one question for you.
Ama önce basit bir soru soracağım.
- Son, I have one question for you, and I'm only gonna ask it once.
Sana tek sorum var ve bir daha da sormayacağım.
So, I have one question for you.
Pekâlâ, size tek bir sorum var.
I have one question for you.
Sorulacak tek bir soru kalıyor.
But I have one question for you first.
İIk olarak bir sorum var.
Now, I have one question for you.
Şimdi, size bir soru soracağım.
Anyway, I have just one question for myself.When do you leave?
Her neyse, kendi adıma sadece bir sorum var. Ne zaman gidiyorsun?
I have but one question for you.
Size sadece tek bir sorum var?
- The details happen to be important. Yes, but I have only one question for you. - Do the facts matter or don't they?
Holdingler, örneğin White Westing House, GE vb.
I see. I just have one question for you.
Sana sadece bir sorum var.
I usually send for them. - There is one question I have to ask you, Monsieur Vizzini.
Size sormam gereken bir soru var, Mösyö Vizzini.
You've obviously had more time to think about this than I have so why don't you answer one question for me : How can I ever trust you again?
Belli ki bu konuda senin bana göre düşünecek daha çok vaktin olmuş bu yüzden lütfen neden benim için bir soruyu yanıtlamıyorsun :
I only have one further question for you.
Sadece bir sorum daha var.
I have just one question for you.
Size bir sorum var.
I have one final question for you, duplicitous Prince Clayvor.
Sana son bir sorum olacak, iki yüzlü Prens Clayvor.
I just have one last question for you :
Sana son bir sorum olacak.
I just have one question for you
Sana bir sorum olacak.
I just have one question for you
- Tanışıyor muyuz?
I just have one last question for you, David.
Sadece son bir sorum var, David.
I do have one question for you, though.
Ama size bir sorum olacak.
I have one more question for you. Do you have a life insurance policy out on your wife?
Eşine hayat sigortası yaptırmış mıydın?
I have just one question for you, Ron.
Sana tek sorum var Ron :
Okay, fine, but I just have one question for you.
Peki, olur ama sana bir sorum var.
- I just have one question for you.
Tek bir sorum var.
That's why I have just one question for you.
O yüzden sana tek bir sorum var.
I do have one more question for you.
Sana bir sormak istediğim bir şey var.
I just have one more question for you.
Size bir sorum daha olacak.
Err, I have just one question for you.
Eee, bir sorum olacak sana.
That is the craziest thing I've ever heard. And I'm going to have to ask you to leave.. now. Can you answer one question for us, ma'am?
Bu bugüne dek duyduğum en delice şey ve artık gitmenizi istemek zorundayım...
I only have one last question for you.
Senin için sadece son bir sorum var.
I am. I only have one question for you.
Sana sadece bir sorum var.
I just have one question for you, Mom.
Sana sadece bir sorum var anne. Tanrı aşkına neden beni aradın?
But for every question I answer, you have to answer one first.
Fakat her cevabım için, önce sen bir soru cevaplamalısın.
Uh, I have one question for you :
Bir sorum var.
I only have one question for you and then you can go.
Sana yalnızca bir şey soracağım sonra gidebilirsin.
Amsterdam, I only have one question for you.
Amsterdam, Sadece bir sorum var.
I have just one question for you.
Sana bir sorum var.
I only have one question for you.
Size sadece bir soru soracağım.
Say, listen, I have just one question for you.
Sana bir soru sormak istiyorum.
I just have one more question for you.
Sadece bir sorum daha var.
I just have one little question for you, off the record.
Son bir sorum olacak, kayıt dışı...
I have one very important Question for you.
Çok önemli bir sorum var.
Well in that case, I have only one question for you :
Tamam, o zaman sana yalnızca bir sorum olacak :
I have one more very, very important question for you.
Senin için çok ama çok özel son bir sorum kaldı.
I just have one more question for you, Mrs. Kearns.
Size bir sorum daha var Bayan Kearns.
But I do have one question for you.
Ama size bir şey soracağım.
I have a question for you, one I needed to ask in person.
Sana şahsen sormam gereken bir sorum var.
I have one last question for you
sana soracağım tek sorum var