I haven't seen him in years Çeviri Türkçe
133 parallel translation
"I haven't seen him at the club " or at the horse show in years. "
"Yıllardır ne kulüpte ne at yarışlarında gördüm."
Yes, but I haven't seen him in four years.
Evet, fakat onu dört yıldır görmedim.
I haven't seen him this chipper in years.
Onu yıllardır böyle neşeli görmedim.
I haven't seen him in... must be (... ) years, oh, you know canon Jones, don't you?
Onu yıllardır görmedim. Oh, rahip Jones'u tanıyorsun, değil mi?
I haven't seen him in ten years, but he writes constantly.
10 yıldır onu görmedim ama bana sürekli yazar.
I haven't seen him in ten years... but if Zato...
Onu on yıldır görmüyorum... Fakat eğer sen bile, Zato- -
Haven't seen him in years, yet I always feel he's out there doing something I'd rather not know about.
Yıllardır kendisini görmedim, ama ortalıkta bilmediğim bir şeyler yapmakta olduğunu hep hissediyordum.
I haven't seen him in years.
Bunu isteyemem.
Yes, but I haven't seen him in years.
Evet, ama senelerdir onu görmüyordum!
- I haven't seen him in three years.
- Onu üç yıldır görmüyorum.
I haven't seen him in years. He told me you were friends. RUPERT :
Onu yıllardır görmüyordum bana sizin arkadaşınız olduğunu söyledi.
I don't know, I haven't seen him in over 4 years.
Bilmem, onu 4 yıldan uzun süredir görmüyorum.
I haven't seen him in 30 years.
Onu 30 yıldır görmüyorum.
I HAVEN'T SEEN HIM IN 2 OR 3 YEARS. 2 OR 3 YEARS?
2. 3 yıldır pek birbirimizi görmemiştik.
I haven't seen him look this good in years.
Yıllardır, ona bu kadar iyi bakanı görmedim.
About tony... i haven't seen him in... 12... 13 years, you know?
Onu 12, 13 seneden... beri görmüyorum... biliyor musun?
I mean, I haven't seen him in years.
Yani onu yıllardır görmedim.
I haven't seen him in years, but I think he will come if I ask him.
Eski bir arkadaşım, yıllardır onu görmedim. Ama eğer istersem onun geleceğini düşünüyorum.
I mean, you haven't seen him in 25 years.
Demek istediğim, onu 25 yıl görmedin.
I haven't seen him in eight years.
Sekiz yıldır onu görmedim.
I haven't seen him in 40 years, and I don't mind if I never do.
Onu 40 yıldır görmedim ve görmemiş olmam umurumda değil.
I haven't seen him this happy in years.
Yıllardır, onu bu kadar mutlu görmemiştim.
- I haven't seen him in years. - He likes you.
- Seni sever.
I haven't seen him in years.
Yıllardır kendisini görmedim.
I knew him years ago but I haven't seen him in a coon's age.
Onu yıllar öncesinden tanıyorum ama epeydir görmedim.
I have a ten-year-old boy who lives in Savannah with my tirst ex-husband. And, um, I haven't seen him in, like, two years.
Savannah'da yaşayan 10 yaşında bir oğlum var, eski kocamdan, iki yıldır görmediğim, bir oğlum.
I haven't seen him in ten years.
Onu on yıldır görmüyorum.
I haven't seen him in 12 years.
12 yıldır görmedim.
We haven't seen anything from him in years but now he has the largest army I've ever seen. And he has the black powder.
Ama şimdi, daha önce hiç görmediğim kadar büyük bir ordusu ve barutu var.
I haven't seen him in six or seven years.
Onu 6 veya 7 yıldır görmedim.
I haven't seen him in almost five years.
Onu neredeyse beş yıldır görmüyorum.
I haven't seen him in four years.
Sorun nedir? - 4 yıldır onu görmüyordum.
He's my father and I haven't seen him in 5 years.
O benim babam ama beş yıldır görmedim.
I haven't seen him in 15 years.
Onu 15 yıldır görmedim.
I haven't seen him in years.
Yıllardır görmedim.
I haven't seen him in several years.
Onu yıllardır görmedim.
I haven't seen him in three years. He should be a walking compost heap
- Adam neye benzeyecek - 3 yıldır görmedim ki
I haven't seen him in two years.
Onu iki senedir görmüyorum.
I haven't seen him in at least three years.
Onu en azından üç yıldır görmüyorum.
I haven't seen him in eight years.
Onu sekiz yıldır görmüyordum.
It's just I haven't seen or heard from him since I went in four years ago.
Sadece dört yıl önce içeri girdiğimden beri onu görmedim ve haber almadım.
We used to play as children and he's been planting tea in Ceylon and I haven't seen him for simply years, isn't that a thing?
Küçükken hep beraber oynardık. Ceylon'da çay ekicisiymiş. ... ve onu yıllardır görmemiştim.
- I haven't seen him in 3 years
- Onu 3 yıldır görmüyorum.
I haven't seen him in five years!
Onu beş yıldır görmüyorum!
He murders your husband, he kidnaps your stepson and I'm to believe you haven't seen him in years...
Kocanı öldürüyor, üvey oğlunu kaçırıyor ve onu yıllardır görmediğine inanmamı bekliyorsun.
I - I haven't seen him in over 2 years.
İki yıldır görmedim.
You haven't seen him in years, he flies across the Atlantic to see you- - Pacific.
Yıllardır görmediğin baban seni görmek için Atlantik'i boydan boya geçiyor- - - Pasifik'i.
I haven't seen him in years.
Yıllardır görmemiştim.
I haven't seen him in years.
- Onu yıllardır görmedim.
I haven't seen him in many years.
Onu yıllardır görmedim.
I'm told you haven't seen him in nine years. Is that right?
Kendisini dokuz yıldır görmüyor musunuz?