I haven't seen them Çeviri Türkçe
245 parallel translation
- And I haven't even seen them.
- Onları görmedim bile.
I've seen a lot of important people, I've talked to them a lot to convince them to give some of their time and money for the poor... but I haven't called a poor person by their name.
Pek çok önemli insan gördüm, paralarının ve zamanlarını bir kısmını... yoksullara vermeleri konusunda ikna etmek için onlarla bolca konuştum... Ancak şimdiye kadar hâlâ fakir bir insanı adıyla çağırmış değilim.
- I haven't seen them myself since I came back.
Geri döndüğümden beri onları ben bile görmedim.
I haven't seen them yet, madam.
Henüz değil hanımefendi.
No, I haven't seen either of them today.
hayır, hiçbirini bugün görmedim.
I haven't seen them since.
Onu bir daha görmedim.
I haven't seen her and I haven't seen them since.
Ne kızı, ne de adamları o zamandır görmedim.
I haven't seen them for six months. Not since I've been here.
Buraya geldiğimden beri, yani altı aydır onları görmedim.
I haven't seen them around here before.
Onları daha önce hiç buralarda görmedim.
Why haven't I seen them?
Şimdiye kadar neden onları görmedim?
I believe that the reason we haven't seen them up to now... is because our efforts succeeded in delaying them.
Şu ana kadar görmemiş olmamızın sebebinin çabalarımızın onları geciktirmeyi başarması olduğuna inanıyorum.
- I haven't seen them.
Onları görmedim.
I haven't seen them in about five years.
Beş yıldır görmüyorum onları.
I mean, I haven't seen one of them pack or anything.
Demek istediğim, herhangi birisinin eşya topladığını ya da onun gibi bir şeyler yaptığını görmedim.
I haven't seen them for a long time.
Onları uzun zamandır görmedim.
I haven't seen them in two years.
Onu iki yıldır görmedim.
I got to see them because I just was two years in the service, you know, so they haven't seen me.
İki yıldır orduda olduğum için onları bugün görmek istedim. Uzunca süredir beni görmemişlerdi.
I haven't seen them for a while
Onları görmediniz muhakkak.
I haven't seen them.
Hiç görmedim.
I haven't seen them together now for about a year and a half, but back then I saw them two or three times a week.
Onları son bir buçuk yıldır birlikte görmedim ama ondan önce haftada 2-3 kez görürdüm.
I've lived in the same room with this person, but I haven't really seen them.
Bu insanla aynı odada yaşamışım ama onu gerçekten görmemişim.
I haven't seen them.
Onları göremedim.
- Who says I haven't seen them?
- Onları görmediğimi kim söyledi?
- I haven't seen them.
- Onları görmedim.
I have told them I haven't seen you.
Onlara seni görmediğimi söyledim.
I haven't seen either of them in nine years.
İkisini de 9 yıldır görmüyorum.
I haven't seen either of them in nine years and the first thing outta my mouth is gonna be : "Can I borrow a few hundred bucks?"
Onları dokuz yıldır görmüyorum ve görür görmez birkaç yüz dolar borç isteyeceğim.
I haven't seen them in six months.
Onları 6 aydır görmüyorum.
I haven't seen them.
Görmedim.
- I haven't seen them since I left this morning.
- Bu sabah bıraktığımdan beri onları görmedim.
I haven't seen them today.
Onları bugün görmedim.
I haven't seen them.
Onları görmedim.
I haven't seen any of them for ten years.
Onları 10 yıldır görmedim.
I can think of about 500 different people, but I haven't seen any of them around the station recently.
500 farklı insanı aklıma getirebilirim, ama son zamanlarda onların hiç birini istasyonun etrafında görmedim.
I haven't seen them in six months.
Onları altı aydır görmedim.
I'm sorry, I haven't seen them.
Üzgünüm, Onları daha önce görmedim.
I haven't seen these since I left Davo. Where did you get them?
Davo'dan ayrıldığımdan beri bunlardan görmemiştim.
But I haven't seen them in years.
- Ama onları yıllardır görmedim. - Evet.
I haven't seen any of them around.
Ben etrafında kimseyi görmedim.
And the one in the middle, she's got burn scars all over her body. I haven't seen them, but friends of mine have.
Ortadakinin her tarafında yanık izleri var, o yüzden arkadaşlarım...
I haven't seen any NSA today so I'm guessing we lost them.
Artık güvendeyiz herhâlde. Bugün Milli Güvenlik'ten kimseyi görmedim. Galiba izimizi kaybettiler.
Get him out of here! And I haven't seen them since I got locked up in here because of you!
Senin yüzünden hapise girdim ve çocuklarımı göremiyorum!
God is blessing me and it was an accident to help get to all these people and show them films I haven't seen!
Tanrı bana boks yapma lütfunu vermiş bütün bu insanlara yardım ulaşması için ve onlara görmediğim filmler göstermek için!
Why haven't I ever seen any of them?
Neden birini bile göremedim?
Hey, I remember seeing those guys picketing out there. But I haven't seen them in a long time.
Hey, grevdeki gözcüleri gördüğümü hatırlıyorum ama onlarla uzun zamandır karşılaşmadım.
I haven't seen them since I went to prison.
Hapse girdiğimden beri onları görmedim.
I haven't seen them in a very long time.
Onları, uzun zamandır görmedim.
I haven't seen them in 10 years.
10 yıldır da onlarla görüşmüyordum.
- Maybe it's because I've seen my share of monsters, and I haven't told anybody about them because I didn't want them to laugh at me either.
- Belki de ben de canavarlar gördüğüm için, ve bana gülmelerini istemediğim için kimseye anlatmadım.
I haven't seen them in two days.
Onları iki gündür görmedim.
I haven't seen them before.
Onları daha önce görmedim.
i haven't heard from you 21
i haven't seen you in a while 35
i haven't yet 29
i haven't seen it yet 23
i haven't got it 40
i haven't 1248
i haven't decided yet 126
i haven't got time 37
i haven't the faintest idea 43
i haven't done anything 204
i haven't seen you in a while 35
i haven't yet 29
i haven't seen it yet 23
i haven't got it 40
i haven't 1248
i haven't decided yet 126
i haven't got time 37
i haven't the faintest idea 43
i haven't done anything 204