I haven't told anyone Çeviri Türkçe
175 parallel translation
I haven't told anyone yet - not even Frye.
Henüz kimseye söylemedim. Frye'ın kendisine bile.
I haven't told anyone where I'm going.
Nereye gittiğimi kimseye söylemedim.
Don't tell the others, I haven't told anyone.
Kimseye söyleme, daha kimseye söylemedik.
Why, I haven't told anyone!
- Kimseye anlatmış değilim.
I figured you were hiding out here, but I haven't told anyone.
Burada saklandığını anladım, ama kimseye söylemedim. Seni Burton City'den kaçırmanın bir yolunu buldum.
One thing which I haven't told anyone
Daha önce kimseye söylemediğim birşey
But I haven't told anyone anything
Ama hiç kimseye bir şey söylemedim.
I haven't told anyone yet, but I'm gonna take it.
Henüz kimseye söylemedim, ama kabul edeceğim.
Gene, Jack and I, we haven't told anyone yet because we were too embarrassed. But we're married.
Gene, çok utandığımız için bunu henüz kimseye söylemedik ama Jack'le ben evlendik.
- I've told him he no longer has anyone to fear. In the eyes of the law, Michael Long is legally dead, and we haven't done anything wrong.
Resmi olarak Michael Long ölü olduğundan artık korkacağı kimse olmadığını.
- I haven't told anyone yet.
- Henüz kimseye söylemedim.
A secret that I haven't told anyone yet.
Bu sırrı henüz başka hiç kimseye söylemedim.
What I haven't told you or anyone else, for that matter is that my father's been in a Red Chinese prison for the past 14 years.
Sana söylemediğim ise ya da bir başkasına... .. geçtiğimiz 14 yıl boyunca babamın bir Kızıl Çin Hapishanesi'nde olduğu.
I haven't told anyone that in... 20 years.
20 yıldır bunu kimseye söylememiştim.
That's why I know there's something about the Founders you haven't told anyone. Something you didn't even share with Starfleet and Commander Sisko, hmm?
Bu yüzden Kurucular hakkında hiç kimseye anlatmadığın, hatta Yıldızfilosu ve Komutan Sisko'yla bile paylaşmadığın bir şeyler olduğunu biliyorum.
I haven't told anyone's fortune.
Ben kimsenin falına bakmadım.
I haven't told anyone but you, not even Milo.
Senden başkasına da söylemedim, Milo'nun bile bundan haberi yok.
- I haven't told anyone but Anspaugh.
- Anspaugh hariç kimseye söylemedim.
I haven't told anyone anything, just like you said.
Senin dediğin gibi ben kimseye bir şey söylemedim.
I haven't told anyone.
Ben kimseye söylemedim.
Actually, I haven't told anyone yet.
Aslında, henüz kimseye söylemedim.
I haven't told anyone to lie, and I disregard a half-assed statement because I believe he came in here to cover his sorry ass.
Ben kimseden yalan söylemesini istemedim, ve uydurma bir ifadeyi dikkate almam... çünkü onun buraya kıçını kurtarmak için geldiğine inanıyorum.
I haven't told anyone, but I'm thinking of asking Dexa to marry me.
Daha kimseye söylemedim, ama sanırım Dexa'ya evlenme teklif edeceğim.
I haven't told that to anyone.
Bunu hiç kimseye söylemedim.
I haven't told anyone.
Bundan gurur duymuyorum!
I HAVEN'T TOLD ANYONE.
Kimseye söylemedim. Henüz karar vermedim.
I haven't told anyone.
Kimseye söylemedim.
I haven't really told anyone.
Gerçekten kimseye söylemedim.
I haven't told anyone, Clark.
Henüz kimseye bahsetmedim Clark.
I haven't told anyone else.
Başka kimseye söylemedim.
I haven't told anyone.
Ama merak etme kimseye söylemedim.
I haven't told anyone yet.
Henüz kimseye anlatmadım.
- I still haven't told anyone.
- Daha kimseye söylemedim.
Okay, I haven't told anyone or gone anywhere.
Kimseye bir şey söylemiş değilim.
Just so you know, I haven't told anyone.
Ve haberin olsun, hiç kimseye söylemedim.
I haven't told anyone about that.
Bunu hiç kimseye anlatmamıştım.
I haven't told anyone.
Turistlerin gözünü boyayıp işe yaramaz şeyler satıyordu...
I haven't told anyone.
Bunu kimseye söylemiyorum.
I haven't told anyone yet.
Daha kimseye söylemedim.
Well, I haven't told anyone else this, Fran, but... I don't reckon I'll be gonna Bonneville.
Fran, bunu kimseye söylemedim ama Bonneville'e gidebileceğimi hiç sanmıyorum.
I haven't told anyone this but...
Aklım geçmişe takıldı kaldı.
Enid was recently paralyzed, I haven't told anyone.
Enid kısa süre önce felç oldu, kimseye bahsetmedim.
I haven't told anyone and it just kind of came out, I guess.
Ama kimseye anlatamadığım için bir anda sana söyleyiverdim sanırım.
Have you told anyone? No, I haven't.
Bundan kimseye bahsettin mi?
I haven't told anyone.
Ben kimseye anlatmadım
Mirko, I haven't told this to anyone.
Mirko, bunu kimseye söylemem.
I haven't told anyone.
Kimseye anlatmadım.
And I've been really nice to her, and I haven't told anyone, and...
Ayrıca ona karşı hep iyi davrandım ve kimseye söylemedim ve...
I haven't told anyone about us.
İlişkimizden kimseye bahsetmedim.
Well, then, it's about to get better,'cause this is something I haven't told anyone.
Öyleyse daha da iyi olacak... çünkü bu henüz kimseye söylemediğim bir şey.
I haven't told anyone yet.
Henüz kimseye söylemedim.
i haven't heard from you 21
i haven't seen you in a while 35
i haven't yet 29
i haven't got it 40
i haven't seen it yet 23
i haven't 1248
i haven't decided yet 126
i haven't the faintest idea 43
i haven't got time 37
i haven't done anything 204
i haven't seen you in a while 35
i haven't yet 29
i haven't got it 40
i haven't seen it yet 23
i haven't 1248
i haven't decided yet 126
i haven't the faintest idea 43
i haven't got time 37
i haven't done anything 204