I just wanted to talk to you Çeviri Türkçe
420 parallel translation
Good. I just wanted to talk to you.
Seninle konuşmak istedim de.
No, I just wanted to talk to you.
Sizinle konuşmak.
I just wanted to talk to you before you signed it.
İmzalamadan önce seninle konuşmak istedim.
I just wanted to talk to you.
Sadece seninle konuşmak istedim
I just wanted to talk to you.
Sadece seninle konuşmak istedim.
Nothing special. I just wanted to talk to you.
Özel bir şey yok. Sadece konuşmak istedim.
I just wanted to talk to you.
Seninle konuşmak istemiştim.
I just wanted to talk to you about insurance.
Seninle şu sigorta işi hakkında konuşmak istiyordum.
" I just wanted to talk to you.
- Sadece seninle biraz konuşmak istiyorum.
I just wanted to talk to you about some of the things that have been happening lately.
Son zamanlarda olan olaylarla ilgili konuşmak istiyorum.
GARVIN, I JUST WANTED TO TALK TO YOU.
Garvin kitaplar konusunda yardımına ihtiyacım yok. Sadece seninle biraz konuşmak istedim.
Sorry, but I just wanted to talk to you.
Seninle konuşmak istemiştim.
Look, I just wanted to talk to you about a personal matter. Yes.
Bak, seninle sadece özel bir konuda görüşmek istemiştim.
I just wanted to talk to you, Murdock.
Sadece seninle konuşmak istiyordum Murdock.
i just wanted to talk to you about your bombs.
Bak sadece bombalarınız hakkında konuşmak istemiştim.
I just wanted to talk to you about something.
Seninle bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
- I'm a friend of Donna's. I just wanted to talk to you about a few things, but it's personal.
Ben Donna'nın bir arkadaşıyım, seninle bir konuyu konuşmak istiyorum.
Lenny, I just wanted to talk to you about it.
Lenny, sadece seninle bu konuyu konuşmak istiyordum.
I just... I just wanted to talk to you about it.
Seninle bunu konuşmak istiyorum.
- I just wanted to talk to you.
- Seninle konuşmak istedim.
Yes, I just wanted to talk to you about tomorrow night.
Evet, seninle yarın akşam için konuşmak istiyordum.
I just wanted to talk to you about Clayton Hughes.
Seninle Clayton Hughes hakkında konuşmak istiyorum.
Actually, I just wanted to talk to you about something.
Aslında, seninle bir şey konuşmak istiyorum.
Um, I just wanted to talk to you about the luncheon we're catering.
Bizim ikram ettiğimiz öğle yemeği hakkında konuşmak istemiştim.
That's just what I wanted to talk to you about.
Ben de bu konuda konuşmak istiyordum.
We just wanted you to talk, but things seem to have got out of hand.
Sadece konuºmani istiyoruz. Ama iºler çigirindan çikiyor gibi.
Oh, I just wanted to have a little talk with you.
Seninle biraz konuşmak istemiştim sadece.
I just wanted to have a woman-to-woman talk with you about Stafford.
- Ben sadece bilmek istiyordum şey hakkında seninle kadın kadına konuşmak istiyordum... Stafford hakkında.
I just wanted to... I don't want to talk to you. I don't want to see you.
Sadece sen... seninle konuşmak istemiyorum.Seni görmek istemiyorum.
Well, you know, I wanted to talk to all of you just once more.
Bilirsiniz, ben hepinizle konuşmak istiyordum.
Well, I just wanted to tell you that I had a nice talk with Patti.
Bak, Patti'yle güzel bir konuşma yaptığımızı söyleyecektim.
I just wanted to talk with you about...
Sizinle sadece şey hakkında...
I just wanted you to know... that whenever you're ready to talk about it...
Sadece bilmeni isterim ki bu konuda konuşmak istediğinde
You started this. I just wanted to talk.
Sen başlattın.
Just something, Gloria, I wanted to talk to you.
Seninle bir şey konuşmak istiyorum.
I wanted to talk to you, too, it just seemed like... you wanted help from everyone but me!
Seninle konuşmayı ben de istedim sadece benim haricimde herkesten yardım istiyor gibiydin!
I've wanted to talk to you for so long that now- - It's just surreal, you know?
Uzun zamandır seninle konuşmak istiyordum.
I just wanted you to come to my shop, so you would talk to me, instead of...
Dükkanıma gelmeni istiyordum, seninle konuşabilecektim. Yani her zaman benden uzak durmanı istemedim.
I just wanted to shake your hand. Shake the hand. It's like, I saw you talk on TV the other day and the things you said- -
Geçen gün sizi TV'de gördüğüm gibisiniz, söylediklerin adamım, söylediklerin.
I wanted to talk to you before you left, just to find out if you and I are okay.
Gitmeden önce aramızın bozuk olmadığından emin olmak istedim.
I just wanted to talk about it, that's all. You just....
Ben sadece bununla ilgili konuşmak istemiştim, hepsi bu.
I just wanted to let you know I was OK, and I'll talk to Pyrus at dinner.
Ben sadece iyi olduğumu bilmenizi istedim, Pyrus'la yemekte konuşacağım.
No no, I just wanted to talk, you know, just talk.
Sadece konuşmak istedim. Konuşmak.
It's just that when you came to see me yesterday, I sensed that there were things that you wanted to talk about, but couldn't.
Dün beni görmeye geldiğinde benimle konuşmak istediğin bir şeyler varmış gibi geldi bana ama konuşamadın.
You finish off, I just wanted to talk about my portfolio.
Sen bitir, sadece seninle portföyümle ilgili konuşmak istedim.
Because, Joey, if you're going through a particular situation right now and you need somebody to talk to somebody to shed light, but yet who's still uninvolved I just wanted to let know I'm here.
Joey, şu anda özel bir durum içindeysen ve konuşacak, duruma ışık tutacak ama olaya karışmamış birine ihtiyacın varsa burada olduğumu bil.
And like I said before, if you need somebody to talk to to help figure things out with it I just wanted to tell you that I'm here.
Dediğim gibi, konuşacak birine, bazı şeyleri anlamana yardım edecek birine ihtiyaç duyarsan, burada olduğumu bilmeni istedim.
I... I saw you sitting here. And I just wanted you to know... that if you want to talk to somebody and I know I'm the last person in the world you want to talk to, I know that, man, I just... I...
Burada oturduğunu gördüm ve şunu söylemek istiyorum eğer biriyle konuşmak istersen, biliyorum hayatta en son konuşmak isteyeceğin kişi benim, bunu biliyorum, sadece ben-
There've been times I wanted to talk to you- - tell you about my day, about a book I'd read... just to say hello... but I can't, because I don't know where to find you.
Seninle konuşmak istediğim zamanlar oldu- - geçirdiğim günden bahsetmek, okuduğum kitabı anlatmak, sadece bir merhaba demek istedim... ama yapamıyorum, çünkü seni nerede bulacağımı bilmiyorum.
Well, I just thought if you wanted to talk...
Konu hakında birileriyle konuşmanın iyi olacağını düşündüm.
I just wanted you to know that- - that if you need to talk. or share anything. I'm here for you.
Bilmeni istiyorum ki, eğer birine içini dökmen gerekiyorsa yada bir şeyler paylaşmayı, senin için buradayım.