I learned from the best Çeviri Türkçe
122 parallel translation
Hey, I learned from the best.
Ustasından öğrendiğim için olsa gerek.
Well, I learned from the best.
Yemek yapmayı, işin ustasından öğrendim.
I learned from the best.
En iyisinden öğrendim.
Well, I learned from the best.
- Şey, en iyisinden öğrendim.
I learned from the best.
İyi eğitim aldım.
Guess I learned from the best.
E kimden öğrendim?
I learned from the best.
- En iyisinden öğrendim.
I learned from the best, sweetie.
En iyisinden öğrendim tatlım.
- I learned from the best.
- Hepisini senden öğrendim.
I guess I learned from the best.
Sanırım bende en iyisinden öğrendim.
I learned from the best.
Ben kralından öğrendim.
Well, I learned from the best.
En iyisinden öğrendim.
I learned from the best... you.
En iyisinden öğrendim... senden.
I learned from the best.
Ben en iyi öğrendim.
How do you think? I learned from the best.
Bu işi en iyisinden öğrenmedim mi?
- Well, I learned from the best.
- En iyisinden öğrendim.
I learned from the best Tony.
İşi uzmanından öğrendim, Tony.
- I learned from the best.
- En iyisinden öğrendim.
I learned from the best, Dad.
En iyi hocadan öğrendim, baba.
I learned from the best, right mami?
En iyilerini öğrendim, değil mi anne?
I learned from the best.
Ben dersimi en iyi kişiden öğrendim.
I learned from the best.
En iyilerini senden öğrendim.
I learned from the best.
En iyi öğretmenden öğrendim.
I learned from the best.
Öğretmenim en iyisiydi.
Yeah, well, I learned from the best.
Evet, bunu en iyi hocadan öğrendim.
I learned from the best.
En iyiden öğrendim.
Well, I learned from the best.
İşi ustasından öğrendim.
I learned from the best.
En iyisinden ders aldım.
I learned from the best.
Ustamdan öğrendim.
I learned from the best.
Ne de olsa en iyisinden öğrendim.
I learned from the best.
Ustasından öğrendim.
- Well, I learned from the best.
- En iyisinden eğitim aldım. - Güzel cevap.
Yeah, well, I learned from the best.
Evet, kimden öğrendim acaba.
I learned from the best.
- Ustasından öğrendim.
I learned from the best.
İşin ustasından öğrendim.
Well, I learned from the best.
İşinin en iyisinden öğrendim.
I learned from the best.
İşi en iyi bilenden öğrendim!
Ah, let's just say I learned from the best.
Bunu en iyisinden öğrendim diyelim.
I learned from the best.
Hey, en iyisinden öğrendim.
Oh, I learned... from the best.
Bu işin en iyisinden öğrendim.
- I learned it from the best.
- En iyisinden öğrendim bunu.
Well, I've learned from the best.
Şey, bunu en iyisinden öğrendim.
The best lesson I ever learned from you was to lay low.
Senden öğrendiğim en iyi ders nasıl saklanılması gerektiğidir.
I learned from the best, Jethro.
En iyisinden öğrendim Jethro.
I've learned from the best.
En iyisinden öğrendim.
I have learned from the best, old friend.
En iyisinden öğrendim, eski dostum.
If I've learned anything from big budget action movies, it's that complicated global problems are best solved by one lonely guy crazy enough to think he can fix everything before the credits roll.
Eğer büyük bütçeli aksiyon filmlerinden birşey öğrendiysem, karmaşık evrensel sorunları çözmenin iyi yolu ; Yalnız bir adamdır. Vadesi dolmadan herşeyi düzelteceğini düşünecek kadar çılgın bir adam.
I learned from the best.
En iyilerden öğrendim.
- I've learned from the best.
- Sizden öğrendim.
Well, sir, I learned from the very best.
Bayım, bunu ustasından öğrendim.
Please, I've learned from the best.
Lütfen, en iyiden eğitim aldım.