I mean you no harm Çeviri Türkçe
117 parallel translation
It's quite evident that I mean you no harm.
Sana zarar vermek istemediğim gayet açık sanırım.
I mean you no harm.
Niyetim zarar vermek değil.
" It's just that I've got to maintain law and order. But I mean you no harm.
"Sadece yasalara ve kurallara olan sadakatim." Seninle bir husumetim yok.
I mean you no harm.
Niyetim seni incitmek değil.
I mean you no harm.
Zararsızım!
Please, I mean you no harm.
Lütfen, niyetim kötülük değil.
I mean you no harm but I'd like you to climb down off that ship.
Size zarar vermeyeceğim ama o gemiden aşağı inmenizi istiyorum.
I mean you no harm.
Sana zararım dokunmaz.
I mean you no harm, Jenny Hayden.
Sana zarar vermek istemiyorum Jenny Hayden.
I mean you no harm.
Yani, sana zarar vermem.
Earth children, please, I mean you no harm.
Size zarar vermeyeceğim. Ben, Pluthar.
I mean you no harm.
Sana zarar vermek istemiyorum.
I mean you no harm, commander.
Kimseye zarar vermek istemiyorum, Yarbay.
I know what you are and I swear by the ordinances of the sisterhood to which we both belong that I mean you no harm this day.
Kim olduğunu biliyorum ve ikimizin de bağlı olduğu kardeşliğin kuralları gereğince sana zarar vermeyeceğime dair yemin ediyorum.
- I mean you no harm.
- Size zarar vermem..
Listen to the sound of my voice and you'II know that I mean you no harm.
Sesimi dinleyin size zarar vermeyeceğimi anlayacaksınız.
I mean you no harm.
Size zarar vermek istemiyorum.
I mean you no harm. - l have a complicated story to tell you.
Size anlatacak uzun ve karışık bir hikâyem var.
I mean you no harm.
Sana zarar vermek niyetinde değilim.
I look like something out of James Fenimore Cooper but I mean you no harm.
James Fenimore Cooper kitabından çıkmışa benziyorum ama zarar verme niyetim yok.
I mean you no harm.
Ben yok incitmek seni.
- I mean you no harm.
- İyi haberlerle geliyorum.
I mean you no harm.
Size zarar vermeyeceğim.
I'm a friend... I mean you no harm.
Sakın alınma, sana karşı kötü bir amacım yok.
I mean you no harm.
Size zarar vermeye niyetim yok.
I mean you no harm... but I must leave now.
Size zarar vermeyeceğim ama şimdi gitmeliyim.
I can assure you, I mean you no harm.
Sana zararım olmayacak, temin ederim.
I know it sounds clichéd, but I mean you no harm.
Biraz klişe olacak ama ben zararsızım, dünyalı.
I mean you no harm, Victor. My name is Jonas.
Sana zarar vermeyeceğim Victor.
I mean you no harm, but I can't speak for Captain Turner.
Sizi tehdit etmiyorum, ama Yüzbaşı Turner adına konuşamam.
I know what you are... and I swear by the ordinances of the sisterhood to which we both belong... that I mean you no harm this day.
Kim olduğunu biliyorum ve ikimizin de bağlı olduğu kardeşliğin kuralları gereğince sana zarar vermeyeceğime dair yemin ediyorum.
I mean you no harm.
Yani size zarar vermem demek istedim.
Please, mr. Finley, i mean you no harm.
Lütfen, Bay Finley, kötü bir niyetim yok.
My name is Sarah Jane Smith, I mean you no harm.
Benim adım Sarah Jane Smith. Sana zarar vermeyeceğim.
I mean no harm to you or anyone.
Size veya başkasına zarar vermeye niyetim yok.
Whatever you want, captain, but look, I didn't mean no harm by that, and- - I'm gonna take care of everybody. That's my job.
Nasıl isterseniz, Yüzbaşı, ama bakın, kötü bir şey kastetmedim ve- -... herkesle ilgileneceğim.
I mean you no harm.
Zarar vermek istemiyorum.
Maybe you can explain to these people here... that I mean them no harm.
Bu insanlara zarar vermek niyetinde olmadığımı belki sen izah edebilirsin.
I understand your need to defend yourselves, but we mean you no harm.
Kendinizi korumanız gerektiğini anlıyorum, ama size zarar vermek gibi bir niyetimiz yok.
I mean your children no harm but you would serve them better if you'd tell me where everyone is.
Çocukların zarar görmeyecek ama bana herkesin nerede olduğunu söylersen onları daha iyi koruyabilirsin.
I know you mean me no harm... but I'm certain that someone here is plotting to kill you.
Bana zarar gelmesini istemediğini biliyorum... Ama birinin seni öldürmek istediğinden de eminim.
I mean you no harm.
Sana zarar vermeyeceğim.
No, I mean pigs and bulls... For violation of § 113 / 1, resisting arrest, § 125 / 1 and 2, breach of the peace, with § 223, grievous bodily harm, you are sentenced to a fine of 90 x 50 marks.
Hayır, demek istediğim domuz ve boğa... s. 113 / 1'in ihlali, polise direnme, s. 125 / 1 ve 2, asayişi bozma, s. 223, fiziksel yaralamadan 4500 Mark para cezasına
We are unarmed, and I assure you we mean you no harm.
Silahsızız ve zarar vermek istemiyoruz.
We mean you no harm, but I warn you.
Size zarar vermek istemeyiz, ama sizi uyarıyorum.
I need to believe you mean no harm,
Zararlı olmayacağına inanmam gerek.
I mean no harm to you or to your brother.
Sana ya da kardeşine zarar vermeyeceğim.
Look, it's no harm no foul all right? You know, I mean...
Bunun kimseye zararı yok.
But I mean it when I say I've no intent to harm you.
Ama sana zarar vermeyi düşünmüyorum.
I swear by Allah and his prophet, we mean you no harm.
Allah ve Hz. Muhammed üzerine yemin ederim ki kötü bir niyetimiz yok.
I mean you no harm.
Demek istediğim sana zarar vermeyeceğim.