I need to ask you something Çeviri Türkçe
376 parallel translation
DAD, I NEED TO ASK YOU SOMETHING.
Böldüğüm için kusura bakmayın baba, ama sana bir şey sormam gerek.
I need to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I need to ask you something.
Sana bir şey sormalıyım.
I need to ask you something.
Sana bir şey sormam gerek.
I need to ask you something. What?
- Sana bir şey sormak istiyorum.
I need to ask you something.
Sana soracaklarım var.
- I need to ask you something.
- Size bir şey sormalıyım.
I need to ask you something.
Senden bir şey isteyeceğim.
Miss Abby, I need to ask you something.
Bayan Abby, size bir şey soracağım.
Listen, I need to ask you something.
Dinle, sana bir şey sormalıyım.
I need to ask you something.
Sana bir sorum var.
Uh, Bethany... I need to ask you something...
Bethany sana bir şey sormam gerek.
I need to ask you something!
Size birşey sormak zorundayım!
I need to ask you something.
Sana birşey sormak zorundayım.
Now, I need to ask you something if you find her changed, can you see that her death is without suffering
Şimdi sana birşey sormam gerekiyor, Eğer onu değişmiş bulursan, ölümünün acısız olmasını sağlar mısın?
I need to ask you something.
Sana birşeyler sormak için geldim.
Yeah, actually, I need to ask you something.
Aslında sana bir şey sormam gerekiyor.
Uh, hey, i-i need to ask you something.
Sana bir şey soracaktım.
I need to ask you something.
Sana birşey sormalıyım.
Kegan, I need to ask you something.
Kegan, sana bir şey sormalıyım.
I need to ask you something, Mr. Monroe.
Size bir şey sormam gerekiyor Bay Monroe.
- I need to ask you something.
- Sana bir şeyler sormam gerek.
- I need to ask you something, - What?
- Sana bir şey sormam gerek.
Listen, I need to ask you something. Shoot.
Dinle, sana bir şey sormam gerekiyor.
Reggie, I need to ask you something.
Reggie, sana birşey sormam lazım.
Before you go on your merry way, I need to ask you something.
Kendi yoluna gitmeden önce, sana bir şey sormam gerek.
Truth is I need to ask you something in return.
Aslında senden bir şeyler istiyorum.
I need to ask you something.
Sana birşey sormam gerek.
I need to ask you something.
Bir şey soracağım.
If I'm to ask you to be my bodyguard... I guess I'll need to become the president of this nation or something.
Beni korumanı isteyeceksem bir başbakan kadar iyi olmalıyım.
Now I need to ask something else of you.
Şimdi senden başka bir şey istemem gerekecek.
I need to ask you about something that happened a long time ago.
Yıllar önce olanlarla ilgili soracaklarım.
There's something I need to ask you about. Um...
Sana sormam gereken bir şey var.
There's something I need to ask you.
Sana sormam gereken bir şey var.
Rollo, there's something I need to ask you.
Rollo, sana sormam gereken bir şey var.
Jack, I need to ask you about something.
Jack, sana bir şey danışmalıyım.
I heard something you need to ask Linda about.
Bir şeyler duydum, Linda'ya sormam gerekli.
But right now I need to ask you to do something for me.
Ama şimdi önce benim için bir şey yapmanı istemem gerek.
I need to ask you to do something.
Sizden birşey yapmanızı istemem gerekiyor.
I wanna tell you something, but I need to ask you a question.
Sana bir şey söylemek istiyorum Doktor ama önce bir şey sormam lazım.
I need to ask you to do something for me.
Senden benim için bir iyilik yapmanı istemem gerek.
I need to ask you about something.
Sana bir şey soracağım.
I need to ask you to do something for me.
Senden benim için bir şey yapmanı istiyorum.
I want to ask you something, and I need you to give me a straight answer.
Sana bir şey soracağım ve dürüst cevap ver.
I need to know that when I ask you to do something, it'll get done.
Bunu bilmem gerekiyordu sana talimat verdiğim zaman yerine getir.
- Dave, I've got something I need to ask you.
- Dave, sana sormam gereken bir şey var.
I really need to ask you something, okay?
Ben gerçekten sana bir şey sormalıyım tamam mı?
When I ask Jake to do something, I need you to help me make sure he does it.
Charlie, Jake'ten bir şey yapmasını istediğimde, yaptığından emin olabilmem için bana biraz yardım etmelisin.
There's something I need to ask you.
Sana bir şey sormak istiyorum.
Jon, there's something important I need to ask you.
Sana sormam gereken önemli bir şey var.
I need to ask you to do something.
Sana bir kaç şey sormam gerekiyor.