I need to tell you something Çeviri Türkçe
1,175 parallel translation
- I need to tell you something.
Bak, Seth, benim sana birşey söylemem gerek.
Lupita, I need to tell you something.
Lupita, sana bir şey diyeceğim.
I need to tell you something!
Sana bir şey söylemem lazım!
Moe, I need to tell you something.
Moe, sana bir şey söylemem lazım.
I need to tell you something.
Sana bir şey söylemem lazım.
I think I need to tell you something...
Sanırım bir şey söylemeliyim.
- I need to tell you something.
- Sana birşey söylemem lazım.
- I need to tell you something.
- Seninle bir şey konuşmam lazım.
I need to tell you something no one ever told you.
Sana kimsenin söylemediği bir şey söylemem gerek.
So I think I need to tell you something.
Sana söylemem gereken bir şey var.
My friend, I need to tell you something important.
Dostum, sana mühim bir şey söylemeliyim.
Jacks, I need to tell you something.
Jacks, sana bir şey söylemek istiyorum.
Phil, I need to tell you something.
Phil, sana söylemem gereken bir şey var.
David, I need to tell you something.
David, sana bir şey söylemem lâzım.
I need to tell you something very important.
Çok önemli bir şey söylemem lazım.
I need to tell you something.
Bir şey söylemeliyim.
but I need to tell you something.
Ama sana bir şey söylemeliyim.
I need to tell you something.
Sana anlatmam gereken bir şey var.
Jackie, I need to tell you something, something about you and me.
Jackie, sana bir şey söylemeliyim, bizim hakkımızda bir şey!
Okay, look, this may not be the best time to do this... ... but a lot of stuff is going on, and I need to tell you something.
Biliyorum bu tür şeyleri söylemek için tam zamanı değil, ama sana acilen söylemem gerekenler var.
Well, honestly I need to tell you something.
Dürüst olmak gerekirse sana bir şey söylemeliyim.
I need to tell you something.
Sana bir şey söylemeliyim.
I need to tell you something.
Sana söylemem gereken bir şey var.
- I need to tell you something.
- Sana bir şey söylemeliyim.
Katara, I need to tell you something.
Katara, sana bir şey söylemem gerek.
Angela, I need to tell you something.
Angela. Sana bir şey söylemem gerekiyor.
I was on my way home from work. Oh. And I really need to tell you something.
İşten eve gidiyordum ve sana bir şey söylemem lazım.
There's something I need to tell you.
Sana bir şey söylemeliyim.
Listen, if there's something that you're trying to tell me or something I need to know, then just come on with it.
Dinle, bana anlatmaya çalıştığın veya bilmem gereken bir şey varsa, sadece söyle.
I know you're not delusional, Richard, and I know that something terrible happened to your family and you were only trying to protect yourself... but I need you to tell me what happened when you were 13
Sanrılar görmediğini biliyorum, Richard. Ailene korkunç bir şey olduğunu ve sadece kendini korumaya çalıştığını da... Fakat 13 yaşındayken olanları ve şimdi Nowak'ın senden ne istediğini anlatmalısın.
There's something I need to tell you about your dad.
Ne yapıyorlar burada?
Honey, there's something I need to tell you.
Tatlım, sana bir şey söylemem lazım.
Look, there's... There's something I need to tell you.
Bak, sana söylemem gereken bir şey var.
There's something I need to tell you, ma.
Sana anlatmam gereken bir şey var, anne.
There's something I need to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something else I need to tell you.
Sana söylemek istediğim bir şey var.
Soph, there's something I need to tell you about Mara.
Soph, Mara ile ilgili sana söylemem gereken bazı şeyler var.
Honey, there's something I need to tell you.
Hayatım, sana söylemem gereken bir şey var.
Listen, Sheriff, there's something I need to tell you.
Dinle şerif, sana söylemem gereken bir şey var.
I've got something that I need to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I kind of have something I need to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something I need to tell you.
- Sana söylemem gereken birşey var.
There's something I need to tell you.
Söylemem gereken bir şey var.
Billie, look. I need you to tell Christy something for me, okay?
Billie, bak, Christy'e benim için bir şey söylemeni istiyorum, tamam mı?
So, uh, I need to, uh, tell you about something.
Seninle bir şey hakkında konuşmam gerekiyor.
Cohen, there's something I need to tell you.
Cohen, sana söylemem gereken birşey var.
But there's something I need to tell you.
Ama sana söylemem gereken bir şey var.
There's something I need to tell you.
Sana söylemem gereken birşey var.
I need to tell you something.
Ege, bir şey söyleyeceğim sana.
Oh, Listen, there, s something I need to tell you.
Sana bir şey söyleyeceğim.
I need you to tell me if you see something.
Herhangi bir şey.