I need you to do me a favor Çeviri Türkçe
199 parallel translation
Actually, I need you to do me a favor.
Senden bir iyilik yapmanı isteyeceğim.
I need you to do me a favor.
Bana bir iyilik yap.
I need you to do me a favor.
Benim için bir iyilik yapmanız gerek.
I need you to do me a favor.
Yardımın gerekiyor.
- I need you to do me a favor. - What's that?
- Benim için bir şey yapmanı istiyorum.
Come on. I need you to do me a favor here.
Senden bir iyilik isteyeceğim.
So anyway, she's kind of upset about it so I need you to do me a favor.
Neyse, Kristen buna üzüldü ve bana bir iylik yapmanı istiyorum.
Listen, I need you to do me a favor.
Bana bir iyilik yap.
I need you to do me a favor.
Sizden bir şey istiyorum.
I need you to do me a favor if you can, man.
Bana bir iyilik yapman gerekiyor.
Ok, listen to me I need you to do me a favor
- Şuradaki. Aman Tanrım! Nasıl oldu o?
I need you to do me a favor.
Bana bir iyilik yapmalısın.
Hey, I need you to do me a favor.
- Teşekkürler. Senden bir ricam var.
I need you to do me a favor.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I'm telling you this'cause I need you to do me a favor.
Sana bunu anlatıyorum çünkü bir iyilik isteyeceğim.
Kevin, I need you to do me a favor.
Kevin, bana bir iyilik yapman gerek.
Hey, Reg, listen, I need you to do me a favor.
Reg dinle, bana bir iyilik yapman lazım.
I need you to do me a favor, son. What?
Bir iyilik yapmanı istiyorum, evlat.
So I need you to do me a favor.
Bu yüzden bana bir iyilik yapmalısın.
I know this is probably a tall order, but I need you to do me a favor and try not to be so perfect, all right?
Herhalde zor bir durum, ama bana bir iyilik et ve kusursuz olmamaya çalışma, tamam mı?
Oh. I need you to do me a favor.
Senden bir iyilik yapmanı istiyorum.
I need you to do me a favor.
- Bana bir iyilik yapman lazım.
Harry, I need you to do me a favor, though, okay?
Harry, yine de bana bir iyilik yapmanı istiyorum, tamam mı?
Because I need you to do me a favor.
Çünkü senden bir ricam var.
Dad, I need you to do me a favor.
Baba, senden bir iyilik istiyorum
I need you to do me a favor, okay?
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum tamam mı?
Hey, listen, I need you to do me a favor.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I need you to do me a favor.
Arkada. Neden?
Hey, Gene, this is gonna sound a little weird, but I need you to do me a favor.
Gene, kulağa biraz garip gelecek ama senden bir iyilik istiyorum.
- I need you to do me a favor. - Whatever you need.
- Senden bir iyilik yapmanı istiyorum.
Listen, I need you to do me a favor in case I get caught again.
Dinle, olur da tekrar yakalanırsam bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I need you to do me a favor and get my sister and her kids someplace safe.
Benim için bir iyilik yapmanı ve kız kardeşimle çocuklarını güvenli bir yere götürmeni istiyorum.
Well, now I need you to do a favor for me.
İyi, şimdi de sen bana bir iyilik yapacaksın.
She's a very special woman. Look, I don't know who you are or what you think you do... but I need you to do me a kind favor and stay away from my wife.
Kim olduğunu, ne yaptığını zannettiğini bilmiyorum ama bana bir iyilik yapıp karımdan uzak durmanı istiyorum.
I need you to do me a great favor.
Senden bir iyilik isteyeceğim, büyük bir iyilik.
Alex, I need you to do me a huge favor.
Alex, bana çok büyük bir iyilik yapmanı istiyorum.
Alex, I need you to do me a huge favor.
Alex, bana büyük bir iyilik yapmanı istiyorum.
Hey, fatso, I need you to do me a big favor.
Hey, Şişko bana büyük bir iyilikte bulunman lazım.
I need you to do me a big favor.
Bana büyük bir iyilik yapmanı istiyorum.
Oh, dude, I need you to do me a giant favor.
Ahbap, bana büyük bir iyilik yapmalısın.
I do need you to do me a huge favor... and that is go over by my house and get my clothes.
Bana çok büyük bir iyilik yapmanı istiyorum. Evime gidip eşyalarımı alacaksın.
I need you to do me a big favor
Bana çok büyük bir iyilik yapman gerekiyor.
Could you do me a favor and just wait one second because I've got some green beans that I really need to go check on.
Bana bir iyilik yapıp bir saniye bekleyebilir misin? Çünkü yeşil fasulyelerim vardı da onları kontrol etmem gerek.
- I need you to do me a little favor.
- Bana bir iyilik yapman için sana ihtiyacım var.
I need for you... to do me a favor.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I need you guys to do me a really huge favor.
Bana büyük bir iyilik yapmanızı istiyorum. - Büyük mü?
I'm gonna need you to do me a favor, OK?
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum, tamam mı?
I know you're avoiding me, but I need to talk to you so do me a favor, call me back.
Benimle görüşmekten kaçındığını biliyorum, ama seninle görüşmem gerek... bana bir iyilik yap : Beni ara, bye.
I need you to do a favor for me, bro.
Bana bir iyilik yapman gerek dostum.
Look, I need you to do me a huge favor.
Bak bana büyük bir iyilik yapman lazım.
I need to ask you to do me a favor.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.