I need you to focus Çeviri Türkçe
303 parallel translation
Look at me. I need you to focus, okay?
- Buraya odaklanmalısın Kurt.
Don't fade on me. I need you to focus on this thing.
Dalga geçme, buna odaklanmam lazım.
I need you to focus.
Odaklanmak zorundasın.
So I need you to focus all ofyour positive energy and sing.
Bütün pozitif enerjinizi odaklamanızı ve şarkı söylemenizi istiyorum.
I need you to focus now.
Odaklanmanı istiyorum.
I need you to focus on Joxer.
Joxer'a dikkat etmeni istiyorum.
I need you to focus.
Konsantre ol.
I need you to focus, Phil. I've got some pictures you need to see.
Dikkatini ver Phil, baz fotoğraflara bakmanı istiyorum.
Mrs. Kaye, I need you to focus.
Bayan Kaye, Dikkatinizi toplamanız lazım.
I need you to focus.
Konsantrasyonunun yerinde olmasını isterim.
Grady, I need you to focus.
Grady, odaklanman gerek.
But if you stay here I need you to focus, and the best way to do that is to assume the worst and make it about getting revenge.
Ama burada kalacaksan konsantre olmanı istiyorum. Ve bunu yapmanın en iyi yolu da en kötüsünü farzetmektir ve bunu intikam meselesine çevirmektir.
- But I need you to focus, OK?
Babanın hayatı tehlikede, ama konsantre olmanı istiyorum, tamam mı? Kusura bakma.
Mrs. Pierce, if you wouldn't mind putting those down, I need you to focus.
Bayan Pierce, sakıncası yoksa elinizdekileri bırakır mısınız? Odaklanmanızı istiyorum.
Come on, I need you to focus, all right? Go check the girl.
Dinle bana odaklan tamam mı?
Alright people I need you to focus
Evet millet. Şimdi olaya odaklanın.
I need you to focus, and I need you to sign these papers.
Odaklanmanı ve kâğıtları imzalamanı istiyorum.
I am thrilled that you two have so much in common but I need you to focus.
Bir çok ortak yönünüz olmasına sevindim ama odaklanmanı istiyorum.
I need you to focus, Bernard.
Konsantre olmanı istiyorum.
- I need you to focus.
- Dikkatinizi buraya vermelisiniz.
I need you to focus.
Dikkatini toplamalısın, tamam mı?
Okay, Jamie, I need you to focus.
Pekâlâ Jamie, odaklanmanı istiyorum.
I need you to focus.
Konsantre olmanı istiyorum.
Allison, I need you to focus on what's happening right here, right now.
Sen şu an burada olanlara odaklan.
I need you to focus, all right?
Odaklanmanız gerekiyor. Tamam mı?
I need you to focus.
- Konsantre olmalisin.
I can hear him. OK, Toshiko, I need you to focus.
- Tamam, Toshiko, odaklanmanı istiyorum.
I need you to focus on bringing them here.
Onları buraya getirmeye odaklan.
- Henry, I need you to focus for me.
- Henry, bana odaklanmanı istiyorum.
Dick, I need you to focus.
Dick, dikkatini toplamalısın.
Now, I need you to focus.
Sadece konsantre olmanı istiyorum.
I NEED YOU TO FOCUS AND LOOK AT YOUR BABY.
Savaşın acımazsızlığı içinde darmadağın olmuş bir ülke. Kendi ahmaklığı yüzünden öldü.
If I remember correctly, you need to focus all your strength to one point.
Aklımda kaldığına göre bütün kuvveti bir noktada toplamak lazım.
I thought maybe you could, like... do a story on what's happening to golf balls because we need some heat... we need something to focus the world's attention on our plight.
Düşündüm de belki golf toplarına olanlarla ilgili bir haber yapabilirsin. Çünkü desteğe, dünyanın ilgisini üzerimize çekecek bir şeye ihtiyacımız var.
I think we need to forget about Ben for the moment and focus on you. I think we need to forget about Ben for the moment and focus on you. OK?
Bence bir anlığına Ben'i unutmalı ve sana... sana konsantre olmalıyız.
Well, look, if you're here to stay, I think we need to... Focus more.
Eğer burada kalacaksan, ihtiyacın olan şey konsantre olmak!
Are you at seller's house? I'm just having a good time, ok? And you need to focus.
Çok eğleniyorum, seninse kendini toplaman gerekiyor.
I need you to focus here, John.
Buraya odaklanmaya ihtiyacım var John.
But I need to focus on my schoolwork, and truth be told, you're way too old for me.
Derslerime yoğunlaşmam lazım. Doğrusu, benim için çok büyüksün.
I need you to get past feeling guilty and focus on finding a solution.
Senin suçlu hissetmeyi bırakıp çözüm bulmaya odaklanmana ihtiyacım var.
I need you to put it aside and focus on what has to be done.
Her şeyi bir kenara bırak ve yapmamız gereken şeye ver kendini.
I need you to help me focus.
Bana burada odaklanmama yardımcı olmanı istiyorum.
I just need you to look at the picture, focus... and tell me if you remember her, okay?
Resme bakıp odaklanmanı onu hatırlarsan bana söylemeni istiyorum, tamam mı?
Hell, yes... it is... and given the circumstances, i'd say that's a good sign, but i'm trying to focus on my job, tom... and i need the same from you.
Kahretsin ki, evet... Öyle... Ve bu şartlar altında, bunun iyi bir işaret olduğunu söylerdim ama işime konsantre olmaya çalışıyorum, Tom.
I just really need you to focus right now, OK?
Hemen şimdi konsantre olmanı istiyorum, tamam mı?
I know it's hard for you right now, but we need to focus on getting out of here.
Senin için zor olduğunu biliyorum fakat buradan kurtulmaya odaklanmalıyız.
Brian I need you to look at this picture and really focus, ok?
Hâlâ üzerinde çalışıyoruz. Bryan, bu resme bakıp odaklanman lazım, tamam mı?
But you know that I need to focus on my work.
Ama işime odaklanmam gerektiğini biliyorsun.
I'm trying to understand what I did wrong to allow you two to fuck with my focus on a day when I need to be on my A game.
Şu anda benim dikkatimi dağıtmanız için size ne kötülük yaptığımı anlamaya çalışıyorum, özellikle de A planımı yapacağım şu günümde.
And honestly, I think you need to take a little focus off your work.
Doğrusunu istersen, bence kafanı biraz işinden kaldırmalısın.
I need you to, uh, draw focus from our guest of honor.
Dikkatleri, şeref konuğumuz, üzerine çekmen gerekiyor.