I need you to stop Çeviri Türkçe
544 parallel translation
I need you to stop the killer.
Katili durdurmanı istiyorum.
I need you to stop talking like that.
Söylenmeyi kesmeni istiyorum.
I need you to stop off and pick up a prescription for me.
.. ürün almanı istiyorum.
MIKE, I--I NEED YOU TO STOP BOUNCING UP AND DOWN.
Mike, aşağı-yukarı sallanmayı keser misin?
I need you to stop pushing!
İtmeyi bırakmanı istiyorum!
- I need you to stop coming to my office.
- Ofisime gelmeyi bırakmalısın.
I need you to stop the bleeding and keep him alive.
Onu yaşatmak için kanamayı durdurmalıyım.
Oh, and I need you to stop at the farmer's market to pick up some vegetables.
Oh, ve benim için köy pazarında durup biraz sebze almanı istiyorum.
I Need To Stop Doing. Why Would You Stop Helping People You Care About?
Neden önemsediğin insanlara yardım etmeyi bırakasın?
We was on the way to town and I thought I'd stop... and have a cup of coffee, see if you need anything.
Kasaba yolundaydık sonra durdum ve aklıma bir bardak kahve içmek isteyebileceğin geldi.
But if you can stop her starting her place, I won't need to go.
Fakat onun yeni yerinde başlamasına engel olursan, gitmem gerekmez.
If you'd just stop trying to kill me for a minute, I need your help.
Bir dakikalığına beni öldürmekten vazgeçersen, yardımını istiyorum.
- I need to stop a minute. - No, you can't go now.
- Benim durmam gerekli.
I will not stop living and breathing art just because you need to relax.
Gevşemeye ihtiyacın var diye ben sanatla yaşayıp soluk almaktan vazgeçmeyeceğim.
I won't stop you from living, but I need to trust you.
Yaşantına karışamam ama sana güvenmem gerek.
I need for you to stop moving those lips now.
Dudaklarını daha fazla hareket ettirmeni istemiyorum.
I need for you... to stop playing me now.
Benimle daha fazla oyun oynamanı istemiyorum.
As soon as everyone else is unconscious, I need you to get to that computer and stop that ship somehow.
Herkes bilincini kaybeder kaybetmez, bilgisayar paneline ulaşıp, o gemiyi bir şekilde durdurmanı istiyorum.
I spared your lives because I need you... to help me rid the world of Britain's top secret agent... the only man who can stop me now.
Sizin hayatlarınızı bağışlıyorum çünkü size ihtiyacım var. Bana Britanya'nın ünlü gizli ajanından kurtlulmam için yardım edeceksiniz. Sadece tek bir kişi beni durdurabilir!
And I need to say it makes me very uncomfortable and I just, you know, just stop it!
Söylemem gerek, beni çok rahatsız ediyor ve kes artık şunu!
- I don't need you to stop me from tripping'.
- Senin beni düşmekten kurtarmana ihtiyacım yok.
Richard, I want you to stop taking that Viagra. First of all, you don't need it.
Richard, Viagra almaktan vazgeçmeni istiyorum.
I need to inform you, if we don't find a way to stop it....
Sizi bilgilendirmem gerekiyor, bunu durdurmanın bir yolunu bulamazsak...
OK, I think you need to take a second and stop looking for your boyfriend.
Bir an için durup sevgilini aramaya ara versen iyi olacak.
I think you need to stop turning to me, start trying to figure out a way to listen to each other.
Bana bakmayı bırakıp birbirinizle anlaşmanın bir yolunu bulmaya çalışmalısınız.
I need all of you to stop it so I can take a breath.
Hepinizin buna bir son vermesini istiyorum. Böylece nefes alabilirim.
And I'm not listenin to your little story... so you really need to stop talkin'to yourself.
Ayrıca küçük hikayeni dinlemiyorum yani gerçekten kendi kendine konuşmayı bırakmalısın.
If you wanna stop the bomb, I need to be on a plane to Visalia now.
Bombayı durdurmak istiyorsanız, şu an Visalia'ya giden bir uçakta olmalıyım.
Megan, I need you to breathe and calm down and stop crying, so we can leave now.
Megan, nefes alıp, sakinleşip... ağlamayı kesmelisin ki gidelim. Tamam mı?
I need to do this so you know that I am not trying to stop your wedding.
Düğününü durdurmaya çalışmadığımı bilmen için bunu yapmam gerekiyor.
I need to get back to work, so can you please stop talking to me?
Şimdi lütfen benimle konuşmayı keser misin?
I'm gonna need you for my motorcade, to stop all the traffic.
Konvoyum için trafiği durdurman gerekecek.
I need you to stop staring at the screen.
- Bir saniye gözünü ekrandan ayırır mısın?
Now, I need you to play your game and stop worrying about the damn shoe girl. You're right.
Şimdi, oyununu oynaman lazım ve ayakkabıcı kız için endişelenmeyi kes!
- I need you to stop it.
- Neden?
I think you need to stop.
Michelle, dur.
We're gonna stop it, but I need to know what medications you take.
Durduracağız ama ne tür ilaçlar aldığınızı bilmeliyim.
First, though, I think we need to stop the Tracer demon before this whole city turns into one huge nightmare, don't you think?
İlk olarak, olsa da, ben biz Tracer iblis durdurmak gerek Bu bütün şehir bir büyük kabusa dönüşür önce, değil mi?
It is. But I think you need to stop trying to make it so perfect.
Bence mükemmel söylemeye çalışmaktan vazgeçmelisin.
I need it to stop before I wake up and I don't know you anymore.
Ben seni tanımıyor olarak uyanmadan onları durdurmalıyız.
Suz... I think you need to stop listening to your parents so much.
Suz... Bence aileni çok fazla dinlememelisin.
I know, but you need to stop being so self-centered and start thinking of others.
Biliyorum ama artık kendine odaklanmayı bırakıp biraz da başkalarını düşün.
I need all of you to stop what you're doing and listen.
Hepinizin yaptığını bırakıp... beni dinlemesini istiyorum.
I plan to stop, but right now, I need to sleep, and I need more than a few crappy needles, so what do you got?
Bırakmayı planlıyorum, ama şu anda, uykuya ihtiyacım var. ve bu işe yaramaz iğnelerden fazlasına ihtiyacım var, elinde neler var?
- I need for you to stop talking like this.
Bu şekilde konuşmaktan vazgeçmeni istiyorum.
Also, we need a verbal signal for you to stop betting, so my friends and I usually just work the name of a U.S. president into the conversation.
Ayrıca bahise devam etmeni durdurmak için de keskin bir sinyal ihtiyacımız var, Genelde arkadaşlarım ve ben Amerikan başkanlarından birinin ismini konuşmaya dahil ederiz.
I don't need you to do this. Stop!
Bunu yapmana ihtiyacım yok.
But I need you to come home. - Stop it.
- Ama eve gelmeni istiyorum.
If I can help you stop him, then that's what I need to do.
Onu durdurmanıza yardım edebilirsem, bunu yapmak istiyorum.
Oh, you know, I just need to stop an earthquake.
Oh, bilirsin, bir depremi durduracağım..
I know you're lurking somewhere. And if you want something, you need to get your grim-reaping ass down here or stop buggin'me.
Buralarda dolaştığını biliyorum, ve eğer bir şey istiyorsan... o ruh alan kıçını buraya indir yoksa beni rahatsız etmekten vazgeç.