I really don't know what to say Çeviri Türkçe
181 parallel translation
I really don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
I really don't know what to say.
Petrillo. - Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Really, I don't know what to say.
Gerçekten mi. Ne diyeceğimi bilmiyorum.
Well, I guess all I'm trying to say is that - and I really mean this, Lloyd - if what you want is a family like our fathers have and promotion in the air force and position in society like our mothers have, and you marry me because I'm pretty and smart and have guts and know the ropes... then I don't think you want to marry me, Lloyd.
Aslında sana anlatmak istediğim şu, bu konuda çok ciddiyim, Lloyd eğer bütün istediğin babalarımızınki gibi bir hayatsa Hava Kuvvetleri'nde yüksek bir rütbeyse annelerimizin sahip olduğu gibi sosyetede bir pozisyonsa benimle sadece güzel ve akıllı olduğum, cesur olduğum için evlenmekse benimle evlenmek istediğini sanmıyorum, Lloyd.
I really don't know what to say.
Bakın, ne diyeceğimi bilmiyorum.
I really don't know what to say to you, Walter, that would tell you how contemptible I think you are.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum Walter. Ne kadar aşağılık biri olduğunu söylediğimi varsay.
Hi. I just wanted to say that... I'm very embarrassed by the way I behaved tonight and I... well, I don't know quite what to say now, except... the thing about love is that you can really make an ass of yourself.
Merhaba, söylemek istediğim... bu geceki davranışım için özür dilerim... ve aslında ne söyleyeceğimi tam olarak bilemiyorum... aşkın insana salakça şeyler yaptırdığını söylemek dışında.
I really don't know what to say.
Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum.
I really don't know what to say, except we're really glad you liked Manhattan Melodies.
Manhattan Melodileri'ni beğendiğinize çok sevindik.
Really gentlemen, I don't know what to say.
Gerçekten baylar, ne diyeceğimi bilemiyorum!
I really don't know what to say.
Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum.
I don't really know what else to say, Auntie.
Başka ne söyleyeceğimi bilmiyorum teyze.
Well, I don't really know what to say.
Şey, aslında ne diyeceğimi bilmiyorum.
I don't know what really happened between the two of you, but... I must say, you've got a lot of nerve coming up here after what you did to Jordan.
İkinizin arasında neler olduğunu pek bilemiyorum ama itiraf etmeliyim ki... kızıma yaptıklarından sonra buraya gelecek cesareti bulmana şaşırdım.
- Well, I really don't know what to say.
- Ne diyeceğimi bilmiyorum.
I don't really know what to say How to say it
Sana ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
I REALLY DON'T KNOW WHAT TO SAY.
Ne desem bilmiyorum gerçekten..
Well, I don't really know what to say.
- Merhaba, Janet.
I really don't know what to say to you.
Aslında sana ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
I don't really know what to say but...
- Gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum ama...
Well, I really don't know what to say.
ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
I really don't know what else to say to you.
Ne demem gerektiğini gerçekten bilmiyorum.
I don't know what to say, really.
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
I don't really know what to say.
Ne diyeceğimi bilmiyorum.
I really don't know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
I don't really know what to say to that.
Buna karşılık ne diyeceğimi bilmiyorum.
- I don't really know what to say.
- Ne diyeceğimi gerçekten bilemiyorum.
I DON'T REALLY KNOW WHAT TO SAY.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
I don't really know what to say, Enid.
Ne söyleyeceğimi gerçekten bilemiyorum, Enid.
I don't really know how to say it, but, um... uh, what's it like to be a character in a dream?
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama... Rüyada bir karakter olmak nasıl bir şey?
I really don't know what to say but it's kind of interesting.
Valla bu durumda ne söylenir bilemiyorum ; ama enteresan bir iş bu.
I don't really know what to say about what went on back there.
Burada ne döndüğü hakkında gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Um... I don't really know what to say.
Ne diyeceğimi bilemiyorum. İkiniz adına da çok mutluyum. Zoe, Noel gibi harika birine sahip olduğun için çok şanslısın.
- I just... I don't really know what to say.
- Ne diyeceğimi bilmiyorum
I don't really know what to say to her, but the truth is- - Oh, God!
Ama işin doğrusu... - Tanrım!
Lex, I really don't know what to say.
Lex, ne diyeceğimi bilemiyorum.
So now, I don't know what to do... or say or not say... because I really don't want a party.
Şu anda, Ne yapmam ya da yapmamam.. ne söylemem ya da söylememem gerektiğini bilmiyorum. Çünkü gerçek anlamda parti istemiyorum.
Mrs Pollard, I really don't know what to say. Um...
Ne diyeceğimi bilemiyorum, Bayan Pollard?
Look, I really don't know what to say.
Gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
I don't really know what to say.
Gerçekten ne diyeceğini bilmiyorum.
I really don't know what to say here.
Şu anda ne söylemem gerektiğini gerçekten bilmiyorum.
I really don't know what to say.
Ne diyeceğimi bilmiyorum.
I don't know what to say to that, really.
Ne diyeyim bilmiyorum.
I don't really know what to say. But I'd be happy to answer any questions that you might have.
Ne anlatacağımı tam olarak bilemiyorum ama sorularınız varsa yanıtlamak isterim.
I don't know what to say, really.
Ne diyeceğimi bilemiyorum, gerçekten.
I really don't know what to say, so I'll just tell you how I feel
Ne söyleyeceğimi gerçekten bilmiyorum,.. ... sana sadece neler hissettiğimi anlatacağım.
Uh, I know you don't really want to hear anything I have to say, but what happened last night between you and Ted, uh...
Söyleyeceğim herhangi bir şeyi duymak istemediğinizi biliyorum. Dün gece Ted'le aranızda ne olursa olsun, ona biraz zaman verin.
I don't really know what to say.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Hoo-hoo-hoo! Now I really don't know what to say.
Şimdi gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum.
I really don't know what to say to you gentlemen.
Gerçekten sizlere ne söyleyeceğimi bilemiyorum baylar.
I don't really know what to say.
Gerçekten ne söyleyeceğimi bilmiyorum.