I should be thanking you Çeviri Türkçe
157 parallel translation
I should be thanking you, Mrs Dorrn, for myself and the Police Athletic League.
Kendim ve Polis Atletizm Derneği adına ben sizlere teşekkür ederim Bayan Dorrn.
Anyway, maybe I should be thanking you.
Belki de, ben sana teşekkür etmeliydim.
Anyway, maybe I should be thanking you.
Bir bakıma, belki de sana teşekkür etmeliyim.
- I should be thanking you.
- Benim sana teşekkür etmem lâzım.
In fact, I should be thanking you, really.
Aslında benim sana teşekkür etmem gerekiyordu.
I should be thanking you. You saved my bacon!
Teşekür etmene gerek yok salamlarıma dikkat et yeter!
- I should be thanking you.
- Ben sana teşekkür etmeliyim.
I should be thanking you.
Sana teşekkür etmeliyim.
- Honestly, I should be thanking you.
- Aslında benim size teşekkür etmem gerekir.
- Actually, I should be thanking you.
- Aslında benim teşekkür etmem gerek.
Although, I suppose I should be thanking you because, in fact, if you hadn't betrayed me and left me to die, I would have an equal share in that curse, same as you.
Aslında sana teşekkür etmem gerekirdi bana ihanet edip ölüme terk etmeseydin sizin gibi ben de lanetten payımı alacaktım.
In fact, I should be thanking you for your cooperation.
Pekala. Sizinle işbirliği yapacağım.
I guess I should be thanking you, actually.
Sanırım, aslında, size teşekkür etmem gerek.
I should be thanking you.
Ben sana teşekkür etmeliyim.
And I should be thanking you.
Asıl ben teşekkür etmeliyim.
No, no I should be thanking you.
Hayır, teşekkür eden ben olmalıyım.
I know I should be thanking you.
Biliyorum, sana teşekkür etmem gerekiyor.
I should be thanking you, guys!
Size teşekkür etmeliyim çocuklar.
Then I suppose I should be thanking you.
Öyleyse sana teşekkür etmem gerekiyor.
WELL DOUG AND I SHOULD BE THANKING YOU FOR...
Asıl Doug'la benim bize bu fırsatı verdiğiniz için...
I guess I should be thanking you, huh?
Sanırım sana teşekkür etmem gerekiyor, ha?
So I should be thanking you?
Sana teşekkür mü etmeliyim?
I should be thanking you for reassuring me once again, that none of our teachers is that kind of man!
Hocalarımızın hiçbiri o tür adam değillerdir! Ama iş çözümsüz kaldı.
Ah, I should be thanking you Katsuragi-san.
Hayır, asıl benim teşekkür etmem gerek. Katsuragi-san.
I should be thanking you for driving her away.
Böyle yapmasını sağladığın için teşekkür etmeliyim sana.
I should be thanking you.
Sana teşekkür etmem gerekir.
No, I should be thanking you for making Kevin so happy.
Hayır, Kevin'ı böyle mutlu ettiğin için ben sana teşekkür ederim.
I should be thanking you.
Sana teşekkür etmem gerekiyor.
I should be thanking you!
Asıl benim sana teşekkür etmem lazım.
I should be thanking you.
Teşekkür etmesi gereken benim.
- No, I should be thanking you.
- Asıl ben teşekkür ederim.
I really just wanted to say thanks as well, for letting me sit in on that meeting. Well, I should be thanking you.
Şu toplantıya benim de katılmama izin verdiğin için teşekkür etmek istiyorum.
I should be the one thanking you
Teşekkür eden asıl ben olmalıyım
The only reason you're still alive is because... I've allowed you to. You should be thanking me.
Bana tesekkür etmen gerekir.
I'm the one who should be thanking you.
Asıl teşekkür etmesi gereken benim.
It's Darcy you should be thanking, that's what I want to talk about.
Darcy'e teşekkür etmelisin, işte bunun hakkında konuşmak istedim.
I'm the one that should be thanking all you guys.
Asıl ben hepinize teşekkür ederim.
Should I be thanking you?
Sana teşekkür mü etmeliyim?
Then a single guy like you should be thanking me because I have been finding out the ladies love a celebrity.
Aslında senin gibi yalnız bir adam bana teşekkür etmeli, çünkü kadınların ünlüleri sevdiğini farkettim.
The way I see it, you should be thanking him not running away.
Bence ondan kaçacağına, ona teşekkür etmelisin.
I tracked down the address, and you should be thanking me for this.
Adresini buldum. Bunun için bana teşekkür etmelisin.
I should be thanking you.
Sana teşekkür borçluyum.
No, I should be the one thanking you.
Asıl benim teşekkür etmem lazım.
I should be the one thanking you.
Teşekkür etmesi gereken benim.
I should be thanking you.
Orada olduğun için şanslıyız. Benim teşekkür ediyor olmam gerek.
I mean, you should be thanking me
Yani bana minnettar olmalısın.
You know, I should probably be thanking you, but I won't.
Bunun için sana teşekkür etmem gerek ama etmeyeceğim.
Instead you should be thanking me that the spot I put on it!
Sen bana teşekkür ediyor olmalıydın. ... noktayı ben koyarım!
I should be thanking you.
Esas benim sana teşekkür etmem gerekir.
Actually, I should be the one thanking you.
Aslında, ben teşekkür etmeliyim.
No, I should be the one thanking you.
Hayır, teşekkür etmesi gereken kişi benim.