I should have guessed Çeviri Türkçe
89 parallel translation
I should have guessed.
Tahmin etmeliydim.
When my men didn't come back, I should have guessed.
Adamlarım geri dönmediğinde tahmin etmeliydim.
I should have guessed it was a trick.
Bir tuzak olduğunu anlamalıydım
Yes, I - I should have guessed it.
Tahmin etmeliydim.
I should have guessed Diamond Jim would be here.
Elmas Jim'in geleceğini tahmin etmeliydim.
Yes, of course, I should have guessed.
Elbette.
I should have guessed it.
Bunu tahmin etmeliydim.
Yes, I should have guessed, Mr. O'reilly, that and the potato famine I suppose.
Evet, tahmin etmiş olmalıydım ki o ve patates kıtlığı, değil mi?
I should have guessed.
Tahmin etmeliydim. Evet.
I should have guessed.
Anlamalıydım.
I hadn't expected such nonsense from you, Mr. Cain, but I should have guessed it when you took up with Mr. West.
Hayat verdi. Sizden böyle saçma bir hareket beklemezdim bay Cain ancak bay West'le takılmaya başladığınızda böyle olabileceğini kestirmeliydim.
oh, i should have guessed.
Tahmin etmiş olmalıydım.
i should have guessed.
Hiç şaşırmadım.
I should have guessed.
Bunu tahmin etmeliydim.
I should have guessed long ago.
Çok daha önceden tahmin etmeliydim.
Oh, in your place I should have guessed it ages ago.
Yerinde olsam yıllar önce tahmin ederdim.
I should have guessed when you started wearing totty lotion.
Bu seksi parfümü sıkmandan anlamalıydım.
I should have guessed that you did it, but I didn't.
Senin yaptığını bilmek isterdim ama, ben yapmadım.
How stupid of me, I should have guessed.
Ne kadar da aptalım. Bunu tahmin etmeliydim.
I should have guessed you'd land here some day
Bir gün buraya damlayacağını tahmin etmeliydim.
- I should have guessed.
- Tabi ya başka ne olabilir ki.
I should have guessed, shouldn't I?
Tahmin etmeliydim.
- That I should have guessed.
- Tahmin etmeliydim.
I should have guessed when I opened the fridge with two bottles of white wine?
Buzdolabında iki şişe beyaz şarap gördüğümde anlamalıydım.
Of course. I should have guessed.
Elbette, bunu tahmin etmeliydim.
I should have guessed.
Böyle olacağını bilmeliydim.
I should have guessed Mike would go to Sef. And that Sef would start raving about the 150,000 in the jars again!
Mike'ın Sef'e döneceğini ve Sef'in, kavanozlardaki 150.000 böbürlenmesine geri döneceğini tahmin etmeliydim.
Of course, I should have guessed that you had a branch office in Ontario.
Ontario'daki bir şubeniz olduğunu. Tabi ki tahmin etmeliydim
I should have guessed earlier, but I thought, "No way."
- Yo! Bunu daha önce tahmin etmeliydim, ama şimdi düşündüm de... "Olamaz"
How stupid of me! I should have guessed!
Burada yeterince kaldınız Bay Corso.
Oh, I should have guessed that nobody does anything for nothing.
Kimsenin bedava bir şey yapmayacağını tahmin etmeliydim.
- I should have guessed.
Önce ben geldim. - Tahmin etmeliydim.
Hum, I should have guessed... you look like a classicist.
Tahmin etmeliydim. Klasik edebiyat uzmanı gibi görünüyorsun.
I should have guessed you two professionals would be here early and beavering away.
Siz iki profesyonelin erkenden burada olup harıl harıl çalışacağınızı tahmin etmeliydim.
I should have guessed!
Tahmin etmeliydim!
- I should have guessed.
- Tahmin etmeliydim.
I should have guessed this was all just a big scam.
Bunun bir aldatmaca olduğunu tahmin etmeliydim.
I should have guessed.
Başka kim olacak ki.
- That is exactly what I should have guessed.
- Ben de tam olarak bunu tahmin etmiştim.
I should have guessed your delay wasn't the herbal tea.
Gecikmenin sebebinin, bitki çayı olmadığını tahmin etmeliydim.
I should have guessed that I'd be discovered if there were a lot of young people around.
Etrafta genç kişiler varken hep fark ediliyorum!
Well, I should have guessed.
Tahmin etmeliydim.
I should have guessed that path of destruction would only lead to one place.
O kestirme yolun sadece tek bir yere çıktığını bilmeliydim. Sonra o öğretmene dedim ki...
I should have guessed.
Tahmin etmem gerekirdi.
- I should have guessed it would be you.
Bunun sen olduğunu anlamalıydım.
And then I guessed that if anything should happen to him, only I know nothing will, I'd have the baby, and that would be a little bit of Ted still living.
Sonra düşündüm de eğer ona bir şey olursa ki olmayacağını biliyorum bir bebeğimiz olursa bu, Ted'den kalan yaşayan küçük bir parça olacak.
I should have guessed.
- Tahmin etmeliydim
I should never have guessed.
Hayatta aklıma gelmezdi.
I should have guessed it.
Tahmin etmeliydim.
Well, you should have guessed. I don't think I should have.
Şey, tahmin etmeliydin.
Yeah, I never should have wrapped up that Pandora's box to begin with and second-guessed myself or us.
Evet bir daha asla düşünmeden kendime ve bize böyle sürprizler yapmamalıyım.
i shouldn't have said that 115
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should have said 28
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i should tell you 63
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should have said 28
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i should tell you 63
i should have 182
i shouldn't have done that 93
i should be 61
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have warned you 29
i should have listened to you 62
i should've told you 70
i should be going 79
i shouldn't have done that 93
i should be 61
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have warned you 29
i should have listened to you 62
i should've told you 70
i should be going 79