I should have listened Çeviri Türkçe
339 parallel translation
I should have listened to my mother.
Annemi dinlemeliydim.
I should have listened to my wife.
Karımı dinlemek zorundayım.
I should have listened to my mother.
Annemin sözünü dinlemeliydim.
Oh, I should have listened to Aunt Mae.
Oh, Mae teyzeyi dünlemeliydim.
I should have listened to you and stayed on the boat.
Seni dinlemeliydim ve gemide kalmalıydım.
I should have listened to my mother and become an M.D.
Annemi dinleyip tıp doktoru olmalıydım.
I should have listened to my wife.
Karım, bu işe karışmamı istememişti. Onu dinlemeliydim.
I should have listened to my wife...
Çünkü karım, minik karım, iyi kalpli Josepha'm...
I should have listened.
Sizi dinlemeliydim.
I should have listened to the dictates of my own common sense!
İç güdülerimin sesini dinlemem gerekiyormuş.
Maybe I should have listened to her.
Belki de onu dinlemiş olmam gerekirdi.
I just knew I should have listened to my mother.
Annemin sözünü dinlemem gerektiğini, biliyordum.
Nothing to it, man. " I should have listened to my old lady.
Zoru yok. Annemin sözünden çıkmamalıydım.
Oh Marxie, I should have listened.
Oh Marxie, seni dinlemeliydim.
I should have listened to you in the first place.
Daha ilk başta seni dinlemeliydim.
I should have listened to you.
Seni dinlemeliydim.
I should have listened to him.
Onu dinlemeliydim.
I should have listened to you.
Keşke seni dinleseydim.
I should have listened to those boys and crossed the river.
O çocukları dinleyip nehirden geçmeliydim.
I should have listened to my cousin Gaila.
Kuzenim Gaila'yı dinlemeliydim.
Wise old Badger. Sensible Rat. I should have listened to you.
Zeki Porsuk, duygusal Fare, sizi dinlemeliydim.
I knew it was a mistake to try to fit into Starfleet again and I should have listened to myself.
Tekrar Yıldız filosuna kendimi adapte etmenin yanlış olduğunu biliyordum, ve içimden gelen bu sesi dinlemeliydim.
I should have listened.
Onu dinlemeliydim.
I guess I should have listened to you the other day, huh?
Sanırım, geçen gün seni dinlemeliydim.
She said, "I should have listened to my father."
Dedi ki : "Babamı dinlemeliydim."
I should have listened, I guess... and settled.
- Sanırım seni dinlemeliydim ve anlaşmalıydım. Hayır.
- I should have listened.
- Seni dinlemeliydim.
I should have listened to you when you said don't talk to strangers.
Yabancılarla konuşma demenizi dinlemeliydim.
I should have listened to you about the car. I'm sorry.
Seni araba konusunda dinlemeliydim.Özür dilerim
And I should have listened to Kreetago and destroyed you when I had the chance.
Ve ben Kreetago'yu dinleyip, hazır fırsatım varken sizi yok etmeliydim.
I should have listened to you.
Seni dinleyecek.
Akela, I should have listened to you.
Akela, seni dinlemeliydim.
Should I have listened so I can know for sure...?
Emin olmak için dinlese miydim?
- I should never have listened to you in the first place.
- Seni hiç dinlememeliydim. - Aah, kapa çeneni.
I would have listened to Janine and in the bed should remain.
Oysa ben Janine ile yatakta, dinlenmeyi düşünüyordum.
Perhaps I should've been an artist... then He would've listened to me as He appears to have listened to you.
Belki de sanatçı olmalıydım. O zaman dinlerdi belki beni. Seni dinliyor gibi gözüküyor.
- I never should have listened to you!
- Keşke seni hiç dinlemeseydim.
- I never should have listened to you!
- Asıl ben seni hiç dinlemeseydim.
You should have listened to me when I was talking to you.
Seninle konuşurken sözlerimi dinlemeliydin.
I should never have listened to you.
Seni hiç dinlememeliydim.
I really should have listened when he asked me for help.
Yardım istediğinde ona yardım etmem gerekiyormuş.
I should have listened to her.
Onu dinlemeliydim.
I should have listened to Carol.
Carol'i dinleseydim.
I should have never listened to that woman.
O kadını asla dinlememeliydim.
I should never have listened to you.
Seni asla dinlememeliydim.
Oh, Al, you should have listened to Cal.
- Cal'i dinlemeliydin Al.
- I should have never listened to you.
- Seni hiç dinlemeyecektim.
I should have listened to you.
Öyle mi?
I told you we never should have listened to those two slackers.
O iki tembeli asla dinlemememiz gerektiğini sana söylemiştim.
I should never have listened to that.
Joe bunu yaptı ama sonra dayanamadı ve aslında herkesten kaçmış oldu.
I should never have listened... to that pushy two-headed saleswoman.
O iki başlı kurnaz satıcı kadını asla dinlememem gerekirdi.
i should have listened to you 62
i shouldn't have said that 115
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should have said 28
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i shouldn't have said that 115
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should have said 28
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i shouldn't have done that 93
i should tell you 63
i should have 182
i should be 61
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have warned you 29
i should be going 79
i should've listened to you 31
i should tell you 63
i should have 182
i should be 61
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have warned you 29
i should be going 79
i should've listened to you 31