I smoke Çeviri Türkçe
4,751 parallel translation
May I smoke since there's no one around?
- Etrafta fazla müşteri yok iken sigara içebilir miyim?
Do you mind if I smoke?
Sigara içmemde bir sorun var mı?
Is it okay if i smoke?
Sigara içsem sorun olur mu?
Yeah, yeah, I smoke.
Evet. Evet içeceğim.
- Any idea where I can get a smoke?
Nereden sigara bulabilirim acaba?
I don't even smoke Parliaments.
Bir kere Parliament içmiyorum ben.
- All right, I'm not gonna smoke it, I'll just... suck on it.
Tamam, içmeyeceğim, sadece... bir tane çıkaracağım.
I just want you to give me my weed, so I can go home and smoke it.
- İçebilmem için otumu almak istiyorum.
But anyway, I'm fucking dying for a smoke break, so hurry up.
Ama ben, bir sigara molası için ölüyorum, bu yüzden acele et.
How could you be so stupid to smoke pot on a school trip?
NasıI okul gezisinde esrar içecek kadar aptal olabilirsin?
I've never seen you smoke before.
Daha önce senin sigara içtiğini görmedim.
I don't smoke.
Ben sigara kullanmam.
Every Sunday while she watched, I stood outside, fix my bike or smoke.
O her pazar bunları izlerken ben dışarıda durup ya bisikletimi tamir ederdim ya da sigara içerdim.
I don't really smoke anything.
Ben pek tüttürmem. Yine de teşekkürler.
I'm going to smoke my last cigarette and leave to take that famous train.
Son sigaramı içeceğim ve o ünlü trene binip eve döneceğim.
'Cause I was just blowing smoke up your ass, bro.
Dalga geçmiyorum kardeşim.
I can see in the distance right now several plumes of smoke.
Bulunduğum mesafeden birkaç duman bulutlarını görebiliyorum.
I'll tell him at the next council meeting when I'm blowing smoke up his ass.
Bir sonraki konsey toplantısında dumanımı kıçına üflerken ona söyleyeceğim.
Then I'll smoke that cigarette.
- O zaman sigarayı ben içeyim.
Now smoke is pouring out, and my Turkey is ruined, all because I just wanted everyone to have a perfect Thanksgiving.
Her taraf duman oldu ve hindim berbat oldu. Tek istediğim herkesin kusursuz bir Şükran Günü geçirmesiydi.
- I don't smoke.
- Ben sigara içmem.
I actually know that you're around...'cause I saw the smoke coming outta the chimney.
Aslında buralarda olduğunuzu biliyorum zira bacadan dumanın tüttüğünü gördüm.
Thank you. I don't smoke.
Teşekkür ederim, içmiyorum.
Here, I'll bring you a fucking smoke.
Sana dalını vereyim.
I see some smoke over there.
Şu tarafta duman var.
- Give a smoke and I'll tell you. What?
- Bir sigaraya sana söylerim.
So... thought I'd put my half up for sale and see if I could smoke you out.
Böylece düşündüm ki bendekini satışa sunarsam siz de ortaya çıkarsınız.
When that smoke monster thing was choking Charlotte, I noticed that it only had three fingers on one hand, just like the skeleton upstairs.
Duman canavarı Charlotte'u boğarken, elinde üç parmak olduğu dikkatimi çekti, tıpkı iskelette gördüğümüz gibi.
I don't smoke, ma'am.
Ben sigara içmem hanımefendi.
I'm going for a smoke.
Ben sigara içeceğim.
How would it feel to smoke up in the parliament?
Meclis binasında sigara içmek nasıI bir his olurdu?
I don't smoke. I quit, too.
Sigara içmiyorum.
But, like, I was free to smoke a bowl and fuck off for the rest of my life with nobody ever bothering me.
Ama ben kafayı bulup hayatımın geri kalanının içine sıçarken kimse bana karışmadı.
I don't smoke unless I'm drinking.
İçkim varsa sigara içmem.
I wanna smoke some green first.
Önce biraz tüttürmek istiyorum.
Yeah. I'm just gonna go for a quick smoke.
Evet.Çabuk bir sigara tüttüreceğim.
I don't smoke anymore.
Artık içmiyorum.
- I smell smoke.
- Sigara kokusu alıyorum.
I do smoke.
Sigara içiyorum.
Hey man I was just blowing smoke.
Saçma sapan konuşuyordum işte.
- I'll go for a smoke.
- Bir sigara içeyim ben.
I'm gonna go outside and grab myself a smoke.
Dışarı çıkıp bir sigara içeceğim.
I told you that you shouldn't let her smoke dope and you did.
Uyuşturucu kullanmasın dedim, göz yumdun.
This one time a few years back... I drove... into a bank of black smoke.
Bir defasında birkaç yıl önce kamyonla siyah bir duman bulutunun içine daldım...
I walked into the smoke and... came up on a car cut in half.
Dumanın içine doğru yürüdüm ve ortadan ikiye bölünmüş bir araç gördüm.
I can see smoke behind your back, so unless you're on fire,
- Arkandaki dumanı görüyorum.
Okay, well, if you can't smoke, I've got these killer weed cupcakes.
Madem tüttüremiyorsun, kafa uçuran manyak ot keklerimiz var.
I don't smoke. Get lost.
Sigara kullanmıyorum.
I mean, the smoke even damaged his computer.
Duman bilgisayarına bile zarar vermiş.
I just want a smoke.
Sadece sigara içmek istiyorum.
You know I hate how much you smoke.
Sigara içmenden nefret ediyorum.