I think i can help Çeviri Türkçe
1,479 parallel translation
- Oh, I think I can help you with that.
- Sanırım o konuda yardımcı olabilirim.
I think I can help.
Yardım edebileceğimi düşünüyorum.
I think I can help you out.
Size yardım edebilirim.
I think I can help.
- Sanırım yardım edebilirim.
I think I can help you with that.
Sanırım bu konuda size yardımcı olabilirim.
I think I can help.
Ben yardımcı olabilirim.
I think I can help you, Sam. ( PHONE hanging UP )
Bence sana yardım edebilirim, Sam.
See, I think I can help you put Flakes out of business, and then you can make all the money you want.
Flakes'i işin dışında tutmana yardım edebilirim diye düşünüyorum ve o zaman, istediğin bütün o parayı kazanabilirsin.
I said, I think I can help you.
Sana yardım edebileceğimi, düşündüğümü söyledim.
I think I can help you.
Sanırım sana yardım edebilirim.
- I think I can help.
- Sanırım ben yardımcı olabilirim.
Look, I want to go because I think I can help get this place back up on its feet.
Bak, ben gitmek istiyorum çünkü bu yeri ayakta tutabilmek için yardımım olabileceğini düşünüyorum.
And I think you're the only person who can help get me well.
Ve sanırım dünyada beni iyileştirebilecek tek kişi sensin.
i want to help this guy, but i don't think i can fly off to paraguay right now.
Bu adama yardım etmek istiyorum ama şu anda ta Paraguay'a gidemem.
- I think maybe you can help.
- Belki sen bana yardım edebilirsin.
See, i think what you're asking is can I violate protocol and use the police database to help out my kid brother.
Bak, benden istediğin şey, protokolü çiğneyip polis verilerini küçük kardeşime yardım etmek için kullanmak.
Mr.Rawls, I'd like for you to think and see f you can help us.
Bay Rawls, bize yardımcı olabilecek Bir şeyler bilip bilmediğinizi iyice düşünmenizi istiyorum.
Not that. Angie, I don't think we can help you here.
- Sana yardım edebileceğimizi sanmam.
# I can't help # # But think that now you're engaged #
# Yardım edemem # # ama düşünüyorum, şimdi sen nişanlısın #
I am sorry for your troubles, Mister, but you're wrong, and I don't think we can help you here, so maybe it's time you just moved on.
Sorununuz için üzgünüm, Bayım, ama yanılıyorsunuz, ama size yardım edebileceğimizi sanmıyorum, yani belki de gitseniz iyi olur.
I don't think we can help you.
Yapılacak bir şeyin olduğunu sanmıyorum.
What makes you think I can help?
Size yardımcı olabileceğimi düşündüren şey nedir?
I barely think of him if i can help it.
Onu çok nadir düşünüyorum, tabi eğer buna katlanabilirsem.
I mean... I can't help but think that you'd do better at this detective business if you didn't have Shawn weighing you down.
Yani, Shawn seni aşağı çekmese bu dedektif işinde daha iyi olacağını düşünmeden edemiyorum.
I just... I can't help but think that this is all my fault.
Sürekli benim suçum olduğunu düşünmeden edemiyorum.
I can't help but think that I would be happy if my husband was faithful to me.
Düşünmeden edemiyorum. Eminim daha mutlu olurdum, eğer kocam bana ihanet etmeseydi tabii.
I'm starting to think you can't help yourself, McGee.
- Kendini tutamadığını düşünmeye başlıyorum McGee.
As I feel my own life dimming, I can't help but think of a time when everything was so much brighter.
Hayatımın karardığını hissettiğim bu zamanımda her şeyin çok daha parlak olduğu zamanları düşünmekten kendimi alamıyorum.
So I think if you can find a way to help your patient, you do it.
Yani eğer hastana yardımcı olacak bir şey varsa elinde, yardım et.
I think we can help each other.
Sanırım birbirimize yardım edebiliriz.
'cause I really think that I can help you. I'm sorry.
Çünkü size yardım edebileceğimi düşünüyorum.Müsadenizle.
Agent reeves, I don't think I can help you with ben.
Ajan Reeves, Ben için yardımcı olabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can really help you out, but... I'm going to try my best from now on.
Size gerçekten yardım edebileceğimi düşünmüyorum ama şimdiden itibaren elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.
They think I can help them in matters of a national security.
Ulusal güvenliği ilgilendiren bir konuda onlara yardım edebileceğimi zannediyorlar.
And as general counsel, what I do what our in-house department does is to analyze the dimension of the problem or the opportunity to determine the jurisdiction and to outsource our business to those firms and talents that we think can help us the most.
Genel anlamda, benim işim yani departmanımın işi sorunların veya fırsatların boyutlarını analiz ederek yargı sürecini tanımlayıp bize en iyi yardımı verebilecek şirketi tespit ederek, işi onlara vermektir.
It's a little matter of national security and I can't help but think...
Bu ulusal güvenlikle alakalı bir konu ve bunu düşünmem gayet...
This can help us, if anything, I think.
Bu faydalı bile olur bence.
It still hurts from when I was kidnapped, so I really don't think I can help him.
Kaçırılma olayından beri hâlâ geçmedi bu yüzden yardım edebileceğimi sanmıyorum.
You know, as I look at that fine young man seated behind me I can't help but think of all the young members of our department.
Arkamda oturan yakışıklı genç adama bakarken yardımcı olamıyorum ama teşkilatımızın genç üyelerini düşünüyorum.
I think, historically, women have been held back in so many ways that when they get power like they do behind the wheel, they can't help but abuse it.
Bence tarih boyunca kadınlar ne zaman ellerine bir yetki geçse, mesela araba sürmek gibi, bu işi kötüye kullanmaktan başka bir şey yapmadılar.
I respect your decision, Professor Schiller but I can't help but think that you've made up your mind too quickly.
Kararınıza saygım sonsuz, Profesör Schiller ama çok aceleci bir seçim yaptığınızı düşünmekten kendimi alamıyorum.
I always think, I can't help it.
Ben her zaman düşünürüm, buna engel olamıyorum.
If Kathryn's meant to be with women, so be it, but I just can't help but think maybe I did something to cause it.
Kathryn bir kadınla beraber olmak istiyorsa olsun, engel olamam ama belki buna sebep olacak bir şey yapmışımdır.
I don't know how you think I can help you.
Sana yardım edebileceğimi nasıl düşünürsün?
What makes you think that I can help?
Yardım edebileceğimi nereden çıkardınız?
I can't help but think that tomorrow when our house will be open for the funeral everybody will be welcomed here, I've heard of your brother's decision.
Yarın bu evin kapılarının herkese açılacağını ve bir cenaze merasimi olacağını düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Abinin böyle kararlaştırdığını duydum.
Yes, I think you can help me.
Evet, sanırım bana yardım edebilirsin.
If you can hear me, I don't know what you think's going on here, but we're here to help!
Eğer beni duyabiliyorsan, burada olup bitenler hakkında bir fikrin var mı bilmiyorum, ama yardım etmek için buradayız!
I think I know someone who can help us narrow it down.
Sanırım, bu bölgeyi daraltmamıza yardım edecek birini biliyorum.
And that poor girl we saw earlier, was she outside your jurisdiction? I don't think the law can help.
Delphine Guillaume, yaş 26, Fitzroy'un aşıklarından biri.
and I can't help but think that it might be a gold mine for us.
Bunun bizim için altın madeni olabileceğini... düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.