I think it's perfect Çeviri Türkçe
145 parallel translation
I think it's perfect.
Bence bu mükemmel.
I think it's perfect, dear.
Sanırım kusursuz, tatlım.
I think it's perfect, dear.
Bence, harika Soru yok.
I think it's just perfect.
Bence mükemmel olmuş.
I think it's a perfect location.
Kendimi kontrol etmemi istedi benden.
I think it's the perfect time.
Bence tam zamanı.
France isn't, you know, perfect or anything... but it's just slightly less evil than the United States, I think.
Ama Birleşik Devletler'den çok daha az kötüdür.
- I think it's perfect.
- Bence mükemmel.
and all of it in perfect condition. I think you're gonna like it even better, after it's sold.
Bunları sattıktan sonra daha fazla sevineceğini düşünüyorum.
I think it's perfect for a parallel ambush.
Bence burası mükemmel bir yer.
- I think it's perfect. I can't wait to take lessons again.
Bence bu harika ve tekrar ders almaya başlamak için sabırsızlanıyorum
Oh... I think it's the perfect place.
Bence gayet uygun.
- When I think about you and me together, it's perfect.
- İkimiz hakkında düşündüğümde, herşey mükemmel.
I'm there every day and. I, um, think it's perfect, it's beautiful.
Her gün oralardayım ve bence mükemmel, çok güzel bir şey.
I think it's perfect. Okay? Hey.
- Bence mükemmel oldu değil mi?
Well, it's not on the top of my head and I need some time to think of something, but we'll come up with something great, all right, the perfect words.
Şu anda aklıma gelmiyor - Birazcık düşünmem lazım - Ama uygun kelimeleri buluruz.
I think it's perfect for kids.
Çocuklar için mükemmel olduğunu düşünüyorum. Hazır hatırlamışken.
Why do I always think of the perfect thing to say when it's too late? .
Neden hep söylenecek mükemmel şey çok geç aklıma geliyor?
Now, I don't think this is decent for princess. No, no, it's perfect.
Buranın bir prensese uygun olduğunu sanmam.
- No, I think it's absolutely perfect.
Hayır, bence kesinlikle mükemmel.
I really think it's perfect.
Bence mükemmel.
I think it's perfect for me.
Benim için tamamdır.
I think ever since their friend Kenny died they've been looking for someone to fill the void. Well, our son is a perfect void-filler. It's nice that he finally has your sons to be his best buddies.
¶ Bütün o sandviçlere rağmen ¶ ¶ hala güzel görünüyor. ¶ ¶ Onun adı Jared.
I think it's the perfect balance.
Bence, kusursuz bir denge.
Look, if y'all really want to carry out this plan... this is the best place to do it. What do y'all think? I think it's perfect.
Planı uygulamak için buradan daha iyi bir yer bulamazsın.
Because I think it's a perfect time!
Aksine ben tam zamanı olduğunu düşünüyorum!
Oh, I think it's perfect.
Oh, bence mükemmel.
I love the whole film, and I think that this scene when he plays with the globe and it's just perfect metaphor for the sick dreams of every dictator.
Filmim tamamını çok seviyorum ama o dünyayla oynadığı sahne müthiş bir eğretileme. Her diktatörün hastalıklı rüyası.
No, but I think it's a perfect case for you kids.
Hayır, fakat sizin için mükemmel bir vak'a.
I think it's perfect.
Bence harika oldu.
I just don't think it's the perfect time.
Bence uygun bir zaman değil.
But I think that Bruton Street would be perfect for the gallery because it's just right in the thick of things and...
Bence Bruton Sokak, galeri için mükemmel bir yer olur çünkü çok rağbet gören, kalabalık bir yer orası...
I just think it's wonderful, you know, when people can find their perfect match, who they're supposed to be with.
Harika olduğunu düşünüyorum, bilirsin, Onunla olması gereken mükemmel eşi bulduğu zaman
Now, it wouldn't be until school started,'cause it's rented'till then. But I think it could be a perfect situation.
Okul başlayana kadar olmaz çünkü o zamana kadar kiracı varmış.
I think it's perfect.
Mükemmel bir fikir bence.
I love that. I think it's perfect.
Sanırım, hârika olur.
I think it's perfect. Let's test that.
- Hemen test edelim.
I think it's perfect.
Hatta mükemmel.
Now that I think about it, that witch's qualifications would be perfect for him.
Artık bunu düşünmeye başladım, bu cadının nitelikleri onun için fazla mükemmel.
I think it's a perfect time. I have your full attention.
Tüm dikkatini bana vermiş durumdasın.
I really think it's a beauty, perfect combination of step location and angles of attack.
Bence konumu ve saldırı açılarının harika bileşimiyle çok güzel.
- I think it's perfect.
- Bence harika.
Uh-uh, I think it's perfect.
Bence mükemmel. Bana aşıktın demek?
I got to be honest - - I think it's the perfect way to continue the legacy of karen's caf?
Dürüst olmak gerekirse, Karen'ın Kafe'sinin mirasını yürütmek için harika bir yol.
Well. I think it's perfect.
Evet, bence bu mükemmel.
I think it's perfect for Bel Ami.
Bence Bel Ami için mükemmel.
Really? You know, because i think it's a perfect time To bring him up.
Bana ondan bahsetmek için çok uygun bir zaman gibi geldi.
Don't you think I'd be the one to know if it's perfect?
Kusursuz olsa, benim bunu anlayamacağımı mı düşünüyorsun?
{ And I think } It's gonna be a perfect match for you.
Ve bence bu senin için mükemmel olacak.
It's crazy to think I had to go halfway around the world to find out the perfect guy for me lived right next door.
Bunu düşünmek çılgınca geliyor ama, bulmak için dünyanın yarısını dolaştığım mükemmel erkek yan komşummuş.
And I think Cincinnati is the perfect place to unveil it.
Bana kalırsa bunun açılışı için Cincinnati harika bir seçim.
i think 9249
i think i love you 73
i think i'm losing my mind 16
i think i'll pass 77
i think so too 125
i think so 3742
i think it's time 86
i think i'm in love 61
i think i'm going crazy 20
i think i'm gonna pass 18
i think i love you 73
i think i'm losing my mind 16
i think i'll pass 77
i think so too 125
i think so 3742
i think it's time 86
i think i'm in love 61
i think i'm going crazy 20
i think i'm gonna pass 18