I thought you might like it Çeviri Türkçe
141 parallel translation
I thought you might like it.
Hoşuna gideceğini düşündüm.
I thought you might like it.
Hoşuna gidecek sanmıştım.
I thought you might like it, Dad.
- Teşekkür ederim, Charlie. - Hoşuna gideceğini düşünmüştüm.
I thought you might like it. You might need it for when you're....
Şey olduğu zaman ona ihtiyacın...
Yeah, well. I thought you might like it.
Hoşuna gideceğini düşünmüştüm.
I thought you might like it.
Beğeneceğini düşündüm.
- I thought you might like it.
- Hoşuna gidebilir.
I thought you might like it.
Hoşlanabileceğini düşünmüştüm.
I thought you might like it.
Bunu sevebileceğinizi düşündüm.
I thought you might like it.
Hoşuna gideceğini düşündü.
I thought you might like it.
Hoşuna gider diye düşündüm.
I thought you might like it.
Sevebileceğini düşündüm.
I thought you might like it - braised pork.
Senin seveceğini düşündüm. Domuz yahnisi.
I thought you might like it, considering you were buying drugs today.
Hoşuna gider demiştim. Bugün gidip uyuşturcu aldığına göre.
Well, after our so-called date, I thought you might like it.
Bizim şu sözde çıkmamızın ardından hoşuna gider diye düşünmüştüm.
I thought you might like it
Ben senin sevebileceğini sandım.
I thought you might like it.
Beğeneceğinizi düşünmüştüm.
Still, I thought it would be nice for you to take away with you some of Paris'countryside since we were speaking of the country the last time I saw you that perhaps you might like to come with me
Halen daha benimle Paris'in kırsalına gelmen güzel olur diye düşünüyorum çünkü son karşılaştığımızda kasabadan bahsetmiştik. Belki benimle gelip hafta sonunu orada geçirmek hoşuna gider.
I don't quite know how to say it... but there's a mature quality about her that's disturbing in a child... and my husband and I thought that a school like yours... where you believe in discipline and the old-fashioned virtues... might perhaps teach her to be more of a child.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum bir çocuk için rahatsızlık verecek kadar olgun tavırları var. Kocam ve ben, okulunuz gibi disiplin ve geleneksel ahlak kurallarına önem veren bir yerin ona biraz daha çocuk olmayı öğretmesi gerektiğini düşünüyoruz.
I thought you might like to have it.
Belki işinize yarayabilir.
I thought you might like to see it.
Görmek istersiniz diye düşündüm.
I thought you might like to know what it's like to be on the other end of a gag.
Şakanın diğer tarafında olmanın nasıl birşey olduğunu öğrenmek istersiniz diye düşündüm.
I thought you might like to have it.
Almak isteyebileceğini düşündüm.
I mention it in case some of you ladies thought you might like to try it once.
Bunu siz bayanlardan bazıları bir kez denemek isteyebilir diye söylüyorum.
I thought you might like to talk about it.
Bundan bahsetmek isteyebileceğini düşündüm.
I said, "I kind of thought you might like to spend the night with it, you know."
"Gece yanında kalmasına müsaade edersin diye düşünmüştüm." dedim.
I thought the two of you might like it.
İkinizin bundan hoşlanabileceğinizi düşündüm.
I don't suppose it is of the slightest importance, but I thought you might like to see it, so I brought it with me.
Çok büyük öncelikte değil, fakat belki görmek istersiniz diye, onu da getirdim.
I thought perhaps you might like to take a look at it.
Bir bakmak istersin diye düşündüm.
I thought you might like to have it.
Saklamak istersin diye düşündüm.
I thought you might like to talk about it.
Olanlarla ilgili konuşmak isteyebileceğini düşündüm.
I thought you might like to talk about it.
Belki konuşmak istersin.
I thought maybe you or Miss Geist might like it.
- Siz ve Bayan Geist sevebilirsiniz.
I saw it in a newspaper and thought you might like it.
Gazetede gördüm, beğeneceğini düşündüm.
I thought I might suggest you reconsider that tie as it makes you look like a boorish, virulent ponce. But now I realize that's simply your general disposition so it would be out of place for me to comment.
Sizi kaba saba, tehlikeli bir eşcinsel gibi gösterdiğinden o kravatı takmayı yeniden düşünmenizi önerecektim ama şimdi bunun mizacınız olduğunu fark ettiğimden, yorum yapmayı uygunsuz buluyorum.
But you didn't even like that I thought it might be fun.
Ama eğlenceli olacağını düşünmem bile hoşuna gitmedi.
I thought you might like to look at it.
Bir göz atmak istersin diye düşündüm.
Delivered to him... he said he was once in the music business but... you know I thought he might like it.
Bir zamanlar müzik işinde olduğunu söylemişti. Onun bundan hoşlanabileceğini düşündüm.
I thought you might like to feel what it's like to be in a ring on a title match.
Bir ünvan maçında ringde olmanın nasıl olduğunu hissetmek isteyeceğini düşündüm.
I thought you might like to know that I have taken Higgins on. I am glad of it.
Biliyorum Boucher'e kızgınsın ama, senin bile görmen gerekir ki, daha fazlası intikam gibi görünürdü.
I thought that you might like it.
Hoş geldiniz ama...
It's just an option I thought you might like.
Hoşlanabileceğini düşünmüştüm.
I just thought you might like to see it.
Bunu görmekten hoşlanacağınızı düşünüyordum.
- I thought you might like to see it. - What is it?
Görmek hoşuna gider diye düşündüm.
I picked this place'cause I thought you kids might like it,
Beğenirsiniz diye düşünmüştüm, o yüzden seçtim burayı.
So now I'm on this new show "Room and Bored." And, uh... yeah, so, you know, we just thought it might be kind of neat to... come here, and... call that number and check the ratings like we used to.
Şimdi de "Room Bored" da oynuyorum işte yani şimdi de eskisi gibi burada oturup reytinglere bakarız diye düşündük.
- I thought you might like to peruse it.
İncelemek istersin diye düşündüm.
oh, i thought you might like to help me decorate it tonight, to mark our first christmas together.
Ah, bu gece onu süslememe yardım etmek isteyeceğini düşündüm, bu bizim beraber geçireceğimiz ilk noelimiz.
I gave it a shot. Thought you might want to try to act like a human being for once.
Denedim, belki de bir kere olsun insan gibi davranırsın diye.
Because I thought if it looked like you weren't gonna get my baby, that you might be a bit more generous. Wow.
Çünkü bebeğimi alamayacakmışsınız gibi görünürse, birazcık daha cömert davranabilirsiniz diye düşündüm.
I thought you chaps might like to check up on it.
Yalnızca bunu bir kontrol edersiniz diye düşünmüştüm.