I thought you were different Çeviri Türkçe
157 parallel translation
- I thought you were different.
- Diğerlerinden farklı olduğunuzu sanmıştım.
I thought you were different.
Sen farklısın diyordum.
I thought you were different from them.
Onlardan farklı olduğunu sanmıştım.
I want to apologise. I thought you were different, but I was wrong.
Eski dostlar hiçbir zaman düşman olmaz,
I thought you were different.
Senin farklı olduğunu düşünmüştüm.
I thought you were different.
Sen farklisin sanmistim.
I thought you were different from other guys.
- Diğer erkeklerden farklısın sanıyordum.
- I thought you were different.
- Senin farklı olduğunu düşündüm. - Farklıyım.
I thought you were different.
Farklı sanmıştım seni.
I thought you were different! I thought we were real friends!
Seni farklı biri sanmıştım, gerçekten dost olduğumuzu düşünmüştüm!
I thought you were different than the others.
Diğerlerinden farklı olduğunu sanmıştım.
You know, I thought you were different.
Senin farklı olduğunu sanmıştım.
I thought you were different.
- Farklı biri olduğunu düşünmüştüm.
I thought you were different.
Sen farklısın sanmıştım.
I thought you were different from other guys.
Senin diğer erkeklerden farklı olduğunu düşünmüştüm.
I thought you were different than other guys.
Diğerlerinden farklı olduğunu düşündüm.
I thought you were different, but you're not.
Sizi farklı sanmıştım ama değilmişsiniz.
I thought you were different from her.
Senin ondan farklı olduğunu düşünmüştüm.
I was wrong to love you. I thought you were different. I need someone safe, someone calm and strong, not neurotic like you.
Benim güçlü ve güven veren erkeklere...
I thought you were different.
Farklı olduğunu sanmıştım.
I thought you were different, but you're animals!
Sizin farklı olduğunuzu düşünmüştüm, ama siz hayvansınız!
When I met you, I thought you were different from the rest, special.
Seninle tanıştığımda diğerlerinden farklı olduğunu sanmıştım, özel birisi sanmıştım seni.
I thought you were different. I thought you were different.
Senin farklı olduğunu sanmıştım.
I knew all along why your hair smells of poo but I kept quiet'cause I thought you were different and that under your dirt, you deserved to be... clean.
Saçlarının neden keçi boku koktuğunu biliyorum ben zaten. Ama hiç kimseye birşey söylemedim. Çünkü senin farklı olduğunu sanıyordum.
I thought you were different!
Farklısın sandım.
I thought you were different.
- Vaktimi harcıyorsun.
You know, I thought you were different, Brittany.
Biliyorsun, Senin farklı olduğunu sanmıştım, Brittany.
- I thought you were different.
- Senin farklı olduğunu sanmıştım.
- I thought you were different, Zack.
- Farklı olduğunu sanmıştım Zack.
that's why i thought you were different.
Bu yüzden senin farklı olduğunu düşünmüştüm.
Mr. Piscoci, I thought you were different.
Ben de kimlere güvenmişim. - Patron! - Ne?
I thought you were different than they were, Matt.
Senin onlardan farklı olduğunu sanıyordum, Matt.
I thought you were different than paul,
Paul'den farklı olduğunu sanıyordum,
I just thought you were different, that's all.
Sadece senin farklı olduğunu düşünmüştüm, hepsi bu.
That was what you said, but I thought things were different.
Bu söylediklerin, ama farklı şeyler olduğunu sanıyordum.
I thought you, at least, were different.
En azından, seni farklı sanırdım.
Because I thought you were something different.
Ben seni farklı sanmıştım.
You must always have been very different from the man I thought you were.
Tanıdığımı sandığım adamdan hep farklıydın.
I thought maybe you and me were different.
Düşündüm... Sen ve ben belki farklıyız.
I just thought you were different.
Senin farklı olduğunu düşünüyordum.
I thought you were decent, different, but you're not.
Seni farklı ve kibar sanmıştım ; ama değilmişsin.
You seem really different than the person I thought you were.
Zannettiğim kişiden çok daha farklı gözüküyorsun.
Because I thought just maybe you were different.
Çünkü sadece belki, senin farklı olabileceğini düşündüm.
I thought you were going a different direction with this.
Çok farklı bir şey söyleyeceksin sanmıştım.
You know, I really thought things were gonna be different this time. But you haven't changed at all.
Herşeyin bu sefer çok daha farklı olacağını düşünmüştüm ama sen hiç değişmemişsin.
You're different than I thought you were, Ava Marchetta.
Düşündüğüm Ava Marchetta'dan çok daha farklı birisin.
I thought we were on different paths and that sooner or later you'd blow me off.
Farklı yollarda olduğumuzu er yada geç beni terk edeceğini düşünüyordum.
Listen, I always thought you were different, because you did things your way.
Dinle,... senin her zaman farklı olduğunu düşündüm,... çünkü işleri kendi yolunda hallediyordun.
- I really thought you were different.
- Ben farklı olduğunu düşünmüştüm.
I thought you were from a different company, not Yamaha, as well.
Sizin farklı bir şirketten olduğunuzu sanmıştım, Yamaha'dan değil.
I thought you said mercy killing and first-degree murder were very different crimes!
Az önce ötenaziyle birinci derece cinayet arasında çok büyük fark olduğunu söylediniz. İkisi arasında fark var.