I understand Çeviri Türkçe
81,718 parallel translation
Yeah, I understand that you're having difficulties,
Evet, bazı zorluklar yaşadığının farkındayım...
I understand that sarcasm is your thing and I want to love and accept all parts of you, but can you please not make jokes about dying right now?
Alaycılık senin huyun, biliyorum ve seni her yönünle sevip kabullenmek istiyorum ama şu anda ölmekle ilgili espri yapma lütfen, olur mu?
Look, I don't know a lot about marriage, but I do read a lot of Family Circus, and from what I understand, a lot of this is normal.
Evlilik hakkında pek bir şey bilmem ama Family Circus dergisini hep okuyorum ve anladığım kadarıyla bunların çoğu normal.
I'm not sure I understand.
Anladığımı sanmıyorum.
Look, I understand why you're upset.
Bak, neden üzgün olduğunu anlıyorum.
I understand the hardships that all of you...
Hepiniz için zorluğunu anlıyorum,
Probably because I understand that our line of work.
Muhtemelen, bizim iş çizgimizi anlıyoruz
I understand Norwegian!
Norveççe anlıyorum!
I understand.
Anlıyorum.
I understand the operation went well.
Ameliyatı iyi geçmiş.
I understand, just not tonight.
Tamam ama bu gece değil.
I understand you're upset. I just...
Anladım üzgünsün Ben sadece...
Yes, I understand.
Evet anladım.
I understand.
- Anlıyorum. - Oh.
Do I understand that Dr Enys assisted at Valentine's delivery?
Anladığım kadarıyla Valentine'in doğumuna Dr. Enys yardım etmiş.
As I understand it.
- Anladığım kadarıyla öyle.
I understand.
Anlıyorum. Aşkını kaybetti.
I understand why you did what you did.
Neden böyle bir şey yaptığını anlıyorum.
Yeah, i-i still don t understand why we don't just take the quad all the way up there.
Evet, hala neden anlamıyorum Biz sadece dörtlüü oraya kadar sokmayız.
Oh, I think we understand each other just fine, sir.
Bence birbirimizi gayet iyi anladık efendim.
See, how do I put this in a way that you'll understand?
Bakalım anlayacağın şekilde nasıl anlatabilirim?
Well, I'm sure your mom will understand.
Eminim annen anlayacaktır.
I do not understand.
Anlamadım.
I don't understand.
Anlamıyorum
I want you to understand you can't protect Frankie.
Frankie'yi koruyamayacağınızı anlamanızı istiyorum.
I'm sure you understand that The Greatest Day expects its Navigators to be treated with a certain level of respect.
Eminim Büyük Gün'ün, kılavuzlarına belirli bir saygı gösterilmesini beklediğini anlarsınız.
I think he would understand.
Bence hâlden anlar.
Jay, I don't understand.
Jay, anlamıyorum.
Wow, you understand how I feel.
Hey, ne hissettiğimi anlıyorsun.
Oh, I don't think any chess master or even international master could understand how I feel.
Herhangi bir satranç ustasının veya uluslararası bir ustanın, hislerimi anlayacağını sanmıyorum.
I'll tell you what I don't understand.
Sana ben Anlamadığım şey söyleyeyim.
She has amazing abilities, ones I don't understand, and I don't know where they came from.
İnanılmaz yetenekleri var, bazılarını anlamıyorum, ve nereden geldiklerini bilmiyorum.
And I'm sure you guys understand she's freaking out.
Eminim, siz onun korkmuş olduğunu anlıyorsunuzdur.
No, I wanna understand what happened.
Hayır, olanları anlamam gerek.
I really don't think you would understand.
Ama ben... Gerçekten anlayacağınızı sanmıyorum.
I don't know if you can understand me, but I'm a Grimm.
Beni anlayabilir misin bilmiyorum Ama ben bir Grimm'im.
I need to understand how these mirrors work.
Bu aynaların nasıl çalıştığını anlamam lazım.
I just want you to understand that it's still me, okay?
Sadece benim olduğumu anlamanızı istiyorum, tamam mı?
I know you don't understand me.
Beni anlamadığını biliyorum
I didn't understand it.
Anlamadım.
I don't understand.
Anlamıyorum.
I need to help Joe understand that he's made a mistake.
Joe'nun bir hata yaptığını anlamasına yardım etmem gerekiyor.
I can't be here past 10 p.m., but you have to understand...
Saat 10'dan sonra buraya gelemeyeceğimi biliyorum, ama anlamalısınız...
True, but you have to understand, sir, I didn't have a choice.
Doğru, ama anlamalısınız efendim, başka şansım yoktu.
I don't think you understand.
Anladığını düşünmüyorum.
I'll understand if you don't want to come back tomorrow.
Yarın gelmezsen seni anlayışla karşılarım.
I don't understand.
Anlayamadım.
- I don't understand.
- Anlayamadım.
I can understand how this was just a mistake, because you are the same selfish, self-centered, disloyal woman you always were.
Bunun bir hata olduğunu anlayabiliyorum çünkü sen hâlâ aynı bencil, egoist, vefasız bir kadınsın, her zaman olduğun gibi.
And not a day goes by that I don't understand why you hate me.
Benden nefret etme sebebini bilmediğim tek günüm bile geçmedi.
- I don't understand.
- Anlayamıyorum.