I want to see this Çeviri Türkçe
1,482 parallel translation
Look, man, I want to see this thing too.
Bak, ben de bu şeyi görmek istiyorum.
Shanti, I want to see this guy.
Shanti, bu herifi görmek istiyorum.
I want to see this boy.
Onu vermiş. Çocuğu görmek istiyorum.
I want to see this.
Ben bu görmek istiyorum.
I don't want him to see you Iike this.
Onun seni böyle görmesini istemiyorum.
You have to understand, Evey, I didn't want this for either of us but I couldn't see any other way.
Anlamak zorundasın, Evey. Bunu ikimiz için de istemiyorum ama başka çıkar yol bulamadım.
After this concert I never want to see another musician.
Konserden sonra bir daha müzisyen görmek istemiyorum.
I know, but if you want to see Mr. Huxley come out of there alive... I recommend you let me handle this, yes?
Biliyorum, ama Bay Huxley'in oradan canlı çıkmasını istiyorsanız... bu işi halletmeme izin verin derim, tamam mı?
I don't ever want to see you in this hospital.
Bir daha seni bu hastanede görmek istemiyorum.
You decorate your room however you like, I don't want to see any of this here.
Kendi odanı istediğin gibi süsle, bunlardan hiç birini istemiyorum.
I want to see this director.
Müdürle görüşmek istiyorum. İmkânsız.
Look, I don't want to ruin your fun, but I hate to see guys treat you like this.
Bak, eğlenceni mahvetmek istemiyorum ama insanların sana böyle davrandığını görmek istemiyorum.
But this guy came out of a sardine can. I want to see what's going on inside.
Ama bu adam konserveden çıktı İçeride neler olduğunu görmek istiyorum.
I don't want his mother to have to see him like this.
Annesinin bu halini görmesini istemiyorum.
Madam, i don't think you want to see this.
Hanımefendi, resimleri görmek istemeyebilirsiniz.
I don't want to put you through something you don't want to do, like dating, so, look, if this is gonna be it, then that's.. that's fine. You see, that's what i mean.
Demek istediğim de buydu.
I want him to see that we've got every department working on this.
Onun bütün departmanlarımızın bu iş üstünde çalıştığını görmesini istiyorum.
I want you to take a look around this room here, okay, and just see if there's anybody who you recognize.
Senden salondakilere bakmanı rica edeceğim. Bakalım sana tanıdık gelen birileri var mı? Tamam mı?
I'm not sure I want you to see this.
Bunu görmeni istediğimden pek emin değilim.
andrew, come here.i want you to see this.
Adrew, buraya gel. Bunu görmeni sitiyorum.
This is about the fact that I want to see my kids.
Doğrusu çocuklarımı görmek istiyorum. — Hey!
I never want to see you again, so I'm willing to sign this paper.
Artık seni bir daha görmek istemiyorum ve şunu imzalamanı istiyorum.
Because this is what I want to see.
Çünkü görmek istediğim bu.
Mike, put this up on the big screen, I want to see it.
Mike, büyük ekrana ver, görmek istiyorum.
See, now, I don't want you to take this the wrong way, but what are you doing here?
Bak şimdi, yanlış anlamanı istemem ama burada n'apıyorsun?
I kind of guessed that you were going to want to see me this afternoon, so even though I didn't get your message till I was an hour and a half outside of Yuma,
Sanırım bu sohbetle ilgili olarak düşündüm de bu öğlen benimle görüşmek istersiniz dedim. Mesajınızı Yuma'dan çıkana kadar 1,5 saat geç alsam da koştura koştura geldim.
No. I don't want to see this.
Hayır, bunu görmek istemiyorum.
Boss, I don't know if you want to see this, but you probably should.
Bunu görmek ister misin bilmiyorum ama bence görmelisin.
see, this is why i didn't want to get in the car.
Anladın, işte bu yüzden arabanın içine binmek istemiyordum.
So what I'd like you to do is to fill this out, and write down any diseases you have that you might want covered, and I'll see what I can do.
Bu yüzden, şunları doldurmanızı ve karşılanmasını istediğiniz bütün hastalıklarınızı yazmanızı istiyorum, ne yapabileceğime bakacağım.
I went by to see him this morning... and he told me he didn't want me to visit anymore.
Bugün onu görmeye gittim... ve bana artık onu ziyaret etmememi söyledi.
I didn't want you to see this.
Bunu görmeni istemedim.
I don't want to see her screw this up.
Bunu mahvetmesini görmek istemiyorum.
Get me a new driver. - I don't want to see this guy ever again.
Bu herifi bir daha görmek istemiyorum.
see them tumbling down pledging their love to the ground a way out west there was this fella, fella i want to tell you about, fella by the name of jeff lebowski, at least that was the handle
Batının uzak bir köşesinde bir adam yaşardı. Size ondan bahsetmek istiyorum. Bu adamın adı Jeff Lebowski'ydi.
See, I'm making this little film, and I want to tape myself telling this story.
Ben küçük bir film çekiyorum da... Anlatırken kendimi çekmek istiyorum.
We'll mingle separately to see what we can experience safely, and once in a while, I want you to check in with me with this.
ayrı ayrı takılıp neler yaşayacağımıza bakacağız. ... arada bir beni kontrol etmeni istiyorum bununla.
I don't want to go, Bobby. Okay, but see, this is the day that you get to know Sherry better, okay?
Tamam, beni dinle şimdi Sherry'yi daha iyi tanımak için gidiyorsun, tamam mı?
I don't know any other way to say this, but I never want to see you again.
Bunu başka nasıl söylerim bilmiyorum ama seni görmek istemiyorum.
I just didn't want you to see me... like this.
Ben sadece beni bu halde görmeni istemedim.
I don't want you to see me like this.
Beni böyle görmeni istemezdim.
I want her to see this.
Bunu görmesini istiyorum.
I want you to take the girls into this town and see if you can find some civil authority to take them.
Kızları alıp, kasabaya götürmeni ve onları alabilecek bir yetkili olup, olmadığına bakmanı istiyorum.
I said, "I want to see what this guy's handwriting looks like."
"Bu adamın el yazısının neye benzediğini görmek istiyorum." dedim.
Look, see, I have this list... And you want me to sponsor you by donating a dollar.
Bak, gördün mü, bir listem var... ve bana sponsor mu olmak istiyorsun?
What I do not want to see happen is the utter subjugation of this entire galaxy at the hands of the Ori.
İstemediğim tek şey, Ori'ın bütün galaksiyi buyruğu altına alması.
I want to see the plane where you got this.
Bunu aldığın uçağa götür.
Sorry, I just knew you and the president were gonna be dealing with this crisis today and I just... I didn't want you people to feel obliged to see me.
Affedersiniz... başkanla ikinizin... bugünkü krizle uğraştığınızı biliyordum, bu yüzden... kendinizi beni görmek zorunda hissetmenizi istemedim.
Come here, Councilman, I want you to see this.
Bu taraftan konsey üyesi, şunu görmenizi istiyorum.
I brought you out here because I want you to see this man.
Bu adamı görmen için seni buraya getirdim.
And whatever mantle you want to give it, which I've heard lately is "domination theology", "dominion Christianity"... ( Christian radio advertisements ) Yes, it is. We do begin now to see the dangers of this extremism.
- Tehlikeleri görmeye yeni yeni başlıyoruz.