English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I want you to know that

I want you to know that Çeviri Türkçe

6,165 parallel translation
Hey... whatever happens, I want you to know that I am here.
... ne olursa olsun, burada olduğumu bilmelisin.
I want you to know that all these savages are gonna be massacred.
Bu vahşilerin hepsi katledilecek, bunu bilmeni istiyorum.
I want you to know that little stunt you pulled isn't going to deter us.
O ufak gösterinin bizi caydırmayacağını bilmeni istiyorum.
Now I want you to know that I don't get choked up a lot and maybe it's because I'm floating around like a fart in the middle of the night, but your applause coupled with those honking horns actually produced a lump in my throat.
Şimdi, boğularak ölmediğimi ve bunun belkide gecenin bir yarısında osuruk gibi etrafta yüzmemden kaynaklandığını bilmenizi istiyorum, ama alkışlarınız korna sesiyle beraber çırptığında aslında boğazımda bir yumru oluştu.
And I want you to know that you guide this interview, ok?
Bu röportajın iplerinin sende olduğunu bilmeni istiyorum, tamam mı?
Whatever you were trying to do, I want you to know that... it backfired.
Ne yapmaya çalıştıysan bilmeni isterim ki geri tepti.
Mr. Blart, I want you to know that we will get to the bottom of this, despite our differences.
Bay Blart, farklı olmamıza rağmen, bilmenizi istiyorum ki ; bu işin sonuna kadar gideceğiz.
I want you to know that
Bunu bilesin.
I want you to know that thinking about you, thinking that you're taking shape inside me, is helping me so much.
Bilmeni istiyorum ki seni düşünmek içimde şekil alışını izlemek bana çok yardımcı oluyor.
I want you to know that if you were my child,
- Pek aramız yok. Eğer benim çocuğum olsaydın bana haber vermeni...
I want you to know that if you need- - - If you need someone to talk to...
Eğer konuşacak... konuşacak birisine ihtiyacın olursa...
I want you to know that I didn't understand.
Anlamadığımı bilmeni istiyorum.
Well, I... I want you to know that I'm completely fine.
Tamamen iyi olduğumu bilmenizi istiyorum.
Listen, I want you to know that I do appreciate everything...
Yaptığın her şeye minnettar olduğumu bilmeni istiyorum.
But I just want to say that I've... you know, it's like...
Ama şunu da söylemek istiyorum.
I know that you want Tony to be your counselor, if you will... and I will respect that... as Tony and you should respect what we're proposing... as the lawyer for this whole business endeavor.
Tony'nin danışmanın olmasını istediğini biliyorum... buna saygım sonsuz... ama Tony de sen de bizim teklifimize... ve bu ticari girişimin avukatına saygı gösterin.
- I was really just thinking of you, and you know, I just want to respect you and shit, and I don't think I'm doing a good job at that.
Gerçekten seni düşünüyordum. Şu boktan olaya saygı duymak istiyorum ve bu işte iyi olduğumu düşünmüyorum.
I know that, but I want you to understand, it's a very damaging thing that you did,
Farkındayım ama şunu bilmeni istiyorum. Öyle bir video yayınlamak son derece sakıncalı.
It's overly generous, I know. But if you want that check to clear, there are two conditions.
Haddinden fazla bir meblağ, farkındayım ama çeki istiyorsanız iki şartım olacak.
I just want you to know that despite what I said before, I do appreciate you.
Şunu bilmeni istiyorum ki önceden söylediklerime rağmen seni takdir ediyorum.
I don't want Christy to think that you're getting special treatment from me, you know.
Christy'nin sana ayrıcalık tanıdığımı düşünmesini istemem, anlarsın ya.
Why would I want to do that when you know who took the case?
Çantayı kimin aldığını biliyorsun, neden böyle bir şey yapayım?
And I can tell you from experience that the only reasons that the sheriff isn't here today is because he either doesn't know about it, or he doesn't want to know.
Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki şerifin burada olmamasının sebebi ya haberinin olmaması ya da yokmuş gibi davranması.
I just want you to know that I really love Dylan.
Dylan'ı gerçekten çok sevdiğimi bilmeni istiyorum.
I didn't want you to find out that I... that I don't have any really talent, you know?
Anlamanı istemedim... Aslında yeteneğim olmadığını anlamanı istemedim.
if you know that there's no one from your family picking you up, I want you to walk with another person.
Eğer ailenizden sizi alacak kimse yoksa başka biriyle eve gitmenizi istiyorum.
So I just want to tell you all that, um, I got a place or somewhere, you know, to live for a little bit.
Kendime bir süreliğine kalabileceğim bir yer bulduğumu söylemeye geldim.
And now Benjamin, I know you don't typically run with knuckle-draggers but we just want to make sure that there's nothing else.
Benjamin, genelde bu aptallarla takılmadığını biliyorum ama başka bir şey olmadığından emin olmak istiyoruz sadece.
I want you to know... that I act like... everything you do in your life is so wrong and stupid.
Bilmeni isterim ki.. hayatımda yaptığım her şey aptal ve yanlışmış.. gibi davrandım.
I think it's a system that makes most people very unhappy, and I don't think people want to live on a slowly dying planet or to be exploiting, um, you know, their neighbors.
Bence çoğu insanı çok mutsuz eden bir sistem. İnsanlar yavaş yavaş ölmekte olan veya istismar edilen bir gezegende yaşamak istemez sanırım.
You know, I'd be happy to help you outwith that, if you want.
- Eğer istersen seve seve yardımcı olurum.
Well, I want you know that I'm not asking you to.
Ben de senin pes etmeni istemiyorum, sen de bunu bil.
And I know that you didn't want me to do that, but since dad died, I don't know...
Ve bunu yapmamı istemediğini biliyorum. Ama babam öldüğünden beri, bilemiyorum- -
I just... I know that... that you don't want to be saved, and all, but... fuck what I said.
Şey, müdafaa edilmeyi sevmediğini biliyorum, ama- -
Because I asked them to. I didn't want you to know that I didn't want to date you during the holidays.
Seninle tatil döneminde çıkmak istemediğimi bilmeni istemedim.
You didn't want to know and I knew that.
Öğrenmek istemedin ve ben bunu biliyordum.
I think that you and I should live in New York together. You know? I-I want to go back to college...
Düşünüyorum da, bence ikimiz New York'a taşınmalıyız.
I just want you to know that I've taken some time to get to know you, and that who you are is important to me.
Ben sadece seni tanımaya biraz zaman ayırdığımı ve kim olduğunun benim için önemli olduğunu bilmeni istedim.
I want to know what are you doing in the negotiations that are going on now to deal with this problem and the other problems related to the injuries that football players obtain and its impact on their health. You did all this.
Bütün bunları sen yaptın.
And I just want you to know that I got you sitting at my table tonight.
Bu gece masamda oturacağını bilmeni isterim.
Flamingo, I know this is probably the last thing in the world that you want to hear, but I'm just going to say it, so please, pay attention and look at me.
Bu belki de şu anda duymak isteyeceğin son şey biliyorum ama ben yine de söyleyeceğim ve bunu dikkatli dinle ve yüzüme bak lütfen.
And I want you to know... that in those first years when I was your Aphrodite, you made me very happy.
Ve bir şey bilmeni istiyorum. İlk zamanlarda, yani senin afrodit'inken beni çok mutlu ettin.
I just want you to know that.
Sadece bunu bilmeni istiyorum.
But I want you to know, my dear Mona, that Jessica is prepared to write a favorable recommendation on your behalf.
Ama bilmeni isterim ki canım Mona'm, Jessica referansına olumlu şeyler yazacak.
I mean, look, we can do your security, right, that's not a problem, you know, but we don't want to work for you.
Güvenliğinizi halledebiliriz, sıkıntı değil ama sizin adınıza çalışmak istemiyoruz.
And one more thing... darling, I can understand why you wouldn't want to tell me about this, but please know that all I have ever wanted for you is to be happy.
Bir şey daha ekleyeceğim... Canım. Bunu benden saklamanı anlayışla karşılıyorum.
I just want you to know that I am not sorry that I pushed you into a giant cake.
Seni pastanın üstüne devirdiğim için zerre kadar üzülmediğimi bil istedim.
Suz, I just want you to know, that, uh, every morning when I drive away to work, and I see you standing there waving, with Henry by your side, the only thing I'm thinking about
Suz, bilmeni isterim ki,... her sabah işe giderken, Henry'le beraber sizi el sallarken gördüğümde tek düşündüğüm şey,... bir an önce eve dönmek.
You know, I could give you a whole line, turn on the charm, play the game, but I don't want to do that.
Bilirsin sana replik okuyup, etkilenmeni sağlayabilir... oyun oynarım ama bunu yapmak istemiyorum.
You know, I mean, I wouldn't want him to have the shitty experience that I had as Veep.
Bilirsin, başkan yardımcısıyken yaşadığım boktan şeyleri o da yaşasın istemiyorum.
And I know you want to just jump right into your own thing, but maybe Jack's thinking that this could be, like, a first step.
Direk olarak senin işine atlamamı istediğini biliyorum. Ama belki de Jack'in bu iş için fikri ilk adım olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]