I want you to marry me Çeviri Türkçe
179 parallel translation
I want you to marry me now.
Benimle hemen evlenmeni istiyorum.
All I know is that I want you to marry me right now.
Tek bildiğim, seninle hemen evlenmek istediğim.
I want you to marry me.
Benimle evlenmeni istiyorum.
I love you, Susan, and I want you to marry me.
Sana aşığım Susan benimle evlenmeni istiyorum.
– I want you to marry me.
- Benimle evlenmeni istiyorum.
- Because... I want you to marry me.
Benimle evlenmeni istiyorum.
I want you to marry me.
Benimle evlenir misin?
Maureen, I want you to marry me.
Maureen, benimle evlenmeni istiyorum.
Barbara, I want you to marry me.
Barbara, benimle evlenmeni istiyorum.
Anyway, I want you to marry me.
Neyse... benimle evlenmeni istiyorum.
Look, Irene, what I'm trying to say is, I love you and I want you to marry me, but I can't find the words.
Dinle, Irene, söylemeye çalıştığım... Seni seviyorum ve benimle evlenmeni istiyorum ama kelimeleri bulamıyorum.
Yes, Carla. I want you to marry me.
Evet Carla Benimle evlenmeni istiyorum.
- I want you to marry me.
- Benimle evlenmeni istedim.
I want you to marry me cos you feel the same way about me that I feel about you. I do!
Benimle aynı duyguları paylaştığın için evlenmeni istiyorum.
- I want you to marry me again.
- Benimle tekrar evlen.
I want you to marry me, Butterfly.
Benimle evlenmeni istiyorum, Kelebek.
I want you to marry me and be my wife.
Benimle evlenmeni ve karım olmanı istiyorum.
I'll marry you if you really want me to... but let's do it right away.
Beni gerçekten istiyorsan seninle evlenirim ama hemen şimdi.
I'll marry you if you still want me to.
Sam. Eğer hala istiyorsan seninle evlenirim.
Then I don't suppose you would want to marry me again, would you?
Öyleyse benimle tekrar evlenmek istemez miydin?
I wouldn't want you to marry me just to prove something.
Sırf birşey kanıtlamak için benimle evlenmeni istemiyorum.
"I want to marry you, but convince me you didn't kill Mildred Atkinson."
"Seninle evlenmek istiyorum ama ilk önce Lochner'in yanıldığına Mildred Atkinson'u öldürmediğine beni ikna et."
Jerry, I don't want you to say anything now but if you still want to marry me, I'd try being the kind of a wife you need.
Jerry, şimdi bir şey söylemeni istemiyorum ama hala evlenmek istiyorsan, sana layık olmaya çalışan bir eş olmaya çalışırım.
I want you to marry me. It's what I want, too.
Ben de istiyorum.
- Are you saying you don't want to marry me? - Oh, no, I'm not saying that.
- Benimle evlenmek istemiyor musun?
I want to know if you'll marry me.
Benimle evlenmek isteyip istemediğini bilmek istiyorum.
Don't you think that I want to sell out, marry you, and take you East with me?
Çiftliği satmayı, evlenip birlikte doğuya gitmeyi istemediğimi mi düşünüyorsun?
George, I don't want you to marry me because you think I'm now worthy of you.
George, sana layık olduğum için benimle evlenmeni istemiyorum.
So, uh... that's why I want to ask you to marry me.
Bu yüzden, benimle evlenmenizi istiyorum.
Well, I guess all I'm trying to say is that - and I really mean this, Lloyd - if what you want is a family like our fathers have and promotion in the air force and position in society like our mothers have, and you marry me because I'm pretty and smart and have guts and know the ropes... then I don't think you want to marry me, Lloyd.
Aslında sana anlatmak istediğim şu, bu konuda çok ciddiyim, Lloyd eğer bütün istediğin babalarımızınki gibi bir hayatsa Hava Kuvvetleri'nde yüksek bir rütbeyse annelerimizin sahip olduğu gibi sosyetede bir pozisyonsa benimle sadece güzel ve akıllı olduğum, cesur olduğum için evlenmekse benimle evlenmek istediğini sanmıyorum, Lloyd.
You wouldn't want me to marry you when I don't want to, would you?
Seninle evlenmek istemezsem, sen de benimle evlenmek istemezsin, değil mi?
- I do. - You want to marry me.
- Sen benimle evlenmek istiyorsun.
Well, if that's all that's worrying you, Mrs. Trotter, let me assure you. I want nothing more in this world than to marry your daughter.
Sizi kaygılandıran tek şey bu ise, Bayan Trotter, size temin ederim ki, bu dünyada kızınızla evlenmekten başka bir şey istemiyorum.
I'm no good for you, you don't want to marry me.
Ben sana göre değilim. Benimle evlenemezsin.
I don't want you to marry me.
Benimle evleneceksin diye bir şart yok.
I spent my life trying to create a place of importance for you in this world then you come home telling me you want to marry some little girl!
Sana önemli bir yer hazırlamak için hayatımı harcadım. Sense üniversiteye gitmek istemediğini ve küçük bir kızla evleneceğini söylüyorsun.
I don't want to seem prudish, but if you are going to marry Sheriff Lord it seems to me that you're sitting on the wrong man's lap.
Aşırı iffetli görünmek istemem fakat, eğer Şerif Lord ile evlenecekseniz yanlış kişinin kucağında oturuyorsunuz.
Do you think Cassard will want to marry me when he sees thay I have been knocked up?
Sence Bay Cassard hamile bırakıldığımı öğrenince de benimle evlenmek isteyecek midir?
I want to marry her, forgive me if I don't consult you.
Onunla evlenmek istiyorum. Size danışmadıysam affedin.
Look, I just want you to marry me...
İstediğim, beni evlendirmeniz...
Suits me. - I don't want to marry you!
- Sizinle evlenmek istemiyorum.
Remember when I said to you, "Mike, if I ask you to marry me... " can I take it back if I want to? " You said I could, didn't you?
Sana "Mike, eğer sana evlenme teklifi edersem istediğim zaman bunu geri alabilir miyim?" diye sormuştum.
I wouldn't want you to marry me just because you thought you had to.
Benimle sadece mecbur olduğun için evlenmeni istemiyorum.
"I'll marry you this very afternoon, if you want me to."
- "İstersen bu öğleden sonra seninle evlenirim."
You don't want to marry this jerk, baby. Meet me on my horse in eight seconds. But I can't run in this frock.
Bence, mirasla ilgili bir şeydi.
I told you that I want to marry you, Rachel. No matter what. - You never told me that.
Dinle beni evlenmek istediğimi söyledim.
Do you still want to marry me? I think now's the time.
Hâlâ benimle evlenmek istiyor musun?
John, you get me to Earth And if you still want to marry me when we get there I'll do it
- John, sen beni Dünya'ya götür de, oraya vardığımızda yine de benimle evlenmek istersen, evlenirim.
You hear me! I don't want to marry you anymore.
Artık seninle evlenmek falan istemiyorum.
I also want you to know I'm in love with Cecilia... and I intend to ask her to marry me.
Ayrıca Cecilia'ya aşık olduğumu ve ona... evlenme teklif edeceğimi bilmeni istiyorum.
I just didn't want you to think you had to marry me.
Benimle evlenmek zorunda olduğunu düşünmeni istemedim.