I wanted to meet you Çeviri Türkçe
625 parallel translation
I wanted to meet you so I was waiting in front of your house.
Seninle konuşmak istedim. Bu yüzden evinin önünde bekliyordum.
I wanted to meet you halfway...
Seni yolda karşılamak için...
I wanted to meet you again.
Tekrar karşılaşmayı çok istemiştim.
I wanted to meet you to ask how you manage to create such beautiful objects.
Böyle güzel nesneleri nasıl yarattığınızı sorabilmek için sizinle tanışmak istedim.
I wanted to meet you.
Sizinle tanışmak istedim.
I wanted to meet you again
Sizinle tekrar görüşmek istiyorum.
That's why I wanted to meet you.
Sizinle de bu nedenle tanışmak istedim.
I wanted to meet you, my husband always talks about you.
Sizinle tanışmak istiyordum, kocam sürekli sizden bahsediyor.
I wanted to meet you at least once.
Sizinle görüşmeyi çok istedim.
That's why I wanted to meet you.
Seninle bu yüzde görüşmek istedim.
I expect you're wondering why I wanted to meet you.
Sanırım neden sizinle tanışmak istediğimi merak ediyorsunuzdur.
Indeed, now that you realise why I wanted to meet your wife.
Aslında, artık neden eşinizle tanışmak istediğimi anladınız.
I wanted to meet you.
Ben de sizinle tanışmak istedim.
First, I wanted to meet you, for I've heard many interesting and flattering things about you.
İki sebepten dolayı sizi görmeye geldim. Birincisi, hakkınızda duyduğum ilginç ve takdire şayan şeyler sebebiyle sizinle tanışmak istememdi.
The thing is... when I was in America I saw Steve Jobs, whom you've wanted me to meet.
Biliyorsun, Amerika'dayken görüşmek istediğin Steve Jobs'la karşılaştım.
My name is Spaulding. I've always wanted to meet you.
Adım Spaulding, sizinle uzun zamandan beri tanışmak istiyordum.
I've always wanted to meet you.
Sizinle hep tanışmak isterdim.
My name is Spaulding. I've always wanted to meet you.
Kendimi tanıtayım, Spaulding.
You know, I always wanted to meet a detective.
Her zaman bir detektif ile tanışmak istemişimdir.
Mr. Lange, I wanted you to meet Mr. Baigneur
Bay Lange, Bay Baigner ile tanışmanızı istedim.
I wanted you to come along and meet her.
Gelip onunla tanışmanı istiyordum.
I didn't want to trouble you, but Alice wanted you to meet her family.
Size zahmet vermek istemezdim, ama Alice ailesiyle tanışmanızı istedi.
I've wanted so much to meet you, but I've been so terribly busy.
Sizle tanışmayı çok istedim ama çok işim vardı.
I've wanted to meet you too.
Ben de sizinle tanışmak istiyordum.
I'm fond of Susie. Very fond. But I also wanted to meet you.
Suzie'ye düşkünüm, hemde çok, Ama seninle de tanışmak istiyordum.
I wanted you to meet a fella... that came all the way up from the state capital to meet you.
Biriyle tanışmanı istedim. Seni görmek için eyalet başkentinden gelen biri.
- I thought you wanted to meet him.
- Onu görmek istediğini sanıyordum.
But a man came here this morning i wanted you to meet, the big fisherman.
Sabah buraya tanışmanı istediğim biri geldi, koca balıkçı.
We meet, and if we chat, we don't even have time to kiss... and if we kiss... it's soon time to go... and I'm left alone with all the things I wanted to tell you.
Buluşuyoruz ama sohbet edersek, öpüşmeye bile vaktimiz kalmıyor... öpüşürsek de bir bakmışsın ayrılma vakti ve sana anlatmayı düşündüğüm onca şeyle başbaşa kalakalıyorum.
I've always wanted to meet you, señor.
Daima sizinle tanışmak istedim, señor.
I've always wanted to meet you.
Her zaman seninle karşılaşmak istemişimdir.
I wanted so much to meet you.
Seninle tanışmayı çok istedim.
The reason I wanted you to meet Miss Ellis is a strange coincidence.
Bayan Ellis ile tanışmanı istememin sebebi garip bir tesadüf.
I'll meet you for the first time today, and I've wanted to for so long, for almost five years.
Bugün ilk kez seninle buluşacağım, ve ben bunu uzun süredir istiyordum, neredeyse beş yıldır.
When Sophie called and said her brother-in-law wanted to marry someone, that's why I went to meet you.
Sophie arayıp kayınbiraderinin evlenmek istediğini söylediğinde- - Seninle o yüzden buluşmak istedim.
He wanted me to meet you and I said OK.
Seninle buluşmamı istedi, ben de tamam dedim.
Jack, I've always wanted to meet someone like you.
Jack, her zaman senin gibi biriyle tanışmak istedim.
I've so wanted to meet you.
Sizinle tanışmayı çok istiyordum.
- I just wanted you to meet him.
- Yalnızca tanışmanı istemiştim.
I have wanted to meet you for so long.
Uzun zamandır sizinle tanışmak istiyordum.
I wanted to know what you were like and Susan wanted to meet Mother.
Sizin nasıl birisi olduğunu bilmek istiyorken Susan da Annemle tanışmak istiyordu.
I did it because my wife wanted to meet you and the Commendatore.
Lütfen affedin, karım sizinle görüşmek istiyor.
Now, I just wanted to meet you at close range tonight, so to speak.
Bu gece sadece durumu anlaman için seninle yakın mesafeden tanışmak istedim.
I've wanted to meet you for so long.
Sizinle uzun zamandır tanışmak istemiştim.
I really wanted to meet you.
- Ben seninle tanışmak istiyordum.
Nelse, let me introduce you to the man I wanted you to meet.
Nelse, seni tanışmanı istediğim adamla tanıştırayım.
No, it's a love-in. I wanted you to meet some of my friends.
Bu bir beraberlik. Arkadaşlarımla tanış.
I've always wanted to meet you.
Her zaman sizinle buluşmak istedim.
Though I very much wanted to, it was impossible for me to meet you.
Rus toprakları alabildiğince büyük. Çok istememe rağmen, sizi karşılamam imkânsızdı.
I hope I'm not being pushy, but I have always wanted to meet you.
Umarım aceleci davranmıyorumdur ama sizinle tanışmayı hep istemişimdir.
I mean, you're somebody I've always wanted to meet.
Sen her zaman karşılaşmayı istediğim insansın.