I would love to do that Çeviri Türkçe
103 parallel translation
I would love to do that with you.
Beraber yapmayı çok isterim.
- Great, I would love to do that.
- Harika, seve seve yaparım.
And I would love to do that, except I volunteered at the hospital so that Paul could spend Christmas Eve with his family.
Çok isterdim, ama hastanede gönüllü oldum Noel arifesini ailesiyle geçiremeyenlerle kalıyorum,
I would love to do that, but I can't go to New York right now.
Bunu yapmak isterim, fakat şu an New York'a gidemem.
I would love to do that, sir.
Bunu çok isterim efendim.
I Would love to do that.
Bayıla bayıla alırım.
I would love to do that.
İsterim tabi.
If it's gonna be with you guys, I would love to do that.
Eğer bunu sen sağlayabilirsen amenna.
Well I would love to do that with you Bobbi but I promised Ron I wouldn't screw around today, you know what, that's what your problem is.
Seninle bunu yapmayı çok isterdim Bobbi ama bugün boş durmayacağıma dair Ron'a söz verdim. Biliyor musun, senin sorunun da bu.
You know, I'll go out with you or I'll stay in with you or I'll do anything that you'd like for me to do if you would tell me that you love me.
Seninle dışarı da gelirim yanında da kalırım ne yapmamı istersen yaparım yeter ki beni sevdiğini söyle.
Mm-hmm. And even if you hadn't tried to buy me that watch, if the 16 years we've been together isn't enough to say "I love you," well, what good would a stupid watch do?
Ve bana o saati almak için çaba göstermemiş olsan bile sanki 16 senelik beraberlik "seni seviyorum" demeye yetmiyorsa aptal bir saat neyi ifade eder ki?
I would love to be able to do that.
Bunu yapmayı çok isterim.
I can do that, but, um, I would love this baby to have a mother and a father.
Bunu yapabilirim. Ama bu bebeğin hem anne, hem de babası olmasını istiyorum.
I WOULD SAY TO YOU... THAT IF THERE IS ONE OF THESE COMMANDMENTS WHICH YOU DO NOT LOVE AND DO NOT OBEY,
Demek istiyorum ki... bu emirlerden birine bile... sadık kalmaz ve itaat etmezseniz...
This woman was so in love with me that if I asked her to suck my uncle's dick she would do it.
Bu kadın bana öylesine aşıktı ki gidip amcamla yat desem gözünü kırpmadan gidip yatabilirdi.
I'd Love to do it, but if I did everyone in this room who's pretending not to be watching us would naturally assume that we were fucking or something.
Ben yapmak isterdim ama yaparsam burada bizi gözetlemez gibi yapan herkes doğal olarak seviştiğimizi sanacaklar.
Honey, I would love to do all that, but nothing's changed.
Tatlım hepsini çok isterim ama hiçbir şey değişmedi.
I still do. But I've known greater love with other women. I knew that marrying you would be the smart thing to do.
Ama, başka nedenlerle doğru insan olmadıklarına inandığım kadınlarla daha büyük aşklar yaşandığını biliyorum.
- That I would love to do.
- Seve seve yapardım.
Yeah, but I would. I could never do that to someone I love.
Evet ama sevdiğim insana bunu yapamam.
In order to do that, you would have to go undercover, assume a false identity and pretend to be the man who would make the girl I was pretending to be fall in love.
Bunu yapmak için de, kimliğini saklayıp, başka kimliğe bürünecek ve rolünü üstlendiğim kızı kendine aşık eden erkek rolünü oynayacaktın.
Do you know how special that is? I would love to find a man who's strong enough to catch me.
Beni yakalayabilecek kadar güçlü bir erkek bulabilmeyi çok isterdim.
I mean, what kind of cold, heartless bitch... would do that to someone they love?
Nasıl soğuk kalbli bir oruspu bunu sevdiklerine yapabilir?
However, one would love to have that chance to experience college life. You know, stuff young people can do without having the risk of dying in the process, I guess I can say candidly.
Her insan, kolej hayatını yaşamak ve ölüm riski olmadan o gençlerin yaptıkları şeyleri yapmak ister.
I would rather quit the business than to do more shit that I don't love. I've done that.
Sevmedigim birseyi yapacagima bu isi birakmayi tercih ederim.
I told you that I would do anything I could to make your life better and that I would keep loving you and your sister until you both felt comfortable and safe enough to love me too.
Beni sevmeniz için rahat ve emin hissedene kadar size daha iyi bir hayat sağlamak için her şeyi yapacağımı ve seni ve kardeşini hep seveceğimi söylemiştim.
I just want you to know that I love you very much, and I would never do anything to hurt you, okay?
Seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum. Ve asla seni incitecek bir şey yapmam. Tamam mı?
I would say to anyone thinking of getting married, do it, if you are doing it for the reason that you just love the other person.
Eğer evlenmeyi düşünen varsa, hemen evlenin derim, tabii, bunu karşınızdaki insanı sevdiğiniz için yapıyorsanız.
But, if I could do anything, I would love to be able to do that when I finish school.
Fakat, eğer bir şey yapabileceksem, okulu bitirdiğimde yapabildiğim bir şeyi yapmaktan mutlu olurum.
Why would I wanna do that to him when I love him so much?
Onu bu kadar severken niye ona böyle bir şey yapayım?
" "You know, I would love to just do that again." "
"Evet, bunu tekrar yapmak istiyorum."
He can come up with an even better prank idea that both he and I would love to help you do.
İkimizin de seve seve yardım edeceği bir şaka fikri bulabilir.
I would love to know what it is that you do that's so great.
O kadar mükemmel yaptığın iş her neyse, bilmeyi çok isterdim.
I'd love to do the uniforms, or you know, seats and the whole thing, the trucks and that kind of thing. I think it would be brilliant.
Üniformaları yapmak hoşuma giderdi, ya da koltukları falan, vagonları ve o tarz şeyleri işte. Müthiş bir şey olurdu.
Rory and I wanted to do a poem for you, because when Rory was little, she used to love making up poems, and we would perform them for you, and that was such a fun time.
Rory'yle sana bir şiir yazalım dedik çünkü küçükken Rory sana şiir yazmaya bayılırdı. Onları sana okurduk. Çok eğlenceliydi.
Now, I know that Lex would never do anything to hurt the love of his life, but who did?
Şimdi, Lex'in hayatının aşkını incitecek bir şey yapmayacağını biliyorum, o zaman kim yaptı?
I would love to do is to invent a memorable catchphrase or term that would rise unbidden in their minds when they caught themselves doing it, and then they would think oh, this is one of those cosmic shifts that Dennett and Dawkins and Harris and Hitchens are talking
Böylece, insanlar bunu yaptıklarında, birden akıllarına gelirdi ve ve durup şöyle düşünürlerdi : İşte, bu o kozmik'çevir kazı yanmasın'anlarından biri Dennett, Dawkins ve Harris ve Hitchens'ın bahsettikleri.
So do you want to go and talk someplace? You know, catch up? Um, yeah, I would love that.
Bir yerlere gidip biraz konuşalım mı?
You do know that I love you and I would never lie to you ever.
Seni ne kadar sevdiğimi bilirsin ve sana hiçbir zaman yalan söylemeyeceğimi de.
I would... I'd love to do that.
Bunu seve seve yaparım.
You know, I would really love to. But my son is coming home from college the next day, and I have a bunch of things that I have to do to get ready.
Çok gelmek isterdim ama ertesi günü oğlum üniversiteden eve gelecek ve benim de hazırlanmam için yapmam gereken bir sürü iş var.
And we would love to do that, but all the bowing and curtsying, I don't think so.
Ve bundan mutluluk duyacağız, Ama bunlara hiç gerek yok, geleceğimizi sanmıyorum.
Well, obviously I'd love to, you know, do that, but I don't think it would be fair to all the other people...
Gerçekten bunu yapmak isterdim, ama bunun diğer insanlara karşı adil olmayacağını düşünüyorum.
i would love to see you try and do that.
Bunu denediğini görmeyi çok isterim. Adın ne?
Do you really want to slap Barney so bad that you would lie about being in love with me?
Barney'i bana aşık olduğuna dair yalan söyleyecek kadar mı tokatlamak istiyorsun?
I would love to help you, but I don't know if I can do that.
Sana yardım etmeyi çok isterim, ama bunu yapabilir miyim bilmiyorum.
This is so, so hard for me, because I would totally love to invite her, because she's so sweet, but I'm just kind of worried that if I do, she might feel uncomfortable there.
Bu benim için çok zor çünkü onu davet etmeye çok isterdim çünkü çok tatlı ama davet edersem, orada kendini rahat hissetmeyebilir diye endişeliyim.
I would seriously love to do that.
Bunu gerçekten yapmak isterim.
I do... We would love to get a look at that list.
O listeye bakmayı isteriz.
But you should know that I could never love a man who would do anything to hurt my son.
Ama şunu bil ki oğluma bir şekilde zarar veren bir adamı asla sevmem.
Would you tell the senator that Justice Garza would like to speak with him? Things I do for love.
Acaba senatöre Mr.Garzan ın onunla konuşmak istediğini söylermisiniz?