I wouldn't worry Çeviri Türkçe

I wouldn't worry about that, sir.

Kaygılanacak bir şey yok.

I wouldn't worry if I were you.

Yerinizde olsam endişe etmezdim.

Mike, I wouldn't worry.

Mike, yerinde olsam hiç endişe etmezdim.

I wouldn't worry about it too much.

Bunun için o kadar endişelenmezdim.

If we'd twice as far to go, I wouldn't worry now.

Gidecek iki kat yolumuz da olsa, Umurumda değil.

I wouldn't worry about him, Pa.

Sen onu düşünme babalık.

At least I wouldn't have to worry about the rent.

En azından kirayı dert etmek zorunda kalmam. Özür dilerim.

And I wouldn't worry about this country if I were you.

Yerinizde olsam bu ülke için hiç kaygılanmazdım.

I wouldn't worry about it, Mr. Carpenter.

Yerinizde olsam bu konuda fazla endişelenmezdim Bay Carpenter.

- I wouldn't worry about that.

- Buna endişelenmezdim.

I wouldn't worry.

Ne korkunç olurdu.

If you were along I wouldn't have to worry.

Yanımda olsaydınız endişelenmezdim.

I wouldn't worry.

Ben olsam meraklanmazdım.

I'd like to know why you had gall to tell Kenneth he wouldn't have to worry much longer about David and me.

Neden Kenneth'e David ve benim için daha fazla endişelenmemesini söyleme küstahlığında bulundun.

I wouldn't worry about it, Stevenson.

Bunu dert etme, Stevenson.

I wouldn't worry too much about him.

Onun için kaygılanma.

If I wasn't your mother, I wouldn't worry.

- Annen olmasaydım endişelenmezdim.

- I wouldn't worry too much about that.

- Ben olsam pek endişelenmezdim.

But I wouldn't worry too much about your heart.

Ama ben kalbini pek dert etme derim.

- I wouldn't worry about that!

- Bundan endişe etmezdim.

I wouldn't worry about him if I were you.

Senin yerinde olsam onun hakkında endişe etmezdim.

I wouldn't worry about money.

Parayı dert etme.

At least I wouldn't have any partners to worry about.

Bu yüzden de hiç ortak istemem anlaşıldı mı.

I wouldn't worry about it if I were you.

Yerinizde olsam bunun için endişelenmezdim.

I wouldn't worry, chances are he won't even find Whitey.

Abartılacak bir şey yok, onu nasıl olsa bulamayacak.

Well, now, lassie, I wouldn't worry my wee head about that.

Bak, genç bayan ben olsam kafamı bunlarla meşgul etmezdim.

If I thought Isabelle would marry someone like you, I wouldn't worry.

Isabelle'in senin gibi biriyle evleneceğini bilsem hiç endişe etmem.

I wouldn't worry, Mrs. Marston.

Endiºelenmeyin Bayan Marston.

I wouldn't worry about Manny, Rose.

Yerinde olsam telaşlanmazdım, Rose.

I wouldn't worry too much, though.

Ama fazla endiselenmeyin.

- I wouldn't worry about it, Mr Carey.

- Ben olsam endişe etmezdim, Bay Carey.

I wouldn't worry.

O sorun değil.

I wouldn't have this worry.

Bana göre hava hoş.

I wouldn't worry about it.

Hiç endişelenmeyin.

I wouldn't worry about your father, Miss Dedham.

Babanız için endişelenmeyin, Bayan Dedham.

An inch higher and I wouldn't have had to worry.

Çok yağmadığından endişelenmeme gerek yok.

If you went, I wouldn't worry.

Sen gidersen, tasalanmazdım.

I was you, I wouldn't worry none.

Yerinde olsam korkmazdım.

I wouldn't worry about that if I were you.

Senin yerinde olsam buna kafa yormam.

I wouldn't worry about Herbie. Ha-ha.

Ben olsam Herbie'yi merak etmem.

I wouldn't worry about that.

Bu konuda endişelenmeyin.

But I wouldn't worry about it too much.

Ama yerinde olsam, fazla endişe etmezdim.

Quite honestly, I wouldn't worry myself about that.

Açıkçası, benim bu konuda herhangi bir endişem yok.

So you wouldn't have all that worry about your father, I've...

Böylece baban hakkında endişelenip durmazdın, yani...

I wouldn't worry, doctor. Dr. McCoy has clearance throughout the ship.

Yerinizde olsam merak etmezdim, Dr. McCoy'un yetkisi var.

- I wouldn't worry.

- Endişem yok.

Well, I wouldn't worry about it.

Bu konuda endişelenmezdim.

I wouldn't worry about that now.

Ben olsam bunu şimdi merak etmem.

If you minded what I say, you wouldn't have to worry.

Sen beni dinlesen bu işten kurtulursun ama dinlemiyorsun.

- so I wouldn't worry.

Ben olsam endişelenmezdim Bayan Williams.

I wouldn't worry.

Pek birşey olmayacak.