If i didn't know any better Çeviri Türkçe
164 parallel translation
But looking at it... You know, if I didn't know any better, I'd say somebody had climbed in and started taking it apart.
Ama ona bakınca... bu konuda bu kadar şey bilmeseydim, birisinin buraya gelip, onu parçalamaya başladığını söylerdim.
- If I didn't know any better, I'd say you lost to him on purpose.
- Hani bilmesem ona bilerek yenildiğini söyleyeceğim.
Could be, but if I didn't know any better.
Olamaz! Bir gezegenin diğerini yediğini düşünmek!
Beverly, if I didn't know any better I'd say you were seeing someone.
Beverly, durumu bilmesem, biriyle görüşüyorsun derdim.
Boy, if I didn't know any better, I'd say it's almost like you were...
Bilmesem, neredeyse diyeceğim ki ; sen şeysin...
Stan if I didn't know any better, I would think you're doing this because you WANNA play with girls.
Stan, seni tanımasam her şeyi onlarla oynamak için yaptığını düşüneceğim.
If I didn't know any better, I'd say this is a scorpion sting.
Eğer bu şehri bilmeseydim, bunun akrep sokması olduğunu söylerdim.
If I didn't know any better, I'd say they were literally scared to death.
Eğer doğruyu bilmeseydim, korkudan ölmüş derdim.
If I didn't know any better, I'd say you were a perfectly healthy young woman.
Eğer bilmeseydim, çok sağlıklı bir genç bayan olduğunu söylerdim.
If I didn't know any better, I'd say we're being hustled.
Eğer bu kadar iyi bilmeseydim, acele ettiriliyoruz derdim.
If I didn't know any better, I'd say this ship is trying to kill me.
Eğer iyi tanımasam, bu geminin beni öldürmeye çalıştığını söylerdim.
If I didn't know any better, I'd think you were trying to AVOID US.
Daha iyiye gittiğini bilmeseydim hiç, BİZDEN KURTULMAYA! çalıştığını düşünürdüm.
Now, I swear, if I didn't know any better,
Evet, yemin ederim ki, sizi tanımıyor olsaydım,
If I thought you didn't know any better, that would be one thing.
Eger senin daha iyi bilmedigini düsünsem Bu olabilir.
I said, if I didn't know any better, I'd think you were on drugs.
Seni tanımasam hapçı olduğunu düşüneceğim.
You know, Red, if I didn't know any better, I'd think you were a good guy.
Biliyor musun, seni tanımasaydım, iyi biri olduğunu zannederdim.
Well, if I didn't know any better, I'd think I cared.
Eğer beni tanısaydın, bunun umrumda olmadığını bilirdin.
If I didn't know any better, I'd think the blood was liquid gold.
Bilmeseydim. O kanın, altın değerinde olduğunu düşünürdüm.
Well, hey, if I didn't know any better, I'd think you boys had been smoking!
Hey, eğer sizi tanımıyor olsaydım, sigara içiyorsunuz sanabilirdim! Hayır...
If I didn't know any better, I'd say you're worried about me.
Öyle olmadığını bilmeseydim, benim için endişelendiğini söylerdim.
if I didn't know any better,
Daha iyisini görmemiş olsam,
If I didn't know any better, I'd say he's headed for the Ginza.
Daha iyi bilmeseydim, Ginza'ya gittiğini söyleyebilirdim.
If I didn't know any better, I'd say you was a couple of gay boys.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama ikiniz gay gibi gözüküyorsunuz.
If I didn't know any better, I'd think I was reading the Robinson Report, with all those allegations.
Daha iyisi olduğunu bilseydim, bütün iddialara rağmen Robinson Report raporunu okurdum.
If I didn't know any better, Felix Dreifuss,
Seni tanımasam Felix Dreifuss,
If I didn't know any better, I'd think you were Kimber.
Yakından tanımasam, seni Kimber sanırdım.
Wow. If I didn't know any better, I'd say our stalker was a ghost.
Hani ne olduğunu bilmesem, sapık bir hayaletmiş diyeceğim.
Because if I didn't know any better, I'd think you were trying to get rid of me.
Çünkü neler olduğunu bilmesem benden kurtulmaya çalıştığını zannederdim.
But, if I didn't know any better, I'd say you were vibing on him again.
Ama eğer bilmesem, ona yine asıldığını düşünürdüm.
In fact, if I didn't know any better, I'd swear it was you.
Hatta seni tanımasam, onu sen zannederdim.
you know, if i didn't know any better, i'd think somebody was jealous.
Daha iyi bilmeseydim, kıskandığını düşünürdüm.
If I didn't know any better, I'd think you brought me here on purpose. What?
Seni tanımasam, beni buraya kasıtlı getirdiğini düşünürüm.
If I didn't know any better, I'd say that you're...
Seni tanımasaydım, şey olduğunu söylerdim...
If I didn't know any better, I'd say our boy's gettin'laid.
Onu tanımasan, bizim oğlan eve kız atmış derdim.
But I tell you, if I didn't know any better, I'd have said a wild animal did it.
Ama size söyleyeyim, eğer daha iyi bilmeseydim, bunu vahşi bir hayvan yaptı derdim.
If I didn't know any better, I'd say you were...
Seni tanımasam kıskandığını...
If i didn't know any better, I'd say you're worried about me, Jack.
Daha iyisini bilmeseydim, benim hakkında endişelendiğini söylerdim Jack
If i didn't know any better, I'd say you have a problem staying in one place for very long, Kate.
Eğer daha iyisini bilmeseydim, Sorunun olduğunu söyleyecektim Uzun bir süredir buradarayız, Kate.
If i didn't know any better, I'd say you liked it here.
Eğer doğrusunu bilmesem, burayı sevdiğini söylerdim.
If I didn't know any better, I'd say the city was trying to get rid of us.
Olan biteni iyi bilmeseydim, bu şehrin bizden kurtulmaya çalıştığını düşünürdüm.
if i didn't know any better, i'd say she was stalking me again.
Onu tanımasam beni takip ettiğini söyleyebilirim.
If I didn't know you any better, I'd say you were buttering me up for something.
Doğru ifade edip etmediğimden emin değilim ama sen bana bir şey için yağ çekiyorsun.
If I didn't know any better, I'd say the doctor has a thing for Cat.
Bana sanki doktor, Cat'e karşı bir şey hissediyormuş gibi geldi ama...
If I didn't know any better, I'd say we were looking at a folding man.
Eğer bilmesem, bükülen bir adama bakıyoruz derdim.
If I didn't know any better
Eğer onu o kadar iyi tanıyor olmasam
If I didn't know any better, Smallville, I'd think you were worried about me.
Eğer sen tanımasaydım Smallville benim için endişelendiğini düşünürdüm.
Actually, if I didn't know any better, I'd be tempted to tell you she's simply... asleep.
Aslında, bu kadar çok şeyi bilmeseydim, sadece uyuduğunu söylerdim.
The greatest minds this world has to offer, and if I didn't know any better, I'd think there was a bunch of sixth graders in here.
Bu dünyanın en büyük zekaları ve bir şey bilmeseydim, sizin bir grup altıncı sınıf çocuğu olduğunuzu düşünürdüm.
If I didn't know any better, she could have just spend a hard day at the office.
Ben daha fazlasını bilmiyor olsaydım ofiste de kötü bir gün geçirmiş olabilirdi.
I know Master Shifu is trying to inspire me and all but if I didn't know any better I'd say he was trying to get rid of me.
Usta Şifu bana ilham vermeye çalışıyor. Bunu bilmesem benden kurtulmaya çalışıyor sanacağım.
Well, if I didn't know any better,
Pekala, eğer yanlış anlamadıysam,