If it's not you Çeviri Türkçe
4,855 parallel translation
It's not BE if you got a key.
Kesin hapis yatarız. Anahtarın varsa değil.
Let's face it, you can only do a job properly if you're not frightened to lose it.
İşler böyledir. Bir işi, sadece kaybetmekten korkmazsan düzgünce yapabilirsin.
I'm just wondering if it might be worth, say, 2,400 euros a month to somebody for me not to sit down with that man's wife... and, you know, have a little conversation... over a café filtre and pain au chocolat.
Merak ediyordum da, O adamın eşiyle oturup kahve içip çikolatalı ekmek yerken küçük bir konuşma yapmamam... için aylık 2,400 euro ödemeye değer mi?
So get out there, enjoy the sun, go to the park, get outside if you can... because it's not gonna last long.
Çıkın, güneşin tadını çıkarın, parka gidin, mümkünse dışarı çıkın. "... uzun sürecek.
And I am not making excuses for her, believe me, because if there's anyone who understands how you feel, it's me.
Onun adına mazeret uyduruyor da değilim. İnan bana, şu an hissettiklerini anlayabilecek biri varsa o da benim.
If you're gonna kill someone, it's probably best not to announce it.
Eğer birisini öldürecekseniz muhtemelen en iyisi onu anons etmememiz.
Not if we come under attack by Vikings, but it's just me and you getting married.
Vikingler tarafından saldırıya uğrayacak değiliz ya altı üstü evleniyoruz.
On the other hand, if you're the landlord with 10,000 square feet to fill, you want a long lease. In this uncertain business environment, it's not going to happen.
Öte yandan, on bin metre karelik evin olsun istiyorsan uzun süreli kira anlaşması istersin.
I don't know if you've noticed, it's not without stress and I don't take it out on the kids.
- Evet, farkındayım. - Sanmıyorum, farkındaysan benim işim de stresli ama ben bunu çocuklardan çıkarmıyorum. - Biliyorum.
If this is anything like what i dealt with... It's not worth it, and you should get out of here.
Eğer bu üstesinden gelebileceğim birşey olsa buna değmez, ve sen burdan gitmelisin.
Well, you know what? It's a bit of a silly conversation, but if you but given a choice, I'd rather eat Mo Farah's legs than yours, and that's not.
Biliyor musun bu konuşma biraz aptalca fakat bana seçme hakkı sunarsan senin bacaklarını yemektense Mo Farah'ın bacaklarını yemeyi tercih ederim.
It's not good for my nerves if you do not finish soon.
İşini bir an önce bitirmemen de benim sinirlerim için iyi olmaz.
If you're a famous smuggler, you're not doing it right.
Ünlü bir kaçakçıysan işini yanlış yaptın demektir.
If it's okay with you, maybe we could keep a little mystery with our totally not knowing each other at all?
Senin için de sorun yoksa, bazı şeyleri kendimize saklayabiliriz ayrıca bizim bütünüyle birbirimizi tanımamamız gerekmez mi?
It's not easy to cook this recipe if you have no pigeons.
Eğer güvercinin yoksa, bu tarifi pişirmek kolay değil.
- You wouldn't call this a problem? - Not if it's solved before it becomes one.
- Problem haline gelmeden önce çözülürse hayır.
I'm afraid it's not very convenient right now. If you could...
Maalesef şu an pek uygun bir zaman değil.
It sure is not easy but if you work hard you can be better than Mary Kom, right?
Kolay değil tabii, ama çok çalışırsan.. sen, Mary Kom'dan bile daha iyi olabilirsin, dimi?
I'm not sure if it's the whiskey talking, but I fucking love you guys.
Viski yüzünden mi bilmiyorum ama sizi seviyorum çocuklar.
If you don't throw him out, I'll do it myself even if it's not my home.
Onu dışarı atmayacaksan, kendi evim olmasa bile, ben atacağım dışarı onu.
- It's not as if you care.
- Sanki umurundaydı.
If you came in here to rub my nose in it, I'm really not in the mood.
Buraya yanlış olduğumu söylemeye geldiysen hiç havamda değilim.
If what you say is true and the police think Drew was murdered by the cartel, then it's not just me... it's both of us.
Eğer söylediğin doğruysa ve polis Drew'i kartelin öldürdüğünü düşünüyorsa sadece ben değil, ikimiz de içindeyiz.
If you look at it that way, it's kind of selfish not to do it.
Eğer bu açıdan bakarsak bunu yapmamak bencilce olur.
I know being a single mother has taken its toll on you, and it's robbed you of your youth, if not your beauty.
Biliyorum bekar bir anne olmak çok ağır bir yük, güzelliğini değilse de en güzel yıllarını çaldı.
It's not much of a chance if you know the cabs are there, which he did.
Taksinin orada olacağını biliyorsa pek şans sayılmaz, ki biliyordu.
Cat, if your father had wanted you to know what he was working on, he would have told you and... This obsession that you have with finding his killer, it's not good for you.
Cat, baban ne üzerinde çalıştığını bilmeni isteseydi, sana söylerdi ve... babanın katilini bulma takıntın, senin için hiç iyi değil.
A hen, well... I do not really know if it's a chicken or cock, how do you know?
Bir tavuk, iyi... ben gerçekten bir tavuk ya da horoz ise, nasıl biliyorsun bilmiyorum?
If you can't see it coming out the end, it's not rude.
Ne zaman çıkacağını kestiremiyorsan kabalık sayılmaz.
I know that if you think it's not going to help it definitely won't.
Sen işe yaramayacağını düşünürsen kesinlikle yaramayacağını biliyorum.
It's not as if you care.
Zaten umurunda da değil.
Even if you're right, it's not safe for him here.
Haklı olsan bile, burası onun için güvenli değil.
If you're expecting me to dump on her, it's not gonna happen.
Eğer onu eleştireceğimi sanıyorsan böyle bir şey olmayacak.
You do not care if it's right or wrong.
Doğru ya da yanlış hiç umurunda olmaz mı?
It's not as if you're hallucinating or experiencing labile emotions and uncontrollable anger.
Sonuçta halüsinasyon, değişken duygular veya kontrolsüz öfke gibi bir belirtin yok.
If you don't have anything to show, it's not a big deal.
Eğer sergilemek istediğin bir şeyin yoksa çok da önemli değil. - Yok.
It's totally fine if you're not into it.
- Pasif olmakla ilgilenmiyorsan sorun değil.
Not if it's hurting you.
Sana zarar veriyorsa yapmamalısın.
So if you try to do everything by yourself, it's not going to be possible, you know.
Öyle her şeyi kendi başınıza yapmaya çalışırsanız, bu bildiğiniz gibi pek mümkün olmaz.
If it's the parent's idea, you're not allowed to let it get to you.
Eğer senin fikrinse hayıflanmaya hakkın yok.
It's a list of personality traits used to assess whether or not somebody is, indeed, a psychopath, but if you ask me this morning...
Birinin psikopat olup olmadığını belirleyen kişisel özelliklerin bir listesi.
I'm not sure if this is gonna work, but... I think it's worth a shot if you're willing.
İşe yarar mı bilmiyorum ama eğer sen de istersen denemeye değer.
And they all assure me it's not a matter of "if," you know, but "when."
Ve bu meselenin "olacak mı?" değil de "ne zaman" sorusu soruluyordu.
It's not that big a deal if I get left out, but you're the secretary of state.
Benim dışlanmam çok sorun değil, Ama sen dışişleri bakanısın.
It's purgatory, not hell, which means you still have a chance of getting out of here, but only if you listen.
Araf, Cehennem değil. Yani buradan çıkabilirsin ama ancak ve ancak beni dinlersen.
Because if you are not watching my back, then you might as well be stabbing it.
Çünkü benim arkamı kollamıyorsan o zaman sen de bıçaklamış olabilirsin.
- Come on! - It's not my fault. Actually, um, if you could just play it cool, we're setting up a distraction.
Aslında, biz sadece bir dikkat dağınıklığı yaratıyoruz.
If that's what you're worried about, it's not going to happen.
Eğer endişelendiğin buysa, öyle bir şey olmayacak.
If you're trying to make me feel sorry for you, it's not working.
Sana üzülmem için uğraşıyorsan işe yaramıyor.
I mean, I may not be able to touch you, but what if I made it look like someone else did?
Ben sana dokunamayabilirim ama ya başkası bunu yapmış gibi görünürse?
But even if you find the gun, it's not gonna prove that I'm guilty.
Silahı bulsam bile, benim suçlu olduğumu kanıtlamayacak.
if it's meant to be 16
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it's any consolation 226
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it's all right 48
if it's a boy 49
if it's me 22
if it's ok 18