If it is Çeviri Türkçe
28,350 parallel translation
If it is this blood moon shit that killed all those people back at the house, we don't want any part of that.
Evdeki herkes Kanlı Ay yüzünden öldürüldüyse ona bulaşmak istemeyiz.
- If it is Elena.
- Eğer Elena'ysa.
'Cause if it is...
Çünkü eğer hala uygunsa...
How's it gonna look if I start a trial saying that my business is more important than a man's life?
- İdam davası Harvey. İşimin bir adamın canından daha önemli olduğunu söylersem nasıl görünürüm?
And if we attack the father and it backfires, we lose the jury for good and his life is over.
Kurbanın babasına suçlamamız geri teperse jüriyi temelli kaybederiz ve Leonard ölür.
I mean, if it's not her, then who is it?
Eğer o değilse kim olacak başka?
What if you go and it's not someone you like, then that poor girl is completely embarrassed and humiliated?
Gidersen ve beğenmediğin biri çıkarsa ne olacak? O zavallı kız utancından yerin dibine mi girecek?
You know, it doesn't matter if you know things. All that matters is what's in your heart.
Önemli olan bir şey bilip bilmemen değil kalbinin derinliklerinde neyin olduğu.
It's not a scam if the actual president is doing it.
Gerçekten başkan yapınca, dolandırmaca olmuyor.
I'm still waiting to see if it holds. But... it is working.
Geçici olmadığından emin olmak istiyorum ama şimdilik işe yarıyor.
If there is one area where the word "war" is appropriate, it is in the fight against crime.
Eğer "savaş" kelimesini kullanmanın uygun olacağı bir alan varsa o da suç ile savaş alanıdır.
How much progress is it really, if communities of color are still under perpetual surveillance and control, but now there's a private company making money off the GPS monitor, rather than the person being locked in a literal cage?
Beyaz olmayan topluluklar hâlâ sürekli gözetim ve kontrol altında olacaksa bu bir ilerleme sayılır mı? Üstelik şimdi kişinin parmaklıklar ardında hapsedilmesindense GPS izleme üzerinden para kazanan özel bir şirket var.
So, if we leave it up to them, what they're gonna do is they're gonna tinker with the system.
Onlara bırakırsak sistemi tamir etmeye çalışırlar.
I think they need to be seen, if the family is okay with it.
Bence aileleri onay veriyorsa bunlar görülmeli.
I have no idea what you're talking about, but if something of yours is in here, it had nothing to do with me.
Neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrim yok ama eğer sana ait bir şey buradaysa benimle bir alakası yoktur.
Okay, Harvey, I'm done sticking it to you, but if you want my business, you'll have to earn it.
Peki Harvey başına kakmayı bıraktım. Ama benimle iş yapmak istiyorsan hak etmelisin.
- I just said, this dildo is gonna be in your face slapping it around, then up your ass marching you right out the door if it catches you in violation of your lease ever again.
- Dedim ki eğer bir daha ihlal görürse bu mal suratını tokatlayıp duracak sonra götüne sokup seni buradan paketleyip yollayacak.
Because when you bring that indictment, I'm gonna beat it, and if you don't bring it and continue investigating my client, I'm gonna sue you, which is exactly what I'd be doing no matter who he was.
Çünkü iddianameyi verdiğinde ben kazanacağım eğer vermeyip soruşturmaya devam edersen sana dava açacağım, zaten bunu kim olsa yapardım.
So if anyone has to be thrown out for a conflict, it is him, not me.
O yüzden anlaşmazlıktan dolayı birinin atılması gerekiyorsa o kişi ben değilim, odur.
Because I wouldn't be doing my job, if I didn't inform you that actions have consequences, and you seem to think that the only consequence of what you're doing is getting out of here early, but it's not.
Çünkü bu hareketlerin sonuçları olduğunu sana söylemeseydim, işimi yapmıyor olurdum. ... ve sen yaptığın şeyin tek sonucunun buradan erkenden çıkıp gitmek olduğunu düşünecektin,... ama öyle değil.
William, I don't know if you've noticed, but you've got an employee that's looking to take you down and we need to figure out who it is.
William fark ettin mi bilmiyorum ama seni yerle bir etmeye çalışan bir çalışanın var ve kim olduğunu bulmamız gerekiyor.
Isn't it worth doing if there's even a 1 % chance that he is innocent?
Masum olma olasılığı çok küçük dahi olsa varsa, bunu yapmaya değmez mi?
The only reason he couldn't get it is if the state is denying access to those records for her own safety. Exactly.
- Bulamamasının sebebi ise kendi güvenliği için eyaletin buna izin vermemesi.
Yeah, well, I made it my goddamn business because there is a freight train headed right at you, and if I didn't do everything I could to stop it, I wouldn't be able to live with myself.
İlgilendiriyor çünkü sana doğru gelen büyük bir tehlike var ve ben bunu engellemek için elimden geleni yapmazsam kendimle yaşayamam.
If this is about you protecting me from the pit, it's okay.
Bunu beni çukurdan korumak için yaptın, sorun değil.
Posture is self-respect, and if you don't have it, no one else will give it to you.
Tavır kendine saygıdan gelir. İçinde yoksa bunu kimse sana vermez.
It may not be epic, but it is the most important thing you will ever do, and it won't happen if you're off seeking revenge for some decades-old crime.
Destansı olmayabilir ama hayatta yapacağın en önemli şey bu. Bunlar olmayacak eğer onlarca yıllık suçun intikamını almaya kalkarsan.
It is if it falls down.
- Yıkılırsa benim sorunum olur ama.
The most important thing is, if you don't like it,
Hepsinden önemlisi, beğenmezsen,
If this is "Jaws," why don't we just blow it up?
Bu "Jaws" filmiyse, neden onu patlatmıyoruz?
If that number pops up on your phone, you drop whatever it is you're doing and you take the call.
Eğer o numara telefonunda çıkarsa her ne yapıyorsan bırak ve telefonu aç.
If anyone knows who it is, it's your duty to turn it in.
Kim olduğunu bileniniz varsa, teslim etmek onun görevidir.
What if, in some way, it is reading... us?
Kitap bir şekilde bizi okuyor olabilir mi?
Just what is S.H.I.E.L.D.'s purpose if it's not protecting us from the Inhumans?
Bizi bu Nainsanlar'dan korumayacaklarsa S.H.I.E.L.D.'ın amacı nedir?
If this book is half as powerful as everyone thinks it is, then getting it out of here and hiding it somewhere safe is our top priority.
Bu kitap düşünülenin yarısı kadar bile güçlüyse ilk önceliğimiz buradan götürüp güvenli bir yere saklamak.
If this book is as powerful as everyone thinks it is, then hiding it somewhere safe is our top priority.
Bu kitap düşündükleri kadar güçlüyse güvenli bir yere saklamak bir numaralı önceliğimiz olmalı.
- but she is a grieving liar. - if I reveal my sources. It wasn't her.
- İtiraf etmeliyim ki o değildi.
- The only way he's gonna learn is if he struggles through it.
- Ancak kendisi çabalayarak öğrenir.
I need you to promise me you'll do the same thing if it comes to that.
İş o raddeye gelirse aynı şeyi benim için yapacağına dair söz vermeni istiyorum.
If we wait, it's going to be too late.
- Beklersek iş işten geçecek.
Jimmy, if you're thinking of getting into ski porn, it's a niche audience and the work is seasonal.
Jimmy, kayak pornosu sektörüne giriş yapmaya niyetin varsa çok kısıtlı bir izleyici kitlesi var ve dönemlik bir iş.
- Look, if you're afraid that this is going to affect our work, it's not.
- Bak, işimiz için korkuyorsan merak etme, işimizi etkilemeyecek.
If climate stays at this temperature that it's been in the last decade, Greenland is, is going away.
İklim, geçtiğimiz onyılın sıcaklıklarında kalırsa Grönland yok olacak.
If you don't believe in it, I always say bring your unconverted to us and we'll make sure you agree that there is a major problem.
Her zaman söylüyorum : Varlığına inanmıyorsanız bize gelin. Büyük bir sorun olduğuna sizi ikna edeceğimizin garantisini veriyoruz.
You know, I mean, if it was that easy I would have really liked the U.S. to move towards solar, but you haven't. Let's put our money where our mouth is.
"Dediğiniz kadar kolaysa, ben de Amerika'nın güneş enerjisine geçmesini isterdim ama geçmediniz, az laf, çok iş" diyorum.
And it will be leadership that we can all hold up to our government and say listen if the U.S. can do it and the U.S. is doing it, in spite of all their pressures, we can do it as well.
Devletimize gösterip "bakın, Amerika bunu yapabiliyor ve yapıyor, bütün baskılara rağmen biz de yapabiliriz" diyebileceğimiz bir lider olursunuz.
Mike, if it's the engine mounts, That's a pretty big job.
Mike, eğer sorun motor yataklarındaysa biraz büyük bir iş olur.
Is it alright with you if I work on it after hours?
İş saatinden sonra üzerinde uğraşsam olur mu?
If this is about your feud with Miles, it's got nothing to do with us.
Eğer bu Miles ile olan kavganızla ilgili ise, bizimle hiç bir alakası yok.
Only if it would help me get another job.
Bir de yeni bir iş bulmama yardımı dokunsa...
Now, since this is our first time working together, if you can't make it all the way to the cone, no cause for shame.
Şimdi, bu ilk beraber çalışmamız olduğu için eğer koniye kadar gidemezsen utanmana gerek yok.
if it isn't 54
if it is true 20
if it isn't mr 22
if it's meant to be 16
if it wasn't for you 99
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it was 105
if it is true 20
if it isn't mr 22
if it's meant to be 16
if it wasn't for you 99
if it's not too much trouble 48
if it's a girl 43
if it wasn't 30
if it's any consolation 226
if it was 105
if it's the last thing i do 21
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if it's a boy 49
if it's all right 48
if it's ok 18
if it's me 22
if it's not 54
if it helps 159
if it's any comfort 23
if it's okay with you 83
if it were up to me 123
if it's a boy 49
if it's all right 48
if it's ok 18
if it's me 22
if it's not 54
if it helps 159
if it's any comfort 23