If we don't do something Çeviri Türkçe
248 parallel translation
He'll just walk out on us and we'll be sunk, that's what if we don't do something.
Desteğini çekecek ve batacağız, bir şey yapmazsak... ... olacak olan bu.
There won't be a hired man left in this part of the country if we don't do something about it.
Ülkenin bu kesiminde kiralayacak adam kalmayacak eğer hemen bir şeyler yapmazsak.
- Maybe, but you don't make any sense at all. Which is all right, because if you're too drunk to talk, we'll find something else to do.
- Belki, fakat sen hiç düşünmüyorsun..... ki bu tamamen doğru, çünkü eğer konuşurken çok içersen, biz yapmak için başka şeyler bulacağız.
We're going to grow into a couple of old lonely people if we don't do something.
Bir şeyler yapmazsak yaşlı ve yalnız bir çift olup göçeceğiz.
If we don't do something, there's no way out.
Eğer bir şeyler yapmazsak başka çare kalmayacak.
Still, if we don't do something soon, he's gonna ruin everything.
Harekete geçmezsek, herşeyi mahvedecek.
If we don't do something, no one will.
Eğer biz bir şey yapmazsak, kimse yapmayacak.
If you don't, we do something to you.
Yapmazsanız, biz size bir şey yaparız.
If we don't do something about him, the crabs will take of it for us.
Onun için bir şey yapmazsak, yengeçler icabına bakacak.
- It might. If we don't flip a coin. - Let's do something else.
Yazı-tura atmanın dışında başka bir şey daha var.
If we don't do something quick, all hell's going to break loose.
Hemen bir şeyler yapmazsak, kıyamet kopacak.
But, honey, if we don't do something there's not gonna be any restaurant.
İyi de hayatım, bir şeyler yapmazsak restoran diye bir şey olmayacak.
I don't care what happens to me, but if somebody doesn't do something about it, we're all gonna die!
Bana ne olacağı umurumda değil, ama biri bir şey yapmazsa, hepimiz öleceğiz!
I'm concerned, well, that if we don't do something...
Yani... Kararsızım. Gidip bir şey yapsak mı acaba?
I think I'm going to die too if we don't do something really quick.
Sanırım ben de öleceğim, eğer hemen bir şeyler yapmazsak.
If we don't do something there'll be a golf course where we're standing.
Bir şey yapmazsak bulunduğumuz yerde golf parkuru olacak.
Woody, two people are going to die out here if we don't do something!
Woody, biz birşey yapmazsak iki kişi orada ölecek!
If we don't stop this and stop it now, we gonna do something we're gonna regret for the rest of our lives.
Şimdi, burada durmazsak hayatımız boyunca pişman olacağımız bir şey yapacağız.
What budgie-brain here doesn't realize is that if we don't do something fast, this whole place is gonna blow like a frog on a hot plate.
Eğer süratle bir şeyler yapmazsak bütün şehir yakında sıcak tabaktaki kurbağa gibi patlayacak.
IF WE DON'T DO SOMETHING FAST, YOU WON'T HAVE A NOSE.
Eğer hızlıca bir şey yapmazsak, bir burnun olmayacak.
If we don't do something now, Onda dies.
Eğer şimdi müdahale etmezsek, Onda ölecek.
By the way, the Ching Gov't uses such local organizations to show us their power, if we don't do something, there will be more similar cases happened
Ayrıca Mançurya Hükümeti bize karşı yerel halkı kışkırtıyor. Bunları cezalandırarak olası kargaşaları da önlemiş oluruz.
If we don't do something, we'll die.
Bir şey yapmazsak hepimiz öleceğiz.
If we don't do something soon, we won't get any tourists.
Eğer hemen bir şeyler yapmazsak, hiç turist gelmeyecek.
If we don't do something... billions of people are going to die.
Bir şeyler yapmazsak milyarlarca kişi ölecek.
Look, sir, I know these seem like superficial issues, but you've seen the numbers, and as crazy as it seems, if we don't do something to boost your image, everything we're working towards is in serious jeopardy.
Bakın efendim, bu yüzeysel bir sorun gibi görünüyor farkındayım ama rakamları gördünüz her ne kadar deli saçması gibi gözükse de halkın gözünde karizmanızı arttırmak için bir şey yapmazsak emek verdiğimiz her şeyi tehlikeye atmış oluruz.
If we don't do something quickly, she'll be brain dead in a matter of minutes.
Eğer acele bir şeyler yapmazsak, bir kaç dakika içinde, beyin ölümü yaşayacak.
But if you don't do something right now, we'll all die.
Sadece sen ve ben. Ama şimdi bir şeyler yapmazsan hepimiz ölürüz.
They'll do something awful if we don't go.
Gitmezsek, çok kötü şeyler yaparlar.
And if we don't do something, you're headed for heart disease, stroke, damage to the other organs.
Ve bu konuda bir şey yapmazsak, kalp krizi geçirebilirsin, felç, iç organların zarar görebilir.
If we don't do something different, we don't do something radical, right now, we're never gonna break the chain.
Eğer farklı bir şeyler yapmazsak radikal bir şeyler yapmazsak... -... bu zinciri asla kıramayacağız. - Groves dışarı çıkmıyor.
If we don't do something to slow the neural degradation immediately... you will die.
Sinirin kötüleşmesini yavaşlatmak için bir şeyler yapmazsak öleceksiniz.
If we don't do something, the Master could get killed.
Bir şey yapmazsak, efendimiz ölecek.
If we don't do something now and they do attack later, I'd feel like an idiot.
Eğer şimdi bir şey yapmazsak ve ilerde saldırırlarsa, salak gibi hissederim.
If we don't do something, we're fish bait.
Bir şeyler yapmazsak balık yemi olacağız.
Those goddamn Kennedys are gonna destroy this country if we don't do something about this
Kahrolası Kennedy'ler bu ülkeyi mahvedecekler. Tabi bu konuda birşey yapmazsak.
If we don't do something and try to stop this guy... we will have to live with that for the rest of our lives.
Bu adamı durdurmaya çalışmazsak hayatımız boyunca bu vicdan azabıyla yaşayacağız. Tamam.
If we don't do something about tomorrow, you'll die again.
Eğer yarın için bir şey yapmazsak, yeniden öleceksin.
Well, if we don't do something soon, Pilot, we will all be speaking Nebari.
Açıkçası, eğer kısa zamanda bir şeyler yapmazsak, Pilot, Hepimiz Nebarice konuşuyor olacağız.
Our Mom and Dad... your brother... are his prisoners... and if we don't do something to help... something really bad's gonna happen to them.
Annem'le babam yani senin kardeşin onun elinde eğer biz birşey yapmazsak başlarına çok kötü şeyler gelebilir.
We're gonna crash if you don't do something!
Eğer hemen bir şey yapmazsan paramparça olacağız!
If we don't do something soon, I might get fired.
Bir an önce bir şeyler yapmazsak işimden olacağım.
Here et the Bosnian barricade... we don't know if this is yet another mission impossible, or if indeed... -... they'll decide to do something.
Burada Boşnak barikatında bunun imkansız bir görev mi yoksa birşeyler yapmaya karar verip vermeyeceklerini bilemiyoruz.
We may not get a next check if we don't do something.
Bir şeyler yapmazsak, bir dahaki ödemeyi alamayabiliriz.
If we don't do something about it even now... the community is going to call us a bunch of eunuchs.
Eğer bununla ilgili bir şey yapmazsak... halk bize hadım tayfası diye seslenecek.
If we don't do something, we're gonna die.
Eğer bir şey yapmazsak, öleceğiz.
And that's what the world will think of us if we don't do something.
Ve eğer bir şeyler yapmazsak tüm dünya da böyle düşünecek.
And if we don't launch back with something serious here, I do believe we're screwed.
Ve eğer ciddi bir şeyler yapıp bunu tersine çevirmezsek, hapı yuttuğumuza tam olarak emin olacağım.
If we don't do something to contain it now it could pose a threat to everyone on board.
Eğer şimdi onu orada tutacak bir şey yapmazsak, gemideki herkes tehlikeye girer.
Yeah, and we will be too if we don't do something.
Evet, eğer bir şey yapmazsak biz de öleceğiz.
If we don't do something in 24 hours, Zion will be destroyed.
24 saat içinde bir şey yapmazsak, Zion yok olacak.