English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / If you didn't know

If you didn't know Çeviri Türkçe

2,180 parallel translation
If I didn't know better, I'd swear you were actually trying to ruin my life.
Ben bilmiyordum, gerçekten hayatımı mahvetmeye çalıştığına yemin ederim.
Well, if you don't remember, then how do you know that you didn't try to take your life?
Eğer hatırlamıyorsan bir daha canına kastetmeyeceğini nasıl biliyorsun o zaman?
And you want to know what would happen if I didn't?
Peki ya yapmasaydım ne olurdu biliyor musun?
I would be lying if I said I didn't realize that there was a definite, you know, energy between us.
Eğer aramızdaki bu elektriği fark etmedim dersem yalan olur.
If we're in time of war and you want to know what the President said or what the President didn't say, whether it's accurate or not, and you have someone who says, " I'm sent over there
Savaş dönemindeyiz. Herkes Başkan'ın söylediklerinin doğruluğundan emin olmak istiyor.
- Wouldn't ask if you didn't know.
- Eğer bilmeseydi, sormazdı.
Listen, this is my first time to yoga, so I didn't really know what to wear, you know, if you could tell by what I'm wearing.
Bu benim ilk yoga dersim yani ne giyeceğimi bilemedim, bilirsin eğer ne giyebileceğimi söylersen, onu giyerim.
I didn't know if you were a vegetarian, or a vegan or something?
Sen vejetaryen ya da vegan falan mısın bilmiyorum?
You know, he didn't know if she was OK.
Çünkü annem üst kattaydı.
Don't know why sent you there, as if didn't know you were unable tn...
Seni neden oraya gönderdim bilmiyorum. Güya senin beceremeyeceğini bilmiyordum.
You're so busy looking at her tits, you didn't even know if she could type.
Göğüslerine bakmaktan çok meşgulsün, işini yapabilse bile bunu bilmeyecektin.
- You know, if I didn't know better, I'd say you were reciting some sort of an important plot point.
- Seni bu kadar iyi tanımasam sıkı bir hikaye anlattığını düşünürdüm.
Yeah, I didn't hear anything, but I didn't know if it was because you didn't...
Evet, hiç bir şey duymadım..... ama bağırmadığından dolayı olduğunu bilmiyordum...
I didn't even know if you were coming back.
Geri gelip gelmeyeceğini bile bilmiyordum.
I'd like you even more if you didn't, you know, try to get to me.
Beni rahatsız etmesen daha da bir severdim hatta.
- But what if you didn't know me?
Ya beni tanımasaydın?
I didn't know if you was gonna kill me.
Beni öldürüp öldürmeyecegini bilmiyordum
I'm sorry. We were just getting to know each other, you know to see if things work or didn't.
Üzgünüm ama birbirimizi tanımaya çalışıyorduk...
You know, Hilly, if I didn't know any better, I'd say you've been eating too much pie.
Hilly, seni iyi tanımasam çok fazla turta yiyorsun derdim.
You know my name If you didn't hear it, then here it go
Adımı bilirsin Duymadıysan duy şimdi
I didn't know that you could be a cop here if you weren't a citizen.
Vatandaş olmadan burada polislik yapılabileceğini bilmiyordum.
Sure, you know it's bad to break the rules, but where would you be if you didn't break any rules?
- Kuralları çiğnemenin kötü bişey olduğunu bilirsiniz fakat hiçbir kuralı çiğnemeseydiniz nerede olurdunuz?
I didn't know if you were here, so I just came on in.
Burada olduğunuzu sanıp, içeri girdim.
I know he went to you last night and was planning to expose you if you didn't agree to his terms.
Dün gece senin yanına gittiğini ve eğer şartlarını kabul etmezsen seni ifşa edeceğinden haberim var.
It would be better if you didn't know
Bilmezsen, daha iyi olur
You know, he wanted to show me what life would be like if I didn't study hard.
Çok çalışmazsam hayatın nasıl olacağını göstermek isterdi.
As if you didn't know.
Sanki bilmiyordun.
She had to get to know you before she talked to you, and if she liked you, you know it, and if she didn't, you know it also because her eyes said everything.
Sizinle konuşmadan önce sizi tanıması gerekirdi sizi severse bunu anlardınız sevmezse de anlardınız. ... çünkü gözleri her şeyi söylerdi...
I didn't know if you had eaten or not, so, if you're hungry...
Yemek yedin mi bilmiyorum ama, senin için aldım, Eğer açsan diye...
If you didn't know the Marécaux's, how did you come to accuse them?
Eğer Marecaux'ları tanımıyorsanız, nasıl oldu da onları suçladınız?
So, if the work orders had been deleted and you didn't know the trucks needed to be fixed, they were never gonna be repaired to begin with.
Yani iş emirleri silindiyse ve sen de aracın onarıma ihtiyacı olduğunu bilmiyorsan... Araçlar onarılmayacaktı, değil mi?
Here. You left this on the elevator. I didn't know if it was lucky or something.
Bunu asansörde unutmuşsun Şansım var mı bilemedim
As if you didn't know.
- Sanki bilmiyorsun.
WELL, THAT'S REALLY- - IF I DIDN'T KNOW BETTER, I'D THINK HE WAS FEELING A LITTLE BIT GUILTY, WOULDN'T YOU?
Peki, öyleyse aslında bilmesem kendisini biraz suçlu hissettiğini sanırdım, sen sanmaz mıydın?
I know you would all be so happy... if you thought I had some big emotional moment about my mom, but I didn't.
Annemle ilgili duygusal bir an yaşadığımı düşününce hepinizin çok sevineceğini biliyorum ama yaşamadım.
But... You know, if we're gonna be taking care of Marshall, maybe it'd be best for him if we didn't go to Houston and we just stayed here.
Ama madem Marshall'a bakacağız Houston'a kadar o kadar yol gitmeyip, burada kalabiliriz.
No, I'd just be remiss if I didn't consult my books, you know?
Yani kitaplara danışmazsam ihmalkarlık etmiş olurum.
You know, Clark, if I didn't know better, I'd say you were jealous of this guy.
Clark eğer seni tanımıyor olsaydım bu adamı kıskandığını söylerdim.
I didn't know if you meant us, you and I, or us the Lions.
Biz derken, seni ve beni mi yoksa Lions'u mu kastettiğini anlayamadım.
Yeah, but how do you know he phoned if you didn't get the message?
Peki ama eğer mesajı dinlememişsen, nereden aradığını biliyorsun?
And by the way, you wouldn't have sent that Rachel woman back to me if you didn't know what I do is worth it.
- Birinden önce davranmak hile yapmadığınız anlamına gelmiyor.
I'm an idiot, as if you didn't already know that.
Bir budalayım, sen bilmiyordyun.
I thought that if you didn't know, you'd be safe.
Bilmezsen, güvende olacağını sanmıştım.
I didn't know if you saw it.
Gördüğünü bilmiyordum.
Okay, but if she feels neglected and starts, I don't know, looking for comfort elsewhere, in maybe a funnier, slightly more desperate man in uniform, don't say I didn't warn you.
Kendini ilgisiz hisseder, ve daha iyi birini bulmaya çalışırsa, daha eğlenceli birini, üniformalı birinden daha az umutsuz birini, seni uyarmadığımı söyleme.
If we were ruining your year, why didn't you even know about it?
Madem yılınızı mahvediyorduk neden bundan sizin bile haberiniz yok?
Jeffrey, if I didn't know better, I'd say you had a crush on him.
Jeffrey, seni tanımasam ondan hoşlandığını söylerdim.
But if you didn't know me and we had just met, and then all of a sudden you're sitting across from me and I'm going- -
Ama diyelim beni tanımasan, daha yeni tanışmış olsak sonra karşımda otururken birden şöyle suratlar yapsam- -
I was just curious, though, as you would be too if you thought somebody was annoyed, but you didn't really know.
- Bence birisinin canının sıkkın olduğunu düşünsen, ama bilmesen merak ederdin.
You know, if he didn't chafe and buck up against you, you wouldn't know you were turning him into a good cop.
Eğer kızmayıp sana diklenmese, onu iyi bir polis haline getirdiğini bilemezdin.
No, ma'am, felony murder means if you knew the crime was gonna be committed, even if you didn't know anyone was gonna die, you're just as guilty as if you pulled the trigger.
Hayır, hanımefendi, eğer bir suçun işleneceği bilgisine sahipseniz ve birinin öleceğini bilmeseniz bile sanki tetiği siz çekmişsiniz gibi suçlu olduğunuz cinayet demektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]