If you don't want to do it Çeviri Türkçe
267 parallel translation
If you don't want to tell me, Bartley Mulholland there can do it for you.
Söylemek istemiyorsan, Bartley Mulholland senin yerine konuşabilir.
You'll do it if you don't want to get shot.
- Vurulmamak için yaparsın.
If you guys don't want to help me, I'll do it alone.
Eğer bana yardım etmeyecekseniz, yalnız yaparım.
Like I told you, I never do it for any reason if I don't want to.
Sana söylediğim gibi istemesem hiçbir nedenle yapmazdım.
I don't want it, but if you do, we both stand to lose a lot.
Böyle olsun istemiyorum ama öyle yaparsan, her ikimizin de kaybı büyük olur.
If you don't want to do the script, don't do it.
Eğer senaryoyu yazmak istemiyorsan yazma o zaman.
If you don't want to do it, don't.
Yapmak istemiyorsan yapma.
If you don't want me to do it, then let me go back for one of the men.
Benim yapmamı istemiyorsan dönüp, adamlardan birini getirmeme izin ver!
I don't want to say, but if I do say it, I think you ought to hear it.
Söylemek istemiyorum ama, eğer konuşacaksam söyleyeceklerimi duyman lazım.
If you don't want to get married on an island, we could do it somewhere else... quite simply, in our neighborhood.
Bir adada evlenmek istemiyorsan başka bir yerde de yapabiliriz açıkça, mahallemizde.
Then why do it if you don't want to?
- İstemiyorsan, niye yapıyorsun?
Listen, if you want to cheat on him, don't do it with just anybody.
Aldatmak istiyorsan aldat. Ama bunu rasgele biriyle yapma.
If it wouldn't be too much trouble... don't want to put anybody out... do you think I could spend the night here?
Eğer rahatsızlık vermezse, birini dılarıda bırakmak istemiyorsanız, acaba geceyi burada geçirebilir miyim?
If it's different, something that might shock your snooty friends in the least, you don't want to have anything to do with it.
Eğer farklıysa, kibirli dostlarınızı biraz olsun şok edebilecek bir şeyse, onunla ilgili bir şey yapmak istemiyorsunuz.
I don't want to hear about it! If you want to go and talk to her, do it!
Onunla konuşmaya gitmek istiyorsan, durma git!
I don't know, but if you want to avoid trouble, I don't think this is the town to do it in.
Bilmiyorum ama beladan kaçmak için bu kasabanın uygun olduğunu sanmıyorum.
If you don't want to wander like Maria you can do it the other way around.
Eğer Maria gibi dolaşmak istemiyorsan başka bir şey de yapabilirsin.
Yep, I'll just have to be quiet, because if there's one thing I don't want to do, it's irritate you.
Evet, Sessiz olmak zorundayım, çünkü, yapmak istemediğim tek şey, seni gıcık etmek.
If you don't want to lose face, let the force do it.
İtibarını kaybetmek istemiyorsan, hareket etmelisin
Do it fast if you don't want him to get away.
elini biraz daha çabuk tutarsın.
Even if you do it as an accident- - no, no, I really don't want to call him "boob."
Kazara söylemiş olsan bile. Hayır. Gerçekten ona Boub demek istemiyorum.
But if you guys don't want to take that chance just to keep me out of jail... fine, I understand, don't do it.
Beni hapisten kurtarmak için riske girmezseniz tamam, bunu anlarım.
Well, hey, if you don't want me to do this, I'll give it some more thought.
Eğer yapmamı istemezsen biraz daha düşüneceğim.
Don't forget... if you want to look at something... do it discreetly.
Unutma herhangi bir şeye bakmak istersen bunu tedbirli bir şekilde yap.
If you don't want to, all you had to do was just say it straight out.
Eğer istemiyorsan, bunu direkt olarak yüzüme söyleyebilirsin.
If you don't do it, I'll have to stab him and I don't want to.
Eğer yapmazsan, onu biçaklayacağım. ve bunu yapmayı istemiyorum.
If you don't want to do it for yourself, and you don't want to do it for me... will you do it for Linda?
Kendin için istemiyorsan, benim için yapmıyorsan Linda için yap.
- Don't worry about it,'cause anytime you want to give me anything, just let me know,'cause if I had to do it all over again,
Sağol. - Güzel, gribi bulaştırdığım için çok üzgünüm. - Hayır, endişelenme, bir daha her hangi bir şey vermek istediğinde sadece haber ver.
'Cause £ ¬ you know £ ¬ I'II do it if you don't want to.
Çünkü istemezsen bende yapabilirim.
It's not a problem if you don't want to do it.
Provalarda çağırıp bağırırım.
Please, just give me a sign if you don't want me to do it.
Eğer bunu yapmamı istemiyorsan lütfen bana bir işaret yolla.
So if you don't want to do it, let us.
Yapmayacaksan izin ver, biz yapalım.
So I'm asking you if you don't want to do anything for yourself, then do it for me.
O yüzden size soruyorum kendin için bir şey yapmak istemiyorsan, o zaman benim için yap.
If you don't want to do it yourself you can always call for a nurse to help.
Kendin yapamayacaksan, bir hemşire çağırabilirsin.
Honey, if you really don't like it... and you don't want to do it anymore, you don't have to.
Tatlım, eğer gerçekten istemiyorsan... Ve artık yapmak istemiyorsan, yapmak zorunda değilsin.
Kaspar, we want to tell you... you don't have to do it if you don't want to.
Kaspar, Şunu bilmelisin ki, eğer istemiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin.
If you don't want me to, I won't do it.
Eğer bunu yapmamı istemezsen yapmam.
Look, if you don't want to do it, just sit the fuck down!
Yapmak istemiyorsan, götünün üstüne otur!
What do you want me to do? If you don't like it... go somewhere that you can be happy!
Hoşuna gitmiyorsa mutlu olabileceğin bir yerlere git!
But if you don't want to die, you'd do it, wouldn't you?
Ama ölmek istemiyorsan, sen de bunu başkasına yapardın öyle değil mi?
- If you don't want to do it, fine.
- Eğer yapmak istemiyorsan tamam.
And if it don't get done, then I'll move on. And that's the last thing in the world you want me to do.
Yapılmadıysa üzerine hücum ederim ve bu da dünyanın görmek isteyeceği son şeydir.
If you don't want the little snots to come here and exercise him... I'll have to do it myself.
Eğer buraya gelip ona egzersiz yaptırmak istemiyorsan... kendim yapmak zorundayım.
Again, I don't mean to be annoying with my questions but if it is a crocodile, which I don't think it is, and they do charge these baby hatchling sounds, why would you want to be underwater at the time?
Sorularımla sıkmak istemiyorum ama o eğer bir timsahsa ki bence değil ve saldırıyorsa bu tuzak bebek seslerinin neden o süre içinde suyun altında olmasını istiyorsun?
If you don't want me to tell Huma, do it in the bathroom.
Huma'ya söylememi istemiyorsan banyoda yap bunu.
- If you don't want to do it.
- Dediğim gibi, bulaşmak istemiyorsan...
It's sad to want something you don't have but worse to have something you don't want. If you do marry, he'll end up something you don't want.
- Elde edemediğin bir şeyi istemek ne kadar üzücüyse de, istemediğin bir şeye sahip olmak bundan çok daha kötü.
Well, if you don't want to do it that way we could always do it by the book.
Yani, bu yolla yapmak istemezsen herzaman için başka bir yöntem kullanabiliriz defterleri.
You don't have to do it if you don't want to.
Yapmak istemiyorsan, yapmak zorunda değilsin.
- If you don't want to do it...
- Eğer kabul etmek istemezsen...
Well, I don't know if it's a matter of you accepting it or not. - I mean, I do want to explain my feelings- -
Sorun kabul edip etmemen değil ben hislerimi anlatmak istiyorum.