If you want to die Çeviri Türkçe
351 parallel translation
If you want to die, use the beam. That won't crack.
Ölmek istiyorsan, kirişi kullan,... kırılmayacaktır.
If you want to die, just try to escape.
Kaçın ve gözlerinizle görün. Sizi tutacak değilim!
If you want to die of a stomach ulcer in less time than it takes to mention a new restaurant in the Paris suburbs.
Zamanından önce mide ülserinden ölmek istiyorsanız Paris banliyölerinde yeni bir restoran var.
If you want to die, die!
Ölmek istiyorsan : Öl.
If you want to die, say so.
Eğer ölmek istiyorsan, söylemen yeterli.
Even if you want to die, you must still answer my questions.
Ağzında bantla nasıl konuşcak lan salaklar!
If you want to die, we'll back you up.
Eğer ölmek istiyorsan, arkanda olacağız.
If you don't want to die.
Soğuktan donup ölmek istemezsin, değil mi?
If I lost you, I would only want to die.
Seni kaybedersem, ben de ölürüm.
Go and ask him for some if you don't want Maria Candelaria to die.
Maria Candelaria'nın ölmesini istemiyorsan gidip biraz iste. Hadi git.
At first it looks that way, but little by little, if you don't want to die, you have to get it down.
Yenir, yenir. Başlarda hep iğrenç gelir ama sonra yemek zorunda kalırsın, açlıktan ölmek istemiyorsan tabi.
If I thought I'd done anything to make you unhappy I'd almost want to die.
Seni mutsuz edecek bir şey yaptığımı düşünürsem ölürüm daha iyi.
If I'm to die, I want it all at once and with you.
Öleceksem tek seferde seninle ölmek istiyorum.
Even if you really want to die he doesn't deserve such a favor.
Gerçekten ölmek istiyorsan söyleyeyim o böyle bir iyiliğe layık değil.
If you want to kill them, stuff them with raw beans - they'll die for sure!
Ölmelerini istiyorsanız onları çiğ fasulye ile besleyin, öleceklerdir!
Kaji... you can tell them all later : If they want to die, they can run all they like.
Kaji, adamlara söyle kim kaçmaya teşebbüs ederse, bu şekilde ölecek!
Before I die, I want you to know that the woman you love... offered herself to me if I would kill you.
Ölmeden önce bilmeni istediğim bir şey var. Sevdiğin kadın seni öldürmemin karşılığı olarak kendini bana teklif etti.
Stick with me if you don't want to die.
Ölmek istemiyorsanız benimle gelin.
You know, if one day you didn't come anymore I think I would want to die.
Eğer gelmediğin gün olursa sanırım ölmek isterim.
Because if that's what you want, I'm going to be here until I die!
Eğer istediğin buysa, ölene kadar burda kalacağım demek.
And if there's a borehole party and I pray there will be, I'm going to ask to lead it and I'm personally going to shove you down, but not too fast because I want to hear you scream for a long, long time before you die.
Ve bir kuyu partisi düzenlenirse umarım düzenlenir, partiyi ben yöneteceğim ve ellerimle sizi içine sokacağım ama yavaş yavaş çünkü ölmeden önce uzun uzun çığlık attığınızı duymak istiyorum.
Get down here fast, redskin, if you... don't want this squaw to die.
Bu kadının ölmesini istemiyorsan, buraya gel seni kırmızı derili pislik
Before I die I want you to know that the woman you love offered herself to me if I would kill you.
Ölmeden önce bilmeni istediğim bir şey var. Sevdiğin kadın seni öldürmemin karşılığı olarak kendini bana teklif etti.
If you really want to die, take it.
Gerçekten ölmeye hazırsan, bunu iç.
I want you to love me, John... but then if you leave me, you'll shame me... and I shall want to die.
Beni sevmeni istiyorum John. Ama sonra beni terk edip utandıracaksan... yaşamam için bir sebep kalmaz.
Die if you want to
Eğer istiyorsan, Öl
If you don't want to die, kill your money.
Ölmek istemiyorsanız, paranızı öldürün.
Die, if you want to.
Ölüm, eğer istersen.
If you want to leave, fine, but I think you'll die.
Gitmek istersen git ama bence ölürsün. Muayene edebilir miyim?
Cruel is when you can't die even if you want to.
Zalim olan şey, istediğin halde ölememektir.
- Then you go and die, if you want to!
- Canın istiyorsa geç de öl o zaman!
If you don't want to die.
Ölmek istemiyorsan,
I'd leave now if I were you. Unless you want to die young.
Eğer genç yaşta ölmek istemiyorsanız, buradan gidin.
I mean, you know, here's an 82-year-old man who's very emotional... and you know, and if you go in one moment, and you see the person's dying... and you don't want them to die, and then a doctor comes out five minutes later... and tells you they're in wonderful shape... I mean, you know, you can go crazy. - Yeah.
82 yaşında ve çok duygusal bir insandır yani biraz önce içeriye girmişsin ve ölmesini istemediğin birisinin ölmek üzere olduğunu görmüşsün, beş dakika sonra içeriden bir doktor çıkıyor ve hastanın çok iyi durumda olduğunu söylüyor, bu insanı delirtebilir.
You want to know if you're going to die?
Ne bilmek istiyorsun? Geleceği mi, ölüp ölmeyeceğini mi, istediğin bu mu?
You want to know if you'll die tomorrow.
Yarın ölüp ölmeyeceğini mi bilmek istiyorsun?
I don't want you to die here... because if you die here, that'll mean I have to do all of that paperwork.
Burada ölmeni istemiyorum, çünkü kağıt işleri bana kalır.
Die if you want to, all of you.
İsterseniz ölün, hepiniz.
I mean, if you've got to die... I want to do it in the ring, it's more exciting.
Demek istediğim, eğer öleceksem bunun arenada olmasını isterim, daha heyecanlı.
If you want him to die, shoot now.
Ölmesini istiyorsanız, ateş edin.
Of course I wouldn't want nice little boy like that to die, but if we just couldn't help it, like you say, it'd sure turn out nice for us.
Ama dediğin gibi elimizden bir şey yoksa bizim için iyi de olabilir.
Die to be a hero if you want, but don't die to be a celebrity.
Kahraman olmak için öleceksen tamam, ama ünlü olmak için ölme lütfen.
You gotta be ready to go down, stand up, and die for that shit like Blizzard did if you want some juice.
Eğer biraz saygı kazanmak istiyorsan ayağa kalk, aşağı in ve... Blizzard gibi ölmek için hazırlan. Blizzard mı?
If you want this to be over, if you want your baby out of danger,..... then you will end it now. Before more people have to die, like your friends, like your mother.
Eğer bunu sona erdirmek istiyorsan, eğer bebeğini bu tehlikenin dışında tutmak istiyorsan, bunu şimdi bitirmelisin, arkadaşların gibi, annen gibi, daha fazla insan ölmeden.
Damn it, if you move one more step I want you to die terribly
Kahretsin, bir adım daha atarsanız korkunç şekilde ölmenizi istiyorum
If you don't want more people to die then do as I say.
Eğer daha fazla insan ölmesin diyorsan, o zaman benim dediklerimi yap.
If you want me to sleep with the wolf, I'd rather die.
O pislikle aynı yatakta yatacağıma, ölürüm daha iyi!
If you don't want to die, you'll confess.
Ölmek istemiyorsan, itiraf edeceksin.
That if you don't want to die, remember to knock?
Eğer ölmek istemiyorsanız, kapıya vurmayı unutmayın mı?
If you do die I want to help you die with dignity.
Eğer ölürsen asaletle ölmene yardım etmek istiyorum.
You can stay here and die if you want to. I sure as shit ain't.
İstiyorsan burada kalıp ölebilirsin, fakat ben istemediğimden eminim.