Ikea Çeviri Türkçe
213 parallel translation
Hartwig and Ikea want to build warehouses.
Hartwig ve Ikea depo yaptırmak istiyor.
Dad, we can't bury Nana in a dresser from kea.
Baba, büyükannemi Ikea'dan alınmış bir şifonyerin içinde gömemeyiz
It readl ikea twisted Horatio Alger story.
Çarpıtılmış bir Horatio Alger hikâyesi gibi yorumlanmıştı. Gangster, Amerikan rüyasının karikatürleşmiş hâliydi.
IKEA, this is comfortable!
IKEA, bu çok rahat!
We're gonna be bigger than Ikea...
Ikea'dan daha büyük olacağız...
Ikea!
lkea!
You can take anything that came from IKEA. I want the cat, and I want Pottery Barn.
IKEA'dan aldığım her şeyi alabilirsin, Ben sadece kediyi ve çini vazoyu istiyorum.
I want to get rid of you as much as I want to get rid of that junk from IKEA.
Senden paçamı kurtardığımda, o lanet marketten aldıklarımdan da kurtulacağım.
You can walk away with Pottery Barn, Williams Sonoma, IKEA.
Çini vazo ve Williams Sonoma hepsi sende kalsın...
Like so many others, I had become a slave to the Ikea nesting instinct.
Tıpkı birçok kişi gibi ben de lKEA yuva kurma içgüdüsünün kölesi olmuştum.
" l gotta go to Ikea?
" IKEA'ya mı gideceğim?
Oh, yeah, you might recognise the furniture from a little shop called IKEA.
Evet, belki mobilyaları Ikea denen küçük mağazadan tanıyabilirsiniz.
Don't buy this at Ikea.
Bu, mobilya marketi malı değil.
Do you see a Finnish flag hanging on the wall, IKEA boy?
Duvarda FinIandiya bayrağı görüyor musun, Ikea adamı?
- He said IKEA is Swedish.
- Ikea İsvec maIı dedi.
I don't know if the whole clockwork orange come IKEA thing is really your scene?
Ve B - Bilmiyorum eger bütün Orange saat düzenegi İkea'dansa bu tamamen senin olayin.
IKEA. Yeah, get you some end tables and some of them $ 5 lamps, man.
Kendine bir masa al ve su 5dolarlik lambalardan, adamim.
I think I'll stick with Ikea.
İkea'dan vazgeçmeyi düşünmüyorum.
These are lundstrom bowls from IKEA.
Bunlar IKEA'dan kaseler.
Have you heard of IKEA?
IKEA'yı hiç duydun mu?
I'd have to answer Pizza Hut or Idea.
Pizza Hut veya Ikea'ya yanıt vermek isterdim.
Did it have something to do with four walls and an Ikea catalogue?
Dört duvar ve lKEA kataloğu içeren bir şey miydi?
It's exactly like that horrible IKEA couch your mother bought us.
Annenin IKEA'dan bize aldığı şu korkunç kanepe gibi.
Ikea.
Ikea.
It just feels so good Ikea.
Bu çok güzel bir his... ... Ikea.
Wow, Ikea.
Vay canına, Ikea.
- Ikea.
- lKEA malı.
He's already imagining the two of you walking through IKEA, picking out flatware and throw pillows.
Şimdiden ikinizi çatal bıçak takımı veya yastık seçerken hayal etmeye başlamıştır bile.
It's a trap. You'll spend the rest of your life at IKEA.
Hayatının geri kalanını Ikea'da geçireceksin.
You know, I think maybe you should go to IKEA and buy a canoe.
Bence IKEA'ya gitmeli ve bir kano almalısınız.
The whole country will look like your first apartment.
Irak'ı, IKEA ile döşemek için anlaşma yaptık. Tüm ülke senin evin gibi görünecek.
- Thank you, IKEA! - Et voila.
Teşekkürler IKEA!
Bought them at Ikea.
Ikea'dan almıştım.
Hey, why don't you pick some of those up at Ikea?
Hey, sen Ikea'dan bahsettiğim şeyleri alır mısın?
Well, they've done it all up, haven't they? It's all Ikea now, boy.
Artık hepsini Ikea yapmıyor mu evlat?
I feel like I just walked into page eight of the Ikea catalogue.
IKEA kataloğunun bir sayfasında geziniyormuş gibiyim.
Used to shop there back in college. - Really reasonable prices. - Get to work, DiNozzo.
Üniversitede IKEA'dan çok alışveriş yapardım.
Mark, where's all the Ikea candles?
Mark. Selam Soph. Ikea mumları nerede?
The lamp we bought at Ikea together.
Ikea'dan birlikte aldığımız abajur.
I looked at the IKEA catalog and didn't see anything I liked, but I'm hoping for a dark walnut with a nice veneer.
IKEA kataloguna baktım ama hoşuma giden bir şey olmadı. Ama iyi cilalanmış koyu renk ceviz olmasını umuyorum.
One day he left Ritchie in the ball pit at Ikea.
Bir gün Ritchîe'yi Ikea'daki top havuzunda unuttu.
Other than a humidifier, busted Ikea chair, it all belongs to the diner.
Bir nemlendirici ve bir de kırık sandalye dışındaki her şey lokantaya aitmiş.
- Soothing. - Very.
Belki de sadece Ikea mobilya mağazasına gitmeliyim.
Maybe I should just go to Ikea.
Değil mi? Yeni dekorasyonun temeli olarak kullanabilirsin.
When he was little, we were at IKEA in Gothenburg he turned off the escalator and I was so embarrassed.
Küçükken, Gothenburg'daki IKEA'daydık yürüyen merdiveni kapatmıştı. Çok utanmıştık.
Hey, after IKEA tomorrow, you want to go see Margaret Cho at the Beacon?
Yarın alışverişten sonra Beacon'daki Margaret Cho'ya gidelim mi?
believe me, I, d go to IKEA for this woman.
İnan bana bu kadın istesin Ikea'ya bile giderim.
WHO WANTS TO GO TO IKEA?
Evet. Kim "Ikea" ya gitmek ister?
- Or is she out buying Ikea furniture?
Yoksa mobilya almaya mı gitti?
Cabbage again!
Yine mi lahana! ? ( İkea'dan önce :
We signed IKEA to furnish Iraq.
- Steve, telefonda neden bahsediyordun?