Immigrant Çeviri Türkçe
579 parallel translation
" The Immigrant was Charlie Chaplin's eleventh film in his series of twelve Mutual comedies, being first released on June 17, 1917.
" Göçmen, Charlie Chaplin'nin 17 Haziran 1917 de çekmeye başladığı oniki filmlik serinin onbirincisidir.
Such were Chaplin's demands for perfection by this time that 90.000 feet of negative was photographed for the production, and Charlie went four days and nights without rest while editing The Immigrant to final lenght.
Chaplin yapıtının mükemmel olmasını istedğinden 27.000 metre film şeriti kullanmış ve dört gün gece aralıksız "Göçmen" i son haline getimek için uğraşmıştır.
The Immigrant
Göçmen
- Dumb immigrant is sure to flop on me.
- Salak göçmen kesin beceremez.
Be the first immigrant to returns to the homeland without fortune.
Dublin de zengin olacağım.
- But I'm an immigrant!
- Ama ben göçmenim.
Immigrant in Italy.
İtalya'ya göç et.
Once an immigrant, always an immigrant!
Bir kez göçmen olan, hep göçmen kalır.
You and the tinhorn immigrant scum you come from!
Sizi ve ucuz göçmen pisliğinizi.
I mean... I sound like an immigrant off a boat.
Yani... gemiden yeni inmiş göçmen gibiyim.
Immigrant trains robbed. "
Yerleşimcileri taşıyan trenler soyuldu. "
- Irish immigrant...
- İrlandalι göçmen...
- Immigrant?
- Göçmen misiniz?
A man of your eminence involved in something as seamy as smuggling in immigrant labor.
Sizin gibi muteber bir adam kaçak göçmen çalıştırmak gibi kötü bir işe nasıl bulaşır.
And you can put out another alarm for Dwight Troy, Fay Estabrook and a religious nut named Claude, for smuggling in immigrant workers.
Ve Dwight Troy, Fay Estabrook için de bir karar çıkartabilirsin, yine Claude adındaki meczup için, göçmen işçi kaçırmaktan.
Robbed in Los Angeles, where one trades in dreams I concealed the theft, committed by an immigrant such as I a reader of my poems as I feared the deed might be observed by... animals, let us say.
Los Angeles'taki bir hırsızlık mağduru, düşleri tamamlayan biri. Kendim gibi bir yabancı tarafından işlenen bu hırsızlığı örtbas ettim. Tüm şiirlerimi okumuş biri.
A 60-year-old German immigrant who takes the boy to movies and baseball games.
60 yaşındaki Alman göçmen çocuğu sinemaya ve beyzbol maçlarına götürür.
In New York he met my mother, another immigrant.
New York'ta bir diğer göçmen olan annemle tanışmış.
I could understand, you know, where he came from. Because when he well, he's an immigrant, you know.
Anlayabilirim onu, nereden geldiğini, çünkü o... şey... bir göçmen, anlarsınız.
For that we need a real con man, not an immigrant.
Bu yüzden, bize bir göçmen yerine, gerçek bir sahtekar lazım.
They're just easy with the whole immigrant...
Tüm o göçmen zırvalığıyla...
To her, if you weren't on the first ship that put in here... you'll always be an immigrant.
Ona göre, buraya gelmiş ilk gemiden değilsen daima bir göçmen olarak kalırsın.
She had discovered that the Tam academy was founded... In 1895 by a certain Helena Markos, A Greek immigrant,
Tam Akademisinin, 1895'de bir Yunan göçmeni olan Helena Markos tarafından kurulduğunu öğrenmiş.
I brought an immigrant woman in for hanging.
Asılmak üzere mülteci bir kadın getirdim.
And now you've been accused of stealing once again and you've attacked a member of the immigrant community and caused damage to his property.
Şu anda yine çalmakla ve göçmen toplumundan bir kişiye saldırmak ve mülküne zarar vermekle suçlanıyorsun.
Are you an illegal immigrant?
Sen kaçak bir göçmen misin?
You're an immigrant spic millionaire who can't stop talking...
Sonradan görme zengin bir göçmen oldun. Artık varsa yoksa...
T - Bone Scappagione was the son of an immigrant.
T-Bone Scappagione bir göçmen çocuğuydu.
I'm not ready for marriage yet but I would love to live with an immigrant.
Henüz evliliğe hazır değilim... ama bir göçmenle birlikte yaşayabilirim.
He came to the United States as an immigrant and made a lot of money..... in San Francisco and L.A., where he's lived for 30 years.
Amerika'ya aç bir göçmen olarak gelip, 30 yıl yaşadığı San Francisco ve Los Angeles'da çok para kazanmış.
Heh. Typical immigrant story, huh?
- Tipik göçmen hikayesi ha?
Yes, for instance, for immigrant workers returning home for the holidays... [Clears Throat] Special trains are scheduled.
Evet, mesela, tatil için evlerine dönen göçmen işçiler için hususi trenler eklenirdi.
I am a lowly immigrant who dared to dream.
Ben hayal kurma cüretini göstermiş aşağılık bir göçmenim.
Mr. Bartokomous I think it's rather obvious that you're an immigrant so let's stop beating around the bush.
Bay Bartokomous... Bir göçmen olduğunuz ortada sanırım. Bu yüzden lâfı ağzımızda gevelemeyi bırakalım.
That's badgering an immigrant.
Burada bir göçmen aşağılanıyor!
That unfortunate continent, 14 times bigger than France... almost perished from an immigrant's pair of rabbits.
Bu bahtsız ülke Fransa'dan on dört kat büyük. Ülke neredeyse bir göçmenin getirdiği tavşanlar yüzünden helak olacaktı.
So why follows my footsteps to be an immigrant?
Peki neden sende göçmen olmanın acısını çekmek istiyorsun?
He's a recent immigrant, a foreigner.
Yabancı, yeni göç etti.
If he found out, I don't know what he would- - And to his father, a Swedish woman... an immigrant worker, is- -
Eğer fark ederse ne yapar bilmiyorum ve babasına, İsveçli göçmen bir kadın işçiyle...
They got their story from two new immigrant criminals.
O hikayeyi 2 göçmen suçludan uyarlamışlardı
God knows I've tried to beat that instinct out of him, but it's ingrained in your immigrant blood.
Tanrı biliyor ya... ona öğretmeye çalıştım ama kendini beğenmişliğinden beceremedi.
But I was an illegal immigrant and I worked hard for seven years.
Ben de yasadışı yollardan gelmiştim ve yedi sene buyunca zor koşullarda çalıştım.
You will hear the classic tale of the immigrant in New York.
NeW York'taki bir göçmenin klasik öyküsünü dinleyeceksiniz.
The immigrant.
Göçmen.
He has the earning capacity of an illiterate immigrant.
Cahil bir göçmenin para kazanma kapasitesine sahip.
He went to Hawaii as an immigrant and became naturalized.
Göçmen olarak Hawaii'ye gitmiş | ve onlar gibi olmuş.
Not bad for a one-eyed Russian immigrant.
Tek gözlü bir Rus mülteci için hiç fena değil.
He's a Russian immigrant.
Rus göçmeni.
Who else would've gone to the trouble to help this immigrant?
Yoksa bu göçmene, kendisini binbir türlü zorluğa sokup kim yardım ederdi ki?
Buenas noches, Anita Josefina Teresita Beatriz del Carmen Margarita et cetera, et cetera, et cetera! Immigrant!
Göçmen.
What's your excuse this time, you ignorant immigrant lump?
Pekala, O'Flaherty.