Imperious Çeviri Türkçe
64 parallel translation
With my back against the wall before this imperious woman, I looked like a guilty man trying in vain tojustify himself.
Bu otoriter kadının önünde, sırtım duvara dayalı... boşuna kendini savunmaya çalışan, suçlu bir adam gibi görünüyordum.
"Imperious princess of the night?"
"Gecenin hükmeden prensesi"
Imperious princess of the night I love you.
gecenin hükmeden prensesi seni seviyorum.
I realize how difficult it is to bear all this for a man who is proud, imperious and impatient.
Bütün bunların, hükmetmek isteyen ama sabırsız, öte yandan onurlu biri için çok ağır olduğunun farkındayım.
We find that he was imperious to finish with that.
Bu durum bir şekilde sona ermeli diye düşünüyorduk.
Imperious Caesar dead and turn'd to clay, might stop a hole to keep the wind away.
Koca İmparator Sezar ölüp toprak olunca, Bir deliği tıkayabilir rüzgâra karşı.
If the workers attack the machines it is not for pleasure or for casual... amusement it is because an imperious necessity... obliges them to do so. Emile Pouget, Sabotage
Eger isçiler makinelere saldiriyorsa, bunun nedeni zevk veya kapris degil, acil ihtiyaçlarin onlari buna mecbur etmesidir. " ( Emile Pouget, Sabotaj )
- You sound too imperious.
- Ses tonunuzu sevmedim.
Now perhaps you see why the imperious Leader put me in command.
Şimdi Zorba Lider'in neden beni komutaya verdiğini belki anlıyorsundur.
How often does the Imperious Leader himself come all the way from Cylon?
Büyük Lider, Cylon'dan buraya ne kadar sık gelir ki?
His Eminence the Imperious Leader will be with us shortly.
Saygıdeğer Büyük Lider yakında bizimle olacak.
Presenting His Eminence, our Imperious Leader.
Saygıdeğer Büyük Lider huzurlarınızda.
It is headed by our Imperious Leader, there to dedicate the new base.
Büyük Liderimiz yeni üssü hizmete sunmak için orada.
Imperious Leader is on Gamoray?
Büyük Lider Gamoray'de mi?
We'll finish off the Galactica and then return for the Pegasus after we've saved our Imperious Leader.
Galactica'nın işini bitirip Büyük Liderimizi kurtardıktan sonra Pegasus için geri döneriz.
'By order of the Imperious Leader through his commander, Baltar,'you are to disengage at once and move to Gamoray'to save our Imperious Leader.'
Büyük Lider'in, Komutan Baltar aracılığıyla verdiği emire göre Büyük Liderimizi kurtarmak için savaşı bırakıp Gamoray'e gidin.
I'm afraid even our Imperious Leader underestimates Baltar.
Korkarım Büyük Liderimiz bile Baltar'ı hafife alıyor.
Now perhaps you see why the Imperious Leader put me in command.
Şimdi Zorba Lider'in neden beni komutaya verdiğini belki anlıyorsundur.
I recommend we come up with a solid front to explain this debacle to the Imperious Leader.
Bu yenilgiyi Büyük Lider'e açıklamak için iyi bir bahane bulmanızı öneririm.
And what is the standing order for humans from your imperious leader?
Liderinizin, insanlara yapılmasını emrettiği şey nedir? Onları yok edin.
It is done, imperious Leader.
Görev tamamlandı, efendim.
By your command, imperious Leader.
Emredersiniz, efendim.
And what is the standing order for humans from your imperious leader?
Ve zorba liderinizin insanlar için kesin emri nedir?
It is done, imperious Leader.
Halledildi, Zorba Lider.
By your command, imperious Leader.
Emrinizle, Zorba Lider.
The voice of the Cylon Imperious Leader.
Cylon Büyük Lideri'nin sesi.
"It makes men imperious to sit on a horse."
"Bir atın üzerinde insan kendini kral gibi hisseder."
So, Princess, you thought you could outwit the imperious force of...
Evet, Prenses, demek kurnazlıkla kuvvetlerimizi kandıracağını...
I was looking for evidence in gossip and discharged servants and I was lucky to enough to find one who had been sacked by his imperious master Henderson and a victim of violent temper.
Dedikodular ve işten çıkarılmış olan hizmetçiler hakkında bir kanıt arıyordum. Otoriter patron Henderson tarafından harap edilmiş ve şiddetli öfkenin bir kurbanı olmuş birini bulacak kadar şanslıydım.
Imperious Caesar, dead and turned to clay might stop a hole to keep the wind away.
İmparator Sezar, ölüp de alçıya dönünce tıkaç olur belki bir deliğe rüzgarı kessin diye.
If you like, i could arrange... i would give 50,000 to snaffle that imperious, half-baked aristocrat's mistress away from him.
Dilerseniz, her şeyi ayarlar... O dalkavuk, kendini bilmez aristokrat parçasının metresini yürütmek için 50.000'i gözden çıkarırım.
I am so unbelievably sick of your imperious bullshit.
Bu ukala tavrınızdan o kadar bıktım ki.
King, be thy thoughts imperious like thy name!
-... bana karşı ayaklanabilirler. - Kralım. Ünvanın gibi imparator ol.
Therefore, great Lords, be as your titles witness - imperious and impatient of your wrongs.
Yiğit savaşçılarım. Bu yüzden, cesaretiniz şahidiniz olsun. Emrediyorum.
Imperious.
Etkileyicidir.
Where do you draw the line between being too imperious and too feminine?
Çok otoriterle, çok kadınsı arasındaki sınırı nasıl çizeceğiz?
Pick up the phone, Imperious Leader.
İmparatorluk Lideri ahizeyi açsın.
Next thing you know, instead of just walking out of the room, she'll make me bow and back out. Imperious attitude, she never gives it a rest.
Odadan yürüyerek çıkacağım yerde onun önünde eğilip geri geri gitmek zorunda kaldım.
imperious and unapproachable... immortal, unaffected, invisible, unwavering, prohibiting, commanding, creators and destroyers.
Babalar ceza veren ve eğiten, sıkıcı, her şeyi bilen, otoriter ve soğuk, ölümsüz, tepkisiz, görünmez, kendinden emin, yasakçı, emir veren yaratıcılar ve yok edicilerdir.
We need an accountant to ride through the land of imperious plenty... and bring back a casino with blackjack... poker, and Vegas-style slot machines.
Oldukça çaresiz toprakları yürütmek için bir muhasebeci lazım. Ve blackjack'li bir kumarhaneyi pokeri ve Vegas stili kumar makinelerini geri getirmen.
You're great sex. But imperious and penniless are serious social handicaps and you should stick with your strengths.
Seninle seks yapmak harika, ama zevk sahibi ve fakir olmak, bunlar ciddi engeller.
My favorite Martians I present to you his supreme majesty the imperious ruler of the red planet, keeper of the Squink-diddlies of Sprong holder of the scepter of Fleebis, and all-around swell guy King Thingg!
Benim favori mars'lılarım onu sunuyorum yüce majesteleri kızıl gezegenin otoriter hükümdarı ve bekcisi flebis asasının sahibi cok yetenekli Kral Thingg!
Greetings, Your Tinselyness. Imperious leader of Hollywood.
Saygılar, İşe Yaramaz Hazretleri, Hollywood'un emreden lideri.
Aristocrat is to imperious as Supplicant is to :
"Aristocrat" ile "Imperious" arasındaki benzerlik "Supplicant" ile hangisinde vardır?
Imperious Caesar, dead and turn'd to clay, Might stop a hole to keep the wind away.
Koca Sezar, ölüp toprak olunca, bir deliği tıkayabilir rüzgara karşı.
I hear you're becoming mighty imperious in your manner with the staff here.
Duyduğuma göre buradaki çalışanlara karşı çok emredici olmuşsun.
No one wants this imperious cadre of toxic phonies to eat it more than yours truly.
Kimse senin kadar bu emir buyuran zehirli sahtekar kadrosunu bitirmeyi isteyemez.
Sealing fates, forging destinies... Like an imperious Greek goddess, imposing her will on the guileless masses.
Kısmetleri mühürlemek, kaderleri dövmek aynı otoriter bir Yunan Tanrıçası gibi saf kalabalıkların üzerinde onun isteğini uygulamak.
And now you're injured and you're scared, so you're putting up an imperious facade and overcompensating for your insecurity.
Şimdi sakatsın ve korkuyorsun... Böyle zorbalıklar yaparak da güvensizliğini telafi ediyorsun.
I need the luster of their windows, their cool stillness, their imperious silence.
Pencerelerindeki ışıltıya o güzel dinginliğine, buyurgan sessizliğine ihtiyacım var.
No, you are imperious, you are aloof... and drink good whiskey alone.
Hayır. Sen buyurgan ve soğuksun. İyi viskiyi de tek başına içiyorsun.