Importance Çeviri Türkçe
2,279 parallel translation
His obvious importance to you?
Sizin için önemi ortada değil mi?
- This is of the utmost importance, madame.
- Bu son derece önemli, bayan.
Madam President, I'm sure we can all understand the importance for security.
Sayın Başkan, eminim hepimiz güvenliğin önemini anlayabiliyoruz.
Well, I guess I just kinda figured that you'd understand the importance of inclusion.
O zaman buradan birlikteliğin önemini anladığını farz edebiliriz.
Great importance is given in Yoga to breathing
Bu nedenle yoga yaparken nefesin büyük önemi vardir.
Some time after I found some references in an ancient manuscript and realizing its importance i decided to publish a book focused on the tanathoscope itself.
Bir süre sonra bazı kaynaklarda tarihi bir el yazmasında önemli bir şey olduğunu okudum. Sonra, tanathoscope un anlatıldığı bir kitap yayımlamaya karar verdim.
And until 1942 had no no importance...
Adam 1942'de Stalingrad'da sefil bir şekilde ölmüş...
Because it is of the utmost importance that the title distinguish this book from all the other cookbooks on the market.
Çünkü kitabınızı piyasadaki diğer örneklerinden ayıracak en önemli özellik başlığı olacak.
Knowing which celebutante is in rehab is of vital importance?
Hangi ünlünün hastanede olduğunu bilmek çok mu önemli?
Could you only find a girl.. .. who doesn't give brother any importance?
Başka kız olması... ne fark eder ki kardeşim?
She doesn't give me any importance?
O iyi değil mi?
She doesn't give me any importance or I don't. Come on, brother.
Ona ben mi önem vermiyorum yoksa o mu bana önem vermiyor?
This guy made his living being a comic, and it really, really fired him up, the importance of stand-up, that society cherished its funny people.
Bu herif geçimini mizahtan sağlıyordu ve gerçekten de eğlenceli insanlardan oluşan bir topluluğa stand-up'ın önemli olduğu kavratabilmişti.
You taught us the importance of having hope and believing in ourselves.
Arkadaş, bize umut etmenin ve kendimize inanmanın önemini öğrettin.
It's a matter of grave importance.
Ölüm kalım meselesi.
So I don't need to tell you the importance of this mission.
Yani bu görevin ne kadar önemli olduğunu anlamışsındır.
This sacred document of immeasurable importance to the fate of Christianity was to be taken back to the Holy Land and revealed to the world.
Hıristiyanlığın geleceği için sonsuz bir öneme sahip bu kutsal belge kutsal topraklara götürülüp dünyaya açıklanacaktı.
But I think it is clear from the text that Martin of Carmaux hid something of great importance in that church.
Ama yazılanlara göre Martin Carmaux'un o kiliseye çok önemli bir şey sakladığı kesin.
I feel that you could impart the importance of the smell of this earth to my son.
İnanıyorum ki oğluma bu toprak kokusunun önemini verebilirsin.
I'm sure you had magical business of earth-shattering importance there.
Eminim orada fevkalade önemli sihirli işlerin vardı.
I know I'm guilty of occasional self-importance, but in this case, the fate of the world actually may depend on the success of the errand that calls me.
Bazen kendini beğenmişlik yaptığımı biliyorum fakat bu olayda dünyanın kaderi gitmek zorunda olduğum bu görevin başarısına bağlı olabilir.
We're here about something else. A matter of grave importance.
Çok önemli olan başka bir konu için geldik.
Unless of course the box is of no importance to you.
Tabii kutu sizin için önemliyse.
My husband was mine alone, and anything that happened without me is of no importance!
Kocam yalnızca benimdi ve bensiz olan hiçbir şeyin hiçbir önemi olamaz!
BUT OF EQUAL IMPORTANCE WERE THE PHILOSOPHICAL IMPLICATIONS OF THE PRESENCE OF THESE BLEMISHES ON THE SUN,
Fakat eşit önemde olan, Güneş'i daha az mükemmel hatta kusurlu bir nesne haline getiren,
I'm leaving you a box today, and its contents are of grave importance.
Sana bir kutu bırakıyorum. İçindekiler büyük önem taşıyan şeyler.
I can't stress enough the importance of this research to counter the terrorist threat.
Terör tehdidine karşı olan bu araştırmanın önemini yeteri kadar vurgulayamıyorum.
In the past I was not paying attention to the dirt, but when it came to this place and I met people for whom the dirt is so important because their lives used to depend on fields and crops and harvest. I truly believe that then my eyes were opened and I understood better the importance of Mother Earth.
Geçmişte çamura ilgi göstermezdim, fakat buraya gelince ve hayatları tarlaya, ekinlere ve hasada bağlı olduğu için çamura önem veren insanlarla tanışınca gözlerimin açıldığına ve Toprak Ana'nın önemini daha iyi anlamaya başladığıma inanıyorum.
And where it comes from is of no importance.
Paranın nereden geldiği önemli değil.
Well, um... One of the things that we discussed was the, uh... was the importance of, uh, both of you working together, to make sure that Oliver understands what's going on here.
Görüşeceğimiz en önemli şeylerden birisi ikinizin birlikte Oliver'ın neler olduğunu anlamasını sağlamanız.
Names of importance, of great importance.
Çok önemli isimler, aşırı önemli.
He micro-manages anything of importance to his company.
Şirket için önemli olan her şeyi çok yakından kontrol eder.
You do cut corners. I mean, one of the things I can teach you is the importance of the attention to detail.
Sana öğretebileceğim şeylerden biri, detayların önemi olabilir.
The Government has refused to speculate about the origin of the voice or the importance of the word "tomorrow".
Hükümet sesin kaynağı hakkında yorum yapmayı reddetti. Ya da "yarın" kelimesinin önemi konusunda.
Though we continue to gain ground in diplomatic areas, we must not underestimate. The importance of popular opinion among humanity.
Diplomatik alanlarda başarılarımızın yanı sıra, insanların bizim hakkımızdaki fikirlerini de küçümsememeliyiz.
How would you assess a patient exhibiting sexually provocative behavior... melodramatic expressions of emotion, easy suggestibility... a desperate need for excessive admiration... and a grandiose sense of self-importance?
Sürekli tahrik edici seksüel davranışlar sergileyen, çok aşırı duygusal, kolay telkin olan, takdir almak için çaresizce çaba sarf eden ve kendi itibarını çok düşünen bir hastayı nasıl tanımlarsın?
Country means to us. I really, I've never appreciated What the meaning and importance
Güçler ayrımının ne kadar önemli olduğunu son bir haftada çok daha iyi anlamış bulunmaktayım.
It's of little importance.
Hiç önemi yok.
Need I remind you, Malcolm, the importance of this impending alliance with Austria?
Sana Avusturya ile... işbirliğimizin önemini hatırlamam mı gerek, Malcolm?
There's something else, of importance.
Önemli bir konu daha var.
- Come help me! ... seemingly irrelevant details can be of great importance.
... görünürdeki alâkasız ayrıntılar, büyük önem arz edebilir.
ITS IMPORTANCE SO OBVIOUS, ITS PRESENCE IS SIMPLY UNDERSTOOD.
Önemi bu kadar aşikardır ki varlığı yalın bir şekilde anlaşılır.
Friedman later openly acknowledge the importance of the Chilean experiments.
Sonrasında, Friedman, açıkça Şili deneyimlerinin önemini kabul etti.
Friedman openly acknowledged the importance of Thatcher and Reagan in the spreading of Chicago School policies around the world.
Friedman, açıkça Chicago Okulu politikalarının dünyada yayılmasında Thatcher ve Reagan'ın önemini kabul etti.
They say this proves that the old Egypenaren recognized the importance this celestial event.
Bu onların söylediklerini kanıtlar, Eski mısırlılar aynı zamanda gökyüzüyle ilgili olayların öneminin farkındaydılar.
Our old cultures send us a message of considerable importance.
Eski uygarlıklar bize büyük önem taşıyan bir mesaj göndermekte.
The importance of finding new ways to power our world should not be underestimated.
Dünyamızı güçlendirmenin yollarını bulmanın önemi görmezlikten gelinmemelidir.
Look alright, all I'm saying is that this is of no importance.
Pekala, tek söylediğim bunun önemi olmadığı.
Id expect you to appreciate the importance of a mars reputation and what it co'st's him when he lo'se's it.
Ününe leke sürmesinin önemini ve bu ününü kaybetmesinin ona nelere mâl olacağını senden senden takdir etmeni beklerdim.
You must realise, this is of utmost importance. The launch date has been finalised, the cost reports need drawing up.
Lansman tarihi belli, maliyet raporları?
They would think I had gone mad. Those that impressed me on The importance of being willing
Askere gitmeyi redederek savaşı protesto eden ve bunun sonucunda hapse giren gençler beni oldukça etkilemişti.