English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / In advance

In advance Çeviri Türkçe

2,240 parallel translation
It's hard to budget these things in advance.
Böyle bütçeleri ayarlamak da kolay olmuyor.
Oh, it's Gallagher's new policy... barring drug company and other sales reps from patient wards... without permission from the director in advance.
Bu Gallagh'ın yeni politikası... Yöneticinin fikrine danışmadan ilaç şirketleri ve hasta bölümlerine satış yapan firmalarının kısıtlanması.
Marge, you deserve a wedding day that, unlike our children, was planned in advance.
Marge, çocuklarımız dışında, önceden planlanan bir düğünü hak ediyorsun.
Everything I loved, everything I lived for, depended on my reaching home in advance of that terrible Freighter.
Tüm sevdiklerim, yaşamımı adadıklarım, korkunç şilepten önce eve varmama bağlıydı.
You think you'll reach Davidstown in advance of the Black Freighter?
Davidstown'a Kara Şilep'ten önce ulaşabileceğini mi düşünüyorsun?
What else do you know about him? Well, I know that he's paid in advance, and he's a complete gentleman, and a distant relative.
Ödemeyi peşin yaptığını tam bir centilmen ve uzaktan akrabam olduğunu biliyorum.
Sometimes you have to book a year in advance just to reserve the space.
Bazen bir mekan ayarlamak için bile bir yıl öncesinden rezervasyon gerekiyor.
Paris does not want to pay in advance for plane tickets, they will reimburse us when we get there.
Paris uçak biletleri için ön ödeme yapmak istemiyor. Vardığımızda karşılayacak.
All travel expenses must be paid in advance. Give me a drink.
Yolculuğun tüm masrafları ödenmeli İçecek bir şey ver.
Booked in advance.
önceden ayırttım.
I'm sorry, I should have called you in advance
Kusura bakma, gelmeden önce seni aramam gerekirdi.
It's payment, in advance.
Peşin ödeme.
Sorry, but one has to book in advance.
Üzgünüm, rezervasyonla çalışıyoruz.
While you wait, I have a year in advance.
Beklerken, şimdiden daha bir yılım var.
I apologize in advance for what I'm about to do.
Yapacaklarım için peşinen özür diliyorum.
That you had tipped him off in advance that his father planned to transport him to Mexico and that you even suggested that that might be the perfect place for him to kill his father.
Babasının onu Mexico'ya götürmeyi planladığı bilgisini vermişsiniz ayrıca ona babasını öldürmek için oranın kusursuz bir yer olduğunu önermişsiniz.
I appreciate and thank you in advance for your unwavering support.
Tereddütsüz desteğiniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
And what kind of lunatic has the presence of mind to send his victim a telegram in advance?
Nasıl bir manyak kurbanına önceden telgraf gönderir?
I'm gonna apologize in advance for complicating your life, because I know you're trying to work things out with Claire.
Hayatını zorlaştıracağım için şimdiden özür dilerim. Çünkü biliyorum Claire'le işleri düzeltmeye çalışıyorsun.
I'm gonna apologize in advance for complicating your life,
Hayatını zorlaştıracağım için şimdiden özür dilerim.
- You pay in advance here.
- Burada avans vermelisiniz.
I'm gonna apologize in advance for complicating your life.
Hayatını karmaşık bir hale getireceğim için şimdiden özür dilerim.
You should have paid her in advance.
Parasını önceden vermeliydin.
I'm sorry, but all interviews must be scheduled in advance.
Müsaadenizle, röportajlar için önceden randevu almalısınız.
They do schedule those in advance.
Önceden bunları planlarlar.
The man will pay us a year's rent in advance.
- Adam, bir senelik bizim kira paramızı peşin veriyor.
Are there former shipping lanes somebody could have studied in advance?
Birilerinin kullanabileceği eski deniz rotaları var mı?
Can I have 5000 in advance?
5000 avans alabilir miyim?
Alright, have been told in advance... that if daddy has an emergency, their going to sit and wait, there's no danger in that.
Önceden çocuklara, acil bir durum çıkarsa babalarını beklemeleri söylendi. Bunun tehlikeli bir yanı yok.
It's a half day. Right. And I have paid Carmen in advance.
Yarım gün ve Carmen'e önceden ödeme yaptım.
Didn't you check in advance?
Önceden kontrol etmedin mi?
I took it in advance as any good businesswoman would.
Her başarılı iş kadınının yapacağı gibi paramı peşin aldım.
They both prepaid in advance, cash.
Ön ödemeyi peşin olarak nakit yaptılar.
Mr. and Mrs. Blanston, I want to apologize in advance.
Teşekkürler. Bay ve bayan Blanston, ilk önce özür dilemek isterim.
- you have to call, like, a month in advance.
- Bir ay önce araman gerekiyor.
I want payment in advance.
Peşin ödeme istiyorum.
That means there was a contract that you probably agreed to in advance.
Bunun anlamı sanırım senin hemen kabul ettiğin bir anlaşma olması.
We've already scheduled everything in advance!
Ben rezervasyonları yaptım bile!
- i have to plan in advance How to prove that i live in the moment.
Anın tadını çıkarabildiğimi kanıtlayabilmek için plan yapmam gerekiyor.
If i don't have a new muscript On my desk in the next three weeks, Black pawn is prepared to demand the return of your advance.
Eğer 3 hafta içerisinde yeni hikâyeyi masamda görmezsem Siyah Piyon avansın geri iadesi için gerekli işlemleri yapacaktır.
It's an advance. Can't give you the full 91,000.
Avans olduğu için 91,000'in hepsini veremem.
In advance. nixon on tape : I wanted
Yüksek mahkemenin kararını duyunca çılgına döndüm
If we pursued the short-range calcium modulo in K2 amplifier, I could advance the protein's corrosion of long-term potentiation.
Kısa vadeli kalsiyum modulin k2 yükseltecinin etkilerini inceleyebilirsem protein aşınmasının uzun vadeli potansiyel artışına geçebilirim.
Madam Secretary, I understand the diplomatic risk. But the Chinese are sitting on a major advance in nuclear submarine technology.
Efendim, diplomatik riskleri anlıyorum, ama çinliler nükleer denizaltı teknolojileriyle büyük bir avantaj üzerinde oturuyorlar.
Freud said he was strongly attracted to Darwin's ideas because they held out hopes of an extraordinary advance in our understanding of the world.
Freud Darwin'in fikirleri cazibesine güçlü bir şekilde kapıldığını, çünkü dünya anlayışımızda olağanüstü bir ilerleme sağlama umutlarımızı artırdığını söylüyordu.
As Darwin's ideas fuelled new discoveries in psychology, his theory of natural selection was inspiring a dramatic advance in science.
Darwin'in fikirleri psikolojide yeni keşifleri körüklediği gibi, doğal seleksiyon teorisi bilimde belirgin bir ilerlemeye ilham kaynağı oluyordu.
Uh, royston, I just have the files for the, uh, advance work for the seminar in san francisco.
Royston, şeyin dosyalarını getirmiştim San Francisco'daki seminerin dosyalarını.
Because the murders were planned in advance?
Evet.
In recent years, Stonehenge has also been interpreted by some archaeologists to be a kind of astronomical calendar, one which could be used to calculate advance, such as solar eclipses.
Son yıllarda, bazı arkeologlar tarafından Stonehenge'in güneş tutulmaları gibi olayları önceden hesaplamak için kullanılan bir tür astronomik takvim olabileceği yorumlanmaya başladı.
You didn't really advance much in this lifetime.
Bu ömründe pek yol alamadın.
In order to advance to squire, there is but one knave standing in your way.
Beylik kazanman için önünde sadece bir tek engel var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]