In case you didn't know Çeviri Türkçe
110 parallel translation
And in case you didn't know it, Susie Hunsecker's out the back right now.
Bu arada eğer bilmiyorsan, Susie Hunsecker şu anda arka tarafta.
In case you didn't know, that's a proposal, and that has a better ring.
Belki anlamadın, bu bir evlenme teklifi ve çok daha etkileyici.
In case you didn't know it, God is on our side, too because he hates the Yanks, Blondie?
Belki bilmiyorsun ama Tanrı da yanımızda, çünkü o da Kuzeylilerden nefret ediyor. Değil mi, Sarışın?
In case you didn't know, this girl's got duties, just like sailors.
Bu kızın da, tıpkı bahriyeliler gibi görevleri var.
In case you didn't know, Milt Danby is rounding up his two brothers and all of their sons and all of their hired hands.
Belki haberiniz yoktur, Milt Danby kardeşlerini ve onların çocuklarını ve çocukların yadımcılarını topluyor.
Spotted Wolf! In case you didn't know what hit you, they're Cheyenne...
- Benekli Kurt - bir Cheyenne mi?
Al Cumberland practically built this studio, in case you didn't know.
Al Cumberland bu stüdyoyu fiilen kendisi inşa etti, ola ki bilmiyorsundur.
Al Cumberland practically built this studio, in case you didn't know.
Al Cumberland bu stüdyoyu inşaa etmiştir ilgisini anlayamadım.
Her name's Eva, John, in case you didn't know.
Adı Eva, John, bilmiyorsan diye söyledim.
Seducing a minor- - that's a criminal offense, in case you didn't know.
Reşit olmayan birini baştan çıkarmak cezayı gerektiren bir suçtur. Bilmiyorsan söyleyeyim.
In case you didn't know it there's more to being a Texas Ranger than making busts.
Teksas Rangerlarının vurdu kırdıdan ibaret olmadığını bilmiyorsun.
In case you didn't know.
Belki bilmiyorsunuzdur.
In case you didn't know, it's an alarm!
Kaldırın kıçınızı! Bu bir alarm!
In case you didn't know, my country executes spies,
Bilmiyorsanız söyleyeyim ülkemde casuslar idam edilir
In case you didn't know, this is not a popular war.
Bilmiyorsan söyleyeyim, bu savaş pek sevilmiyor.
In case you didn't know, violation of the- -Major Crimes Act on an Indian reservation is in the jurisdiction of the Federal Bureau of intimidation.
Bilmiyor olabilirsin diye söylüyorum ;... Büyük Suçlar Yasası ihlali Federal Yıldırma Bürosu yetkisindedir.
Whooping cranes, in case you didn't know it, are noted for their mating dance.
Bu turnalar, bilmiyorsan eğer,... yaptıkları çiftleşme danslarıyla ünlüdür.
My cousin, in case you didn't know, is not a student of this school anymore.
Bilmiyorsundur diye söyleyim, kuzenim artık bu okulda okumuyor.
Evidence based on olfactory prowess is inadmissible, in case you didn't know.
Kokuya dayanan sezgiler geçerli delil oluşturmaz.
In case you didn't know I don't like you.
Belki bilmiyorsundur, senden hoşlanmadım.
In case you didn't know, these are the Republicans of New York.
Bilmiyorsan bunlar New York'un Cumhuriyetçileri.
In case you didn't know it you're dead.
Tabii daha önce öldüğünü anlamazsan.
In case you didn't know it you're dead.
Tabii öldüğünü düşünmüyorsan.
In case you didn't know it you're dead.
Tabii ölmediğini anlarsan.
In case you didn't know Elvis has most definitely left the building.
Eğer bilmiyorsan Elvis artık yok.
Hey, Peter, in case you didn't know, a balloon tied to a mailbox is the international symbol for "party over here!"
Hey, Peter, bilmiyorsun diye söylüyorum, posta kutusuna bağlı bir balon dünyanın her yerinde, "burada parti var!" demektir.
In case you didn't know, this is Xena.
Aslında sen bilmiyorsun, o Zeyna.
In case you didn't know.
Bilmiyorsan söyliyim.
In case you didn't know what the gooch is, the gooch is the spot between your balls and butt hole, and...
Gooch'un ne olduğunu bilmiyorsanız ; Gooch taşaklarınız ile göt deliğiniz arasındaki noktadır, ve...
We're fighting a war here, In case you didn't know.
Bilmiyorsundur diye söyleyeyim burada bir savaş veriyoruz.
In case you didn't know, that cord is for emergency purposes only.
Bilmiyorsan söyleyeyim, o ip sadece acil durumlar içindir.
I was a legend at the holiday house, in case you didn't know.
Holiday House'da ben bir efsaneydim, ne haber?
In case you didn't know, betting sports is illegal in new york city, so tell all your pizza lovers to go to A.C. If they want some action.
Bilmiyorsundur diye söylüyorum, spor bahsi oynatmak, New York'ta yasa dışıdır. - Pizzacının fırın kapağından iki tür parmak izi aldım.
That's behind the ear, in case you didn't know.
Orası kulak arkasında, bilmiyorsundur diye söylüyorum.
And in case the agency didn't let you know, so are we.
Eğer teşkilat bilmene müsade etmediyse, biz de etmeyiz.
I know you didn't say anything, in case I got mad.
Bu konuda sana bağırdığımdan beri... hiçbir şey söylemediğini biliyorum.
Just that... you're pretty ugly, in case you didn't know.
Sadece bilmiyorsan söyleyeyim, çok çirkinsin.
- I just, I didn't want you to know, in case it hurt your feelings.
- Bilmeni istemedim, seni incitebilir diye.
I didn't wanna give Nikki any chance of tracking me down and... I just-I didn't wanna get you caught up in this even more, just in case, you know.
İzimi bulması için Nikki'ye fırsat vermek ve seni de tehlikeye atmak istemedim ne olur ne olmaz diye.
Because the old lead pipes are poisonous, in case you didn't know that.
Çünkü eski kurşun borular zehirlidir, belli ki bilmiyorsunuz.
You know, I'm sitting right next to you going through the same shit... in case you didn't notice.
Belki fark etmemişsindir, ben de buradayım ve... aynı bokun içinde yüzüyorum.
You know, there was a theme going on, in case you didn't notice.
Sen farketmemiş olsan bile, sana anlatmaya çalıştığım bir şey vardı.
- In case you didn't know, we own 75 % of "The London Evening News." I believe you spoke with them earlier.
Haberin var mı bilmiyorum. Londra Akşam Haberleri'nin % 75'i bizdik. Sanırım onlarla konuşmuşsun.
In case you didn't know, we have two children.
Bilmeme ihtimaline karşı, bizim iki çocuğumuz var.
In case you didn't know it, Rory is a great person, and she does not deserve to be treated this way.
Bilmiyorsan söyleyeyim, Rory harika bir insandır ve böyle davranmanı hak etmiyor. - Paris.
Yes. You know, I just didn't wanna leave him home again, in case that's what was driving him crazy.
Evet, bilirsin Onu tekrar evde yalnız bırkamak istemedim gene çılgına dönmemesi için
You know, after being in so many victims'houses, I never left my house without making the bed and taking out the trash, just in case I didn't come home.
Bir sürü kurbanın evinde bulunduktan sonra, belki geri dönemem diye, evden asla yatağımı yapmadan... ve çöpü atmadan çıkmıyordum.
Yes, and in case you didn't know, Mr. Sarnov, both of those men were found dead in the Everglades today.
Belki bilmiyorsunuzdur Bay Sarnoff,.. ... bu iki adam bugün Everglades'te ölü bulundu.
I have really good peripheral vision, just in case you didn't know.
Yan görüşüm çok iyidir.
In case you didn't know, the mailman's dead.
Belki bilmiyorsundur, postacı öldü.
In case you didn't you know that.
Bundan haberin yoksa eger.