In one week Çeviri Türkçe
1,040 parallel translation
You expect me to teach you to sing in one week?
Bir haftada şarkı söylemeyi öğretmemi mi bekliyorsun?
Our army will be defeated in one week.
Ordumuz bir hafta içinde bozguna uğrayacaktır.
Four years ago, my panzers overran Poland in one week.
Dört yıl önce, panzerlerim bir haftada Polonya'yı yerle bir etti.
In one week, the 35th Rally will be on its way.
Haftaya, 35. Ralli başlayacak.
And then he hired you to make Rita a widow twice in one week.
Sonra Rita'yı bir haftada iki kez dul bırakmak için seni tuttu.
However, the loans are now due in one week.
Her halükarda, krediler bir hafta daha bekleyecekler.
I got 19 in one week I wondered when you found time to write
Bir haftada 19 tane yollamışsın. Nasıl yazmaya zaman bulduğunu merak etmiştim.
Two cases of personal enmity against two harmless old ladies in the same neighborhood in one week?
İki zararsız yaşlı kadınla, kişisel husumet aynı semtte, bir haftada?
In one week.
1 haftada.
In one week I go to Sonora to meet with the revolutionary council.
Bir hafta sonra Devrim Konseyi için Sonora'ya gideceğim.
In one week.
Bir hafta içinde.
" Thanks for getting us, in one week,
"Bize bir haftada, diğer..."
I settled on the number five in one week.
5 kişide test ettim, hem de sadece 1 haftada.
In one week we find the treasure.
1 hafta sonra defineyi elimizle koymuş gibi buluruz.
You just don't drop your partner, then turn down his invitation all in one week, now do you?
Bir hafta içinde hem ortağını bırakıp, hem de davetini reddetmiyorsun, değil mi?
It's the fourth in one week.
Bir hafta içinde dördüncü olay bu.
If you agree with me it will be over in one week.
Ee? Fırat'tan boşalan yeri ikimiz dolduracağız.
And now, crashing into the top ten, comes the first really monstrous hit of the'70s, a number that all by itself jumped 29, 29 places in one week!
Ve şimdi, ilk 10'dakileri ezen, 70'lerin gerçekten ilk hit parçası geliyor. Bu öyle bir parça ki, bir haftada tam 29 sıra birden yükseldi!
He's held up four stagecoaches in one week, gentlemen.
Bir hafta içinde dört posta arabası soydu, beyler.
That's Sunshine twice in one week, J.R.
Bir haftada iki Sunshine JR.
In one week, the Wehrmacht already the half way of Moscow went.
Bir hafta içinde Alman ordusu Moskova yolunu yarılamıştı.
I seen four boys chop themselves in one week.
- Ne? Bir haftada, kendini dilimleyen dört çocuk gördüm.
It will be announced in one week and go into effect in two weeks.
Bir hafta içinde duyurulacak ve iki hafta içinde uygulamaya geçilecek.
It will go into effect in two weeks and be announced in one week.
Bir hafta içinde duyurulacak ve iki hafta içinde uygulamaya geçilecek.
I'd go bananas there in one week.
İnsan orada bir haftada delirir.
I bet in one week I can put a bug so far up her ass... she won't know whether to shit or wind her wrist watch.
Bir hafta içinde ona öyle bir numara yapacağım ki aşağı mı tükürsün, yukarı mı şaşıracak.
The money was drawn by your partner exactly one week after you paid it in.
Para sen yatırdıktan tam bir hafta sonra ortağın tarafından çekilmiş.
Since I'd come to Rodolphe's in search of pleasure, why not use my one week left to enjoy my interactions with Haydée to the utmost?
Madem Rodolphe'un villasına zevk arayışı için gelmiştim niçin bir haftamı daha Haydee ile alabildiğine etkileşimle geçirmeyecektim?
I got one deal in for the week.
Koca haftada bir anlaşma.
oh, one other thing- - in the sherlock holmes last week tommy cooper told a joke about a charter flight omitting to point out that one must be a member of any organization that charters a plane for at least six months beforehand
Bir şey daha var : Geçen hafta Sherlock Holmes'ta Tommy Cooper bir çarter uçak esprisi yaptı. Ancak atladığı husus, çarter uçaktan yararlanmadan önce bir kişinin bir çarter uçak kuruluşunun en az altı ay üyesi olması gerekir.
I'm not in this one, I'm in next week's, I think.
Galiba haftaya varım. Gelin.
One week in Venice with Madame, she goes back to St. Petersburg with baby, you go back to London with fiddle.
Venedik'te bir hafta, Madam bebekle St Petersburg'a döner, siz de kemanla Londra'ya dönersiniz.
Even if he scores, it's less than one week's take in our worst horse room.
Başarsa bile, at yarışı bahislerinde bir haftalık hasılatımızdan az.
- In short... a man comes into this hospital in perfect health... and in the space of one week, we chop out one kidney... damage another, reduce him to coma, and damn near kill him.
- Kısacası adam hastaneye sağlıklı olarak geliyor ve bir hafta içinde adamın bir böbreğini alıyoruz diğerini zedeliyoruz, komaya sokuyoruz ve neredeyse öldürüyoruz.
He's maybe in his whole life had one week vacation and I'm all he's got!
Belki de tüm hayatı boyunca bir haftalık tatili olmuş ve tüm sahip olduğu şey benim!
This week with my family is the one permanent thing left in my life.
Ailemle olduğum bu hafta yaşamımda ayırdığım tek düzenli şeydir.
After one week in the saddle
Eyer bir hafta sonra
You meet him every week in one of his nightclubs.
Haftada bir görüşüyordunuz kulüplerinde
One hundred Spitfires and Hurricanes per week they fulled the forces of Dowding.
General Dowding'in kuvvetleri, 100 adet yeni Spitfire ve Hurricane uçağıyla ikmal edildi.
In the last week of August e in the first one of September, 103 pilots of Aerial command had died.
Ağustosun son haftasıyla eylülün ilk haftasında, 103 avcı uçağı pilotu öldü.
In the last week of August e the first one of September.
Ağustosun son haftasıyla eylülün ilk haftası, bizim için en kötü iki haftaydı.
If she's that pregnant with just an eye contact one week ago she can give birth to 15-20 babies in a month.
Bu bir görüşten böyle bir haftada bu kadar gebe kalırsa bir ayda bu 15 tane, 20 tane doğurur.
"I hereby consent to lease the Millar Research Clinic all physical experimental rights in my body for one week for the sum of 100 pounds."
"Bu şekilde vücudumda yapılacak her türlü fiziksel deney hakkını Millar Araştırma Kliniğine bir haftalığına 100 pound karşılığında vermeye razı oluyorum."
Listen, Charlie, you remember that last week I mentioned... that we had this plumbing problem in one of our factories?
Baksana Charlie, geçen hafta bir fabrikamızda... tesisat sorunu olduğunu söylemiştim, hatırladın mı?
Surprising, in the anniversary of Bernhard prince, one week only after the fall of France, thousand of common dutches they had demonstrated its challenge.
Şaşırtıcı bir şekilde, binlerce Flaman Fransa düştükten yalnızca bir hafta sonra, Prens Bernhard'ın doğum gününde gelişigüzel bir şekilde toplanarak tepkisini ortaya koydu.
But if we were one week in house in absolute silence, if nothing did not hear, at a weakness moment we bound the radio e we heard music without wanting to know if she was German or Chinese.
Savaş boyunca hiç müzik dinlemedim. " diyebilirsiniz. Fakat öyle bir an gelir ki mutlak bir sessizlik olur hiçbir şey duymazsınız işte o zayıf ânınızda, radyoyu açar, müziği dinlersiniz. Hangi dilde olduğunun da bir önemi yoktur.
I arrived in the house one week after Roosevelt dying.
Roosevelt öldükten sonra bir hafta içinde yanına uğradım.
That's two red Fs for you in just one week.
Böylece bu, bir hafta içinde aldığın ikinci yıldızlı 0 oldu.
You see, there's only one way to get to the food... and last week we had the route marked out in red... today we changed the route to green.
Görüyorsunuz, yiyeceğe ulaşmanın bir tek yolu var ve geçen hafta yolu kırmızı ile işaretledik, bu gün yolu yeşil yaptık.
I guess one for every day in the week.
Herhalde haftanın her günü için bir tane.
- In one week.
- Bir haftada.
in one hour 54
in one day 33
in one piece 22
in one minute 18
in one year 18
in one night 32
in one month 18
in one 40
one week 142
one week ago 17
in one day 33
in one piece 22
in one minute 18
in one year 18
in one night 32
in one month 18
in one 40
one week 142
one week ago 17
one week later 24
week 129
weekly 26
weeks 936
weekend 28
weekends 49
weeks pregnant 49
weeks later 21
weeks ago 149
week anniversary 20
week 129
weekly 26
weeks 936
weekend 28
weekends 49
weeks pregnant 49
weeks later 21
weeks ago 149
week anniversary 20