In september Çeviri Türkçe
871 parallel translation
In September of 1914 I was listed among the dead.
1914 yılının Eylül ayında, ölüler arasında gösteriliyordum.
I'll see you in September.
Eylülde görüşürüz.
Page seven, in September the 3rd, 1 932.
7. sayfa, 3 Eylül 1931.
They marched in on the Poles in September 1939.
Eylül 1939'da kutuplara kadar ilerlediler.
Well, Lightcap the president would be pleased to appoint you to the bench of the Supreme Court in September.
Dinle Lightcap Başkan Eylülde seni Yüksek Mahkemeye atamaktan mutluluk duyacak.
In September my daughter was born and a week later my husband has the misfortune to lose his mother.
Eylül'de kızım doğdu ve bir hafta sonra kocam ne yazikki annesini kaybetti.
Did your love for Ellen continue in September?
Ellen'e olan aşkınız eylülde de devam ediyor muydu?
- In September?
- Eylül ayında mı?
She was born in September 1932.
Eylül 1932'de doğdu.
I thought those supplies were coming in September.
Erzakın Eylül ayında geleceğini sanıyordum.
See you back in September.
Eylül'de tekrar görüşürüz.
Season starts in September.
Sezon eylülde başlıyor.
In September, seeking to avoid fallout from the south, and despite his entire family's opposition, he purchased 1.6 square kilometers of property in Akita Prefecture and began to construct thereupon an unusual underground dwelling.
Eylül'de, gündeydeki nükleer patlamadan yayılanlardan korunmak için... ailesinin itirazlarına rağmen... Akita ilinde 1.6 metrekarelik bir arazi satın almış... ve hemen garip bir yer altı binasının inşaasına başlamıştır.
I may not go to bed at all till the family gets back in September.
Eylül'de ailem gelene kadar yatağa girmeyebilirim.
About an hour earlier that same Saturday afternoon in September... In another part of the city...
Aynı Eylül gününde, yaklaşık bir saat kadar önce... şehrin başka bir bölgesinde...
Remember, we're in September.
Eylülde olduğumuzu unutma.
It was darker now, as it becomes dark quickly after the sun sets in September.
Eylülde günbatımından sonra hava çabucak karardığından, şimdi etraf çok daha karanlıktı.
I'll be back in business in September.
Eylül ayında görüşmek üzere.
A Wednesday in September, 1907.
1907 yılının Eylül ayında bir Çarşamba günü.
In September, we were shipped to Poland.
Eylül ayında Polonya'ya gönderildik.
- In September, after your holiday.
- Eylülde, sen tatilden dönünce.
In September 1935 I was contacted by the police.
Eylül 1935'te polis beni aradı.
My lectureship starts in September.
Eylülde ders vermeye başlıyorum.
In September, I start at the Galeries Lafayette.
Eylülde büyük mağazaların birinde işe gireceğim.
She had been Ιeft in September 1 939 by some useΙess braggart.
İşe yaramaz bir kabadayı kılıklı herif tarafından Eylül 1939'da terk edilmişti.
Ι wrote to you in September, just after war was decΙared.
Sana eylülde yazdım, savaş ilan edildikten hemen sonra.
Α certain Sunday in September in 1 940 at the CΙub d'Or.
1940'ın Eylül ayında bir pazar günü Club d'Or'daki randevumuzdan.
Back to work in September.
Eylül'de işe döneceğim.
Well, perhaps in September...
Şey, belki eylülde...
Late in September.
Eylül çıkınca.
Nonetheless, my dear Thorndike, I should've recognized you on sight - a man whose brother was a guest in this house only last September.
Yine de, sevgili Thorndike, seni görür görmez tanımalıydım daha geçen Eylül burada misafir olan birinin kardeşisin.
And the facts in the case disclose that... on the evening of 29th of September... Father Lambert was taking his usual walk along here.
Ve dosyadaki olgular Peder Lambert'in 29 Eylül akşamı her zamanki yürüyüşünü burada yaptığını ortaya koyuyor.
And, upon her advice, I stood behind the counter in the exact spot... where Miss Nelson states that she saw John Waldron on the evening of September 29.
Ve tavsiyesi üzerine, Bayan Nelson'un 29 Eylül akşamı John Waldron'u gördüğünü söylediği noktada, tam tezgahın arkasında durdum.
"Lecturing in Los Angeles, September 30th."
"30 Eylül'de Los Angeles'ta konferans vereceksiniz."
You were born in South Africa. The 17th of September, wasn't it?
17 Eylül'de Güney Afrika'da doğdunuz.
Yes, yes, we met already last September in Stresa
Evet, evet, geçen eylülde Stresa'da tanışmıştık.
He's given me a generous advance in return for which I shall deliver a complete and delightful score at 9am, September 1.
Karşılığında bana cömertçe avans ödedi ben de 1 Eylül sabahı tam 09.00'da tamamlanmış ve enfes bir çalgı-nota dökümünü teslim edeceğim.
If I stay in New York alone there's a chance I may not live to see September.
New York'ta yalnız kalırsam Eylül'e kadar yaşayabileceğimi sanmıyorum.
You engage to be back here in London, in the Reform Club... on Saturday, September 21 at 8 : 45 p.m.
Londra'ya Reform Kulübüne dönüş zamanın tam olarak 21 Eylül Cumartesi gece saat 8 : 45 olmalı.
In the last week of September... Marvin Unger was perhaps the only one among the 100,000 people at the track... Who felt no thrill at the running of the sixth race.
O cumartesi günü saat tam olarak saat 3 : 45'de hipodromdaki 100.000 kişi arasında belki de, Marvin Unger altıncı yarışın heyecanlandırmadığı tek kişiydi.
Alfred Couronne, born September 23 1883 in Aubenas, Ardèche.
23 Eylül 1883 doğumlu Alfred Couronne, Aubenas, Ardèche.
Wounded in the right side of the chest on September 26th, 1944.
26 Eylül 1944 tarihinde... sağ göğsünden yaralandı.
He died in a car accident on 20th September, 1961
20 Eylül 1961'de bir araba kazasında yaşamını yitirdi.
It was September 10 when he reached the street in Kyoto where his first wife had lived.
Kyoto sokaklarına vardığında Ekimin 10'uydu. İlk karısının eskiden yaşadığı yer.
The month of September 1951...
1951'in Eylül ayı.
Remember September was put on in 1951 - a try-out performance at Pebblestone-on-Sea.
Eylül'ü Hatırla, 1951'de sahnelenmiş - Pebblestone-on-Sea'de bir deneme oyunu.
He told you he'd only just written Remember September and yet we know it was produced in 1951.
Eylül'ü Hatırla'yı daha yeni yazdığını söylemişti ama 1951'de sahnelendiğini biliyoruz.
If that performance of Remember September in 1951 started this whole thing, then none of those youngsters - Eva, Bill, Sheila, Arthur - could have anything to do with it.
Tüm bunlar 1951'deki Eylül'ü Hatırla oyunu yüzünden yaşandıysa gençlerden hiçbirinin, yani Eva, Bill, Sheila, Arthur'un bir ilgisi olamaz.
On September 1 1 our troops put up stubborn resistance west and south-west of stalingrad, in the region of Mozdok and on the VoIkhov sector.
11 Eylül günü birliklerimiz Stalingrad'ın batısında ve güney batısında Mozdok ve Volhovski bölgelerinde düşmana karşı inatçı bir direniş gösterdiler.
ON SEPTEMBER THE 27TH IN HIS PALACE
KIYAFET BALOSUNDA KENDİSİNİ ONURLANDIRMANIZI RİCA EDER
Our son was born in a September night, a night not unlike tonight though tomorrow and sixteen years ago.
Oğlumuz bir Eylül gecesi doğdu, bu geceki gibi olmayan bir gece gerçi yarın oldu ya onaltı yıl önce.