In the criminal justice system Çeviri Türkçe
83 parallel translation
In the criminal justice system, the people are represented by two separate yet equally important groups- - the police who investigate crime and the district attomeys who prosecute the offenders.
Ceza adaletinde, insanlar iki ayrı fakat aynı derecede önemli grup tarafından temsil edilmektedir : Suçu soruşturan polis, Ve suçluları yargılayan bölge savcıları.
In the criminal justice system, sexually-based offenses are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
'In the criminal justice system,'sexually based offences are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
'In the criminal justice system,'sexually based offences are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system... sexually-based offenses are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system, sexually-based offenses are considered especially heinous
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
'In the criminal justice system,'sexually based offences are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar, bilhassa çirkindir.
'In the criminal justice system,'sexually based offences are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine...
In the criminal justice system... sexually based offenses are considered especially heinous.
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
NARRATOR : In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar bilhassa çirkindir.
NARRATOR : In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar, bilhassa çirkindir.
In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous,
Adalet sisteminde cinsellik üzerine işlenen suçlar, bilhassa çirkindir.
"What if" doesn't count in the criminal justice system.
Varsayımların ceza hukukunda hiçbir değeri yoktur.
In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous. NARRATOR : In New York City, the dedicated detectives who investigate these vicious felonies are members of an elite squad known as the Special Victims Unit.
New York'taki adalet sistemi seksüel yönden işlenen suçlar yüzünden ciddi bir saldırı altındadır bu tarz suçları işleyen insanları araştıran dedektifler Özel Kurbanlar Birliği adı altındaki elit bir birliğin üyeleridir ve bu da onların hikayesi.
In the criminal justice system, sexually based offenses are considered especially heinous. In New York City, the dedicated detectives who investigate these vicious felonies are members of an elite squad known as the Special Victims Unit. These are their stories.
New York'taki adalet sistemi seksüel yönden işlenen suçlar yüzünden ciddi bir saldırı altındadır bu tarz suçları işleyen insanları araştıran dedektifler Özel Kurbanlar Birliği adı altındaki elit bir birliğin üyeleridir ve bu da onların hikayesi.
If you knew the number of truly guilty criminals put back on the street by this man here, you'd never believe in the criminal justice system again.
Bu adam sayesinde serbest kalan suçluların sayısını bilseydin ceza hukukuna inancın kalmazdı.
Everyone in the criminal justice system is aware that 90-day diagnostic studies take less than 90 days.
Hukuk dünyasındaki herkes 90 günlük müşahadelerin 90 günden kısa sürdüğünü bilir.
He works in the criminal justice system.
Adalet sisteminde çalışıyor.
In the criminal justice system, The people are represented by two separate But equally important groups,
Ceza yargılaması sisteminde insanlar iki ayrı ama eşit güçte kuvvet tarafından temsil edilir.
Counsel, look, I realize you have limited experience in the criminal justice system.
Savcı, bakın. Ceza adaleti sistemi konusunda az deneyiminiz olduğunun farkındayım.
Steven was becoming like a celebrity in the criminal justice system.
Steven'ın yargı mensupları arasında tanınırlığı gitgide artıyordu.
Oh, I... I'm aware, but as you know, I've defended many people in the criminal justice system.
Farkındayım evet, ama bildiğiniz gibi ceza yargılama sisteminde çok sayıda insanı savundum.
The criminal justice system decides who lives and dies in this country.
Ceza adalet sistemi, bu ülkede kimin yaşamasına ve kimin ölmesine karar verir.
Because he chooses the imagery of lady justice, it's possible we're dealing with someone who works in or around the criminal justice system.
Adalet heykeli figürünü seçmiş olması nedeniyle adalet sistemi içinde veya ona yakın bir işte çalışan birini arıyor olabiliriz.
Listen carefully, false charges of groping clearly represent the current problems in the Japanese criminal justice system.
Dikkatlice dinle ; yanlış taciz kararı yüzünden olan hapis kararları Japon adalet sistemindeki problemleri açıkça gösteriyor.
Your life is going to rest in the hands of the criminal justice system you put your faith in.
Bundan böyle yaşamın o çok güvendiğin ceza sisteminin sorumluluğunda olacak.
We've got the best criminal justice system in the world, the jury will get it right.
Dünyanın en iyi ceza adaleti sistemi bizde. Jüri, bu yanlışı düzeltecektir.
Most survivors turn to the criminal justice system for a kind of emotional support in their need to see their loved one's assailants apprehended, prosecuted, convicted, and punished.
Geride kalanların çoğu, duygularını tatmin etmek için adalete sığınırlar. Sevdiklerine saldıran insanların tutuklanıp mahkemeye çıkarılmasını ve suçlu bulunup cezalandırılmasını isterler.
You're so interested in the criminal justice system?
Ceza adaleti sistemine ilgin vardı değil mi?
'A big police search is under way in London trying to find'vigilante suspect Tom Marwood after he posted an online video on the Internet this morning...' '.. Marwood made a public announcement blaming the criminal justice system for failing...'
Yasa dışı kanun infazcısı Tom Marwood ceza adaleti sistemini eleştiren basın açıklamasının videosunu bu sabah internete yükledikten sonra kendisini bulmak için Londra'da büyük bir polis araştırması başladı.
Oh well, you know, I do live in the student ghetto so I am looking to catch the perp who stole my bike in freshman year and subjecting him to the full power of the criminal justice system.
Şey, ben öğrenci gettosunda yaşıyorum hani yani birinci sınıfta bisikletimi çalan faili yakalamayı ve onu tam yetkili ceza adalet sistemine mahkum etmeyi planlıyorum.
Swartz was caught in the gears of a brutal criminal justice system that could not turn back, a machine that has made America the country with the highest rate of incarceration in the world.
Swartz, geri vitesi olmayan zalim bir adalet sisteminin dişlilerine sıkışmıştı. Amerika'yı dünyadaki en yüksek mahkum oranına sahip bir makina haline getirdi.
Most of what ails our criminal justice system... lie in unwarranted certitude on the part of police officers and prosecutors and defense lawyers and judges and jurors... that they're getting it right.
Adalet sistemimize en çok zarar veren şeylerin altında polis memurlarının, savcıların, savunma avukatlarının ve hâkimlerin ve jüri üyelerinin mesnetsiz bir şekilde işlerini tam yaptıklarına olan sarsılmaz inançları yatıyor.