Influential Çeviri Türkçe
527 parallel translation
The Marquis de Tergall is very rich and very influential in this region.
Tergall markizi kendi bölgesinde oldukça itibarlı ve zengin birisi.
He's young, but he's influential.
Genç, ama nüfuzlu biri.
Have you any wealthy or influential friends?
Hiç zengin ya da nüfuzlu dostunuz var mı?
Hiroshi's pretty influential now.
Hiroshi oldukça zorlu biri.
I'm pretty influential as "Lefty Hiroshi."
"Sol kroşe Hiroshi" olarak nam saldım.
Unfortunately, this man was very influential
Ne yazık ki, adam nüfuzlu biriydi.
Very influential
Çok nüfuzludur.
And I've a dinner this evening with influential people
Ve bu akşam nüfuzlu insanlarla yemeğe çıkacağım.
How's all your influential friends?
Nüfuzlu dostların nasıl?
Some wealthy, influential citizen merely to curry favour?
Zengin, sözü geçen, sadece insanlara yaranmaya çalışan birine mi?
I've talked to dozens of influential people in London, old friends of whom I've never asked a favor before. But the Home Secretary...
Londra'da onlarca sözü geçen insanla konuştum, eski arkadaşlarımdan daha önce hiç iyilik istemedim.
As leader of all illegal activities, I'm an influential and respected man.
Yasa dışı faaliyetlerin lideri olarak ben etkili ve muhterem biriyim.
Your future husband is an influential trader.
Gelecekteki kocan etkili biri.
A lonely man, even if he is rich or influential, suffers in his solitude.
Yalnız bir adam, zengin veya itibarlı biri bile olsa, yalnızlığın ızdırabını çeker.
Mr. Brown is a very influential citizen.
Bay Brown nüfuz sahibi bir vatandaş.
Her husband was a rajah and very influential.
Kocası bir racaydı ve çok etkiliydi.
But influential men back home believe it's time for America to lend her weight to the struggle against Germany.
Ama ülkemdeki etkili kişilere göre artık Amerika Almanya'ya karşı ağırlığını koymalı.
With Mr. Gaines out of the way, might he not then be given that very influential job himself? Who's there?
Bay Gaines yoldan çekilirse,... onun saygın işi de Raymond'a verilmez mi?
He's extremely influential.
Onunla birlikte bin kişi olacağız.
With many influential friends.
Bir çok etkili arkadaşı vardı.
The truth, Excellency, is that Don Calogero is very rich, and very influential too.
Gerçek şu ekselans, Don Calogero çok zengin ve ayrıca çok nüfuzlu.
My alleged death suits too many people some of them quite influential
Benim sözüm ona ölümüm birçoklarına uyuyordu bazıları oldukça nüfuz sahibi insanlar.
A popular figure, an influential man in Edo
Sevilen bir kişi, Edo'daki itibarlı biri olabileceğinizi...
He has lots of influential friends.
Bir sürü nüfuzlu dostu var.
I was informed that certain extremely influential parties were interested in having Clouseau back on the case.
Bana söylenene göre, bazı son derece nüfuzlu gruplar Clouseau'nun göreve geri dönmesini arzuluyorlarmış.
What about those influential parties that wanted Clouseau on the case?
Peki Clouseau'yu bu davada isteyen şu nüfuzlu kişilere ne oldu?
Besides, I feel certain I know who is behind those influential requests.
Ayrıca içimden bir ses, bu nüfuzlu taleplerin ardında kimin olduğunu söylüyor bana.
I'm pretty influential now.
Artık etkili birisiyim.
Rich. Influential. Millionaire.
Zengin, nüfuzlu, milyoner.
Do the really powerful, influential big shots do what they can, then?
Bu gerçekten güçlü, tesiri olan zenginler gerçekten ellerinden geleni yapıyorlar mı?
Well, like I always said, it's nice to have influential friends.
Her zaman söylerim. Nüfuzlu dostlar iyidir.
Because DuBruis is powerful and influential, he cannot be arrested on suspicion alone.
DuBruis güçlü ve etkili olduğundan sadece şüphe ile tutuklanamaz.
The reason the Tosa Clan is so influential here in Kyoto is all because of me!
Tosa Klanı'nın burada Kyoto'da böyle etkili olmasının nedeni benim.
Yonkers'most influential citizen.
Yonkers'ın en nüfuzlu kişisidir.
Never imagined Master Luo got an influential friend
Efendi Luo'nun Nüfuzlu dostları olabileceğini tahmin etmezdim
We'll be influential and rich
Rütbemiz ve servetimiz artacak!
With influential friends up high and ruthless friends down low.
Güçlü dostlar insanı zirveye çıkarır, acımasız dostlarsa dibe iter.
Yes, Japanese is influential in Shanghai
Evet, Japonlar Shanghai'da çok etkili.
I'm an influential man, and I have powerful friends.
Ben etkili biriyim ve güçlü dostlarım var.
Ifyou accept I'll send you to South America, I've got influential friends there.
Kabul edersen seni Güney Amerika'ya gönderirim, orada nüfuzlu dostlarım var.
The publication in Berlin of four essays by the influential art-critic Julius Meier-Graefe Stanislaw Przybyszewski and two other German critics,
Berlin'de usta sanat eleştirmeni Julius Meier-Graefe Stanislaw Przybyszewski ve iki Alman eleştirmen tarafından hakkında dört makale yayımladı.
A very brave and influential knight... and my special guest here today.
Çok cesur, ve güçlü bir şövalye..... ve bugün benim özel konuğum.
Besides, their Chief is cold blooded and influential in the underworld
Üstelik şefleri yeraltı dünyasında etkili bir soğuk kanlı katil
The advantage of knowing influential people is that you can have real coffee for breakfast.
Etkili insanlar tanımanın iyi tarafı, sabahları kahvaltıda gerçek kahve içebilmektir.
Besides, he was very influential
Üstelik çok nüfüslu biriydi
I'm a wealthy son of a influential family
Ben zaten varlıklı ve soylu bir aileden geliyorum!
Arabic astronomy was so influential, that we still call most of the bright stars by their Arabic names.
Araplar'daki astronominin etkisi öyle büyüktü ki bugün parlak yıldızların çoğunu hala Arapçadaki isimleriyle anıyoruz.
The broadcast said that on the whole, western statesmen and influential propaganda centers have adopted at least a restrainer during two events in Poland.
Yayın tam olarak, Batılı devlet adamlarının ve etkili propaganda merkezlerinin Polonya'da iki olay sırasında en az bir koruyucuyu benimsediklerini söyledi.
Frankly, Germany needs friends in influential positions, to offset the Morgenthaus and the Lehmans.
Dürüst olmak gerekirse, Almanya'nın Morgenthaus ve Lehmans'ı. denk hale getirmek için böyle dostlara ihtiyacı var
And you harass this city's most influential and illustrious citizen.
Ve siz şehrin en nüfuzlu ve örnek vatandaşını taciz ediyorsunuz.
However, in 1 933, he received a letter from a group of the most influential German industrialists, the owners of monopolies.
1933 yılında iki milyar değerinde bir mektup aldı. Onu onbaşı olarak adlandırıyordu.